Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

CEM YILMAZ’DAN ‘KLASİK’ ŞOV

Cem Yılmaz'ın konuk şef olduğu Borusan Filarmoni konserinin izleyici kitlesinde genellikle klasik müzikle özdeşleştirilen bir 'seçkinlik' göze çarpıyordu. Dolayısıyla espiriler 'sizler' ve 'benim çevrem' şeklinde gelişti. 'Barok bu ayakları', 'Mozart'ın kaynı Weber', 'Kuşum Aydın değil Haydn' gecenin incileri.

İzleyicilere “Cep telefonlarını kapamanız gerekiyor. Beethoven da olsa Ankaralı Turgut da olsa saygı göstermelisiniz” dedi. Yılmaz bir hostes edasıyla salondaki çıkış kapılarını da el kol hareketleriyle göstererek “Kaçacak yer arayanlar için belirtiyorum” dedi.

Kurukafalı tişört giydi
İkinci yarıya konuk şef olarak gelen Yılmaz, maestronun elini sıkıp orkestrayı ayağa kaldırmayı unutmadı. Mağrur bakışlarla seyircileri selamlayan Yılmaz “Ritüeller var böyle orkestrayı ayağa kaldırmak gibi” derken yerden bir şarap ve havlu alarak “Şef olunca zor” diyerek herkesi kahkahaya boğdu. Yönetmek için arkasını dönen Yılmaz “Arkamı döndüm ama gelenek böyle” dedi. Öğrendiği müzikal terimleri sıralayan Yılmaz “Allegro bir pizza modeli değil mesela” diye konuştu.

Programa Mozart’ın 25. Senfonisi’yle dahil olan Cem Yılmaz “Sol minör ama ben bugün la düşünüyorum” dedi. Yılmaz’ın en ilgi çeken yanlarından biriyse kıyafetinin içine giydiği kurukafalı tişört oldu. Orkestrayı yönetirken arada dönüp seyirciye bakan Yılmaz’a gülmekten orkestranın konsantre olamadığı anlar oldu. Bazen arabesk çalıyormuş gibi mimiklerde bulunan Yılmaz “Bir hayalimi gerçekleştirdim. Daha önce Bülent Eczacıbaşı, Rahmi Koç, Ahmet Kocabıyık yönetti. 4’üncü benim olmam gerekiyordu” diyerek salonu güldürdü. Kemanlar ve viyolalar hakkında da espriler yapan Yılmaz “Viyolonseli tanıyor musunuz? Dizilerde başrol oyuncusu bacak arasına koyar” diyerek Beren Saat ve Naz Elmas’a dokundurdu. Obua’yı da Türk sinemasından tanırsınız diyen Yılmaz “Klasik müzik nereye gidiyor? Burada, right here, right now” diyerek alkış aldı. Trombonların seslerini günlük hayatta yalnız kaldığınızda bile duyarsınız sözleriyle seks imasında bulunan Yılmaz, gülen izleyicilere “Sizi gidi klasik müzikseverler sizi” diye takıldı.

Kemacılardan Eser’in kemanı 4 milyon euro değerinde diyen Yılmaz “Ben şu halimle yalnızca yılda 2 tane alabiliyorum” diye espri yaptı.
Nota kağıtlarını karıştıran Yılmaz seyirciye “Pardon, bu Karadır Kaşların türküsü, bu değil. Zaten istekleri de yapacağız, ne isteyeceksiniz merak ediyorum. Atıp tutmak kolay” dedi. “Klasik müzikseverler söz veriyorum yarın bırakıyorum” diyen Yılmaz’ın şovu, orkestra şefi Gürer Aykal’ın yeğenini canlandıran gencin de katılımıyla renklendi. Orkestranın inceliklerini anlatan Yılmaz “Tromboncu iyi performans sergileyemiyorsa eline iki çubuk verirler perküsyonun yanına geçirirler, onu da yapamıyorsa çubuğu alıp...” demesi salonu kahkahaya boğdu.


Sanatsal Haber  10.02.2010

Facebook ta paylaş

 
 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

 

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.