Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

ASPENDOS OPERA VE BALE FESTİVALİ

Antalya'da düzenlenen 17. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali kapsamında ücretsiz halk konseri verildi.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün düzenlediği 17. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali bugün (08.10.2010) Verdi’nin ’’Aida’’ operası ile açılacak.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, 1 Temmuza kadar sürecek festivalde, 3 yabancı konuk topluluğun yer alacağı toplam 8 etkinliğin sanatseverlerle buluşacağını söyledi.

Opera ve balenin çağdaşlaşmanın en büyük göstergesi olduğunu belirten Gökmen, ’’Aspendos Antik Tiyatrosu’nun sunduğu olağanüstü akustik, Antalya’nın doğal güzellikleri ve beraberinde sanatın dil, din, ırk ve sınır tanımayan yapısı ile 17. yaşını kutlayan Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, Antalya’nın en önemli kültür organizasyonudur’’ dedi.

Bu yıl İstanbul’da düzenlenecek opera festivaliyle, Aspendos’un Türkiye’nin tek opera ve bale festivali olmaktan çıkacağını vurgulayan Gökmen, buna karşın mekanın Aspendos kadar büyüleyici olmadığına dikkati çekti.

Gökmen, ’’Biz bu festivali başlattık ama Aspendos Opera ve Bale Festivali sadece Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün malı değildir. Biz festivalle gurur duyuyoruz ve onu Antalyalılar ile birlikte organize etmek istiyoruz’’ diye konuştu.

Avrupa Festivaller Birliği (EFA) üyesi olan Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivalinin, ’’The Independent’’ gazetesinin yaptığı araştırmada dünyanın en iyi 10 festivali arasında yer aldığına dikkat çeken Gökmen, festivale Antalyalıların sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Festivalin Antalyalılar tarafından fark edilmesi ve bütünleşmesi için bu yıl ilk kez ücretsiz halk konseri düzenleneceğini ifade eden Gökmen, Cumhuriyet Meydanı’nda bu akşam Hakan Aysev ve üç sopranonun en sevilen aryalar, türküler ve napolitenleri seslendireceğini kaydetti.

Gökmen, bu konserin bir geleneğin başlangıcı olacağını ve bundan sonra her yıl tekrarlanacağını bildirdi.

’’Hiç Olmazsa Konaklamalara Para Vermeyelim’’
Festivallerin düzenlenmesinde sponsor desteğinin önemine dikkati çeken Gökmen, festivale bağışlanacak bir kuruş ile bir trilyon liranın kendileri için aynı önemde olduğunu ifade etti.

Festivale destekleri için Başbakanlık Tanıtma Fonu, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Tanıtım Vakfı, AKTOB, TÜROFED, Anadolu Hastanesi, Avea, Teksan Jeneratör ve basın sponsorlarına teşekkür eden Gökmen, tüm iyi niyetli desteklere rağmen 17 yıldır festival bütçesine gereken kaynağın aktarılamadığını söyledi.

Gökmen, festival için gelen sanatçıların otellerde yurt dışından tur operatörleriyle gelenlerden daha fazla ücrete konakladığını, bu masrafların da genel müdürlüğün bütçesinden karşılandığını kaydetti.

Antalya Büyükşehir Belediyesinin desteklediği Altın Portakal Film Festivali ve Uluslararası Piyano Festivalini de öven Gökmen, ’’En azından film festivaline verilen bütçenin dörtte birini rica ediyoruz’’ dedi.

Gökmen, ’’Bu festivalin ’nasılsa bütçeye sahip, devlet destekliyor’ diye görülmemesi lazım. Festivalin bütçesi 17 yıl önce neyse bu yıl da o. Biz genel müdürlüğün genel bütçesinden festivali hazırlıyoruz’’ diye konuştu.

Festival bütçesinin bu yıl 1,5 - 2 milyon TL civarında olduğunu dile getiren Gökmen, Başbakanlık Tanıtma Fonu’ndan bunun 7-8’de birini aldıklarını kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığının vermek zorunda olduğu hizmetlerin genel bütçeden aldığı paydan çok daha fazla olduğuna dikkati çeken Gökmen, yerel yönetimlerin bugüne kadar festivale maddi desteklerinin hiç olmadığını vurguladı.

Gökmen, buna karşın manevi desteklerini her zaman hissettiklerini söyledi.

Gökmen, ’’Bu festivali çok daha yukarılara çekebilmemiz Antalyalıların festivali olmasına bağlı. Biz hiç olmazsa konaklamalara para vermeyelim’’ dedi.

Aspendos’ta Viyana Filarmoni Heyecanı
Festivalde gelecek yıl çok daha iyi bir program hazırlamak istediklerini belirten Gökmen, Viyana Filarmoni Orkestrası’nı programa dahil etmek istediklerini söyledi. Dünyanın en iyi senfonik müzik topluluğu olarak bilinen grubun Antalya’ya gelmesinin maliyetinin 500 bin Avro olduğunu belirten Gökmen, buna karşın kent için çok daha fazla katma değer yaratacağını vurguladı.

