YENİKAPI'NIN ESKİ GEMİLERİ
Yenikapı’da Marmaray projesi sırasında ortaya çıkarılan batıklar, “Yenikapı’nın Eski Gemileri” adlı kapsamlı bir kitaba konu oldu.
Marmaray Tüp Geçiş Projesi sırasında ortaya çıkan arkeolojik buluntular, Yenikapı’da kapsamlı kazıların başlamasına neden oldu. 2004 yılında başlayan ve Türkiye’de bir kent merkezinde yapılan en büyük arkeolojik kazı olma özelliğine sahip olan Yenikapı Kazıları, İstanbul’un tarihini aydınlatması açısından önemli buluntuları ortaya koydu. Theodosius Limanı olarak anılan bölümde yürütülen çalışmalarda ise şu ana kadar 33 değişik ölçü ve tiplerde batığa ulaşıldı. Şimdi bu batıklar, “Yenikapı’nın Eski Gemileri” adlı kapsamlı bir kitaba konu oldu.
İstanbul Üniversitesi Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarımı Bölümü’nden Yard. Doç. Dr. Ufuk Kocabaş’ın editörlüğünde hazırlanan, Maslak Rotary Kulübü’nün sponsorluğunda yayımlanan “Yenikapı’nın Eski Gemileri”, konuyu titizlikle ele alıyor. Ufuk Kocabaş, Yenikapı’daki liman içinde bulunan batıkların çeşit ve sayıları bakımından dünyanın en önemli batık buluntuları arasında yer aldığını söylüyor:
En eski örnekler
“Yenikapı’da hem askeri hem de ticari amaçlı batıklar bulundu. Bunlardan dördü Akdeniz’de şimdiye kadar bulunan en eski, kürekli savaş gemisi örneklerinden. Biz üniversite olarak 2005’ten beri Yenikapı kazılarında bulunan bu batık gemiler üzerinde bilimsel bir proje yürütüyoruz. Başkanlığım altında çalışmalarını sürdüren ekibim, toplam 26 batığın korunmasından sorumlu ve bugüne kadar batıklardan 15’ini gün ışığına çıkarıp değerlendirmeye aldık.
Elde ettiğimiz veriler, Antik Çağ gemi yapım teknolojisi hakkında bilinenleri kökten değiştirecek; özellikle İstanbul’un kültür ve denizcilik tarihine önemli katkılar sağlayacak nitelikte.”
‘İlk sonuçlar bile çarpıcı’
Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanan kitap; kazıların başlaması, Marmaray metro projelerinin tarihçesi ve Theodosius Limanı’nın keşfiyle açılıyor. Ardından da sırayla limandaki hayat, gemilerin batışı, batıklar üzerindeki belgelemeler ve onların tanıtımı, konservasyon çalışmaları fotoğraflar, detaylı çizimlerle desteklenerek anlatılıyor. Zaten kitap için 60 bine yakın fotoğraf arasından en çarpıcı olanlar seçilmiş. Kocabaş bu kitabı ‘uzun soluklu bir projenin ilk meyvesi’ olarak tanımlıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
“İlk sonuçlar bile çok çarpıcı. Bir imparatorluk başkentinin 400 yıllık zaman dilimi içinde kullandığı yük gemileri, balıkçı sandalları ve savaş gemilerinin tipleri, ayrıca yapım tekniklerine ilişkin önemli bir kaynağın ilk kitabı oldu bu eser. Bizans’a neden ‘deniz imparatorluğu’ denildiğini bu batıklar en iyi şekilde açıklıyor. Yenikapı’nın, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde dünyanın en önemli limanlarından biri olduğu görüşü netlik kazandı.”
Arkeolojik park kurulacak
Kocabaş ayrıca bu kitabın devamının geleceğini de söylüyor:
“Kazı alanında incelenmeyi bekleyen 10 batık gemi daha var. 10-15 senelik, çok yoğun bir bilimsel araştırma ve inceleme çalışması bizleri bekliyor. Bu arada konservasyonları bittikçe