Orkestranın Antalya’ya getirilmesi için sponsor arayışında olduklarını dile getiren Gökmen, Aspendos’ta Viyana Filarmoni Orkestrası’nın canlı konser kaydının çekilerek dünyada satışa sunulabileceğini ve bunun tanıtıma büyük katkı sağlayacağını kaydetti.

Festival Programı
Festival açılışı yarın ünlü İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin ’’AIDA’’ Operası ile Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından yapılacak.

İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini’nin yorumuyla seyirciyle buluşacak ölümsüz eserde ışık tasarımı yine bir İtalyan, Giovanni Pirandello tarafından yapılacak. Orkestrayı Kazak sanatçı Şef Renat Salavatov yönetecek, Ahmed Agadi "Radames", Gülzat Daurbayeva "Aida" ve Asel Bekbayeva "Amneris" rolünde sahne alacak. Eser Ankara İtalyan Kültür Merkezi ve TÜRKSOY’un katkılarıyla seyirci ile buluşacak.

11 Haziranda Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin sergileyeceği Alexander Dumas’nın ’’Üç Silahşörler’’ adlı balesi eğlenceli danslarıyla festivale konuk oluyor. Müzikleri G. Verdi ve B. Hoinic’e ait, mizahi ögeler taşıyan ve dövüş sahneleriyle de meşhur olan eserde rol alan erkek dansçılar zorlu bir eğitimden geçti. İlk kez 1998 tarihinde Ankara seyircisiyle buluşan eser, o dönem kapalı gişe oynadı.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi 14 Haziranda Fransız besteci Georges Bizet’nin ölümsüz eseri "Carmen Operası"nı sahneleyecek.

Japonya’dan Festivale konuk olarak gelen Tokyo Balesi Aspendos Antik Tiyatrosu’nun büyülü atmosferinde üç farklı eser ile izleyici karşısına çıkacak. W. A. Mozart’ın "Don Juan", M. Theodorakis’in "Yunan Dansları" ve M. Ravel’in eşsiz eseri "Bolero"yu dünya dans arenasının ünlü ismi koreograf Maurice Bejart’ın yorumu ile sahneliyor. Türkiye’ye ilk kez gelen topluluk 17 Haziranda sahneye çıkacak.

İlk kez seslendirildiği 1937 yılından itibaren dünya sahnelerinin en popüler konser seçeneği olmayı sürdüren "Carmina Burana", festivalin bir diğer yabancı konuk topluluğu olan Berlin Radyo Korosu ve çeşitli ülkelerden bir araya gelen 450 koro sanatçısıyla oluşan Sing Along Turkey Korosu tarafından seslendirilecek.

Eserde, opera yıldızları soprano Malin Christensson, tenor Erdem Erdoğan ve bariton Mark Stone dünyanın önde gelen koro şeflerinden Simon Halsey şefliğinde akustik harikası Aspendos Antik Tiyatrosu’nda ihtişamlı bir konser ile 19 Haziranda seyirciyle buluşacak.

Festivalin üçüncü konuk topluluğu Makedonya Opera ve Balesi, Verdi’nin "En sevdiğim eserim" dediği ve romantik üçlemesinin ilk halkası "Rigoletto" Operasını 23 Haziranda sahneleyecek.

19. yüzyıl Alman sanatında romantizm akımının ve romantik opera repertuvarının en seçkin örneklerinden, opera sanatını kökten bir değişime yönelten besteci Richard Wagner’in üç perdelik "Uçan Hollandalı" Operası, orijinal dilinde İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin prodüksiyonuyla seyircisiyle buluşacak.

Türkiye’nin ilk profesyonel kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy’un doğumunun 100. yıldönümü adına ithaf edilen eser, çok büyük bir fırtına esnasında Ümit Burnu’nu mutlaka geçeceğine yemin etmiş ve bu yüzden şeytan tarafından yıllarca denizleri dolaşmakla cezalandırılmış yedi yılda bir karaya çıkabilen denizcinin lanetinden kurtulmasının, ancak ona ölümüne sadık kalacak bir eş bulabilmesiyle mümkün olabileceğini hikaye ediyor ve 26 Haziranda sahne alıyor.

Barbaros Aspendos’ta
Festivalin kapanış temsili, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü projesi olan "Barbaros" Dans Prodüksiyonu. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın hayatını ve 16. yüzyılda Akdeniz’deki Türk deniz akıncılığını çağdaş dans üslubuyla anlatan, kentin denizle olan dokusunu ve çağdaş yaşamda insan-su ilişkisini tarihsel bağlantılarla işleyen dans ve müzik prodüksiyonunu İstanbul, Ankara, İzmir ve Samsun Devlet Baleleri dansçılarından oluşan topluluk sergileyecek.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın katkılarıyla hayata geçen eserin dünya prömiyeri 1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nda yapılacak.


AA  7.06.2010

Facebook ta paylaş

 
 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

 

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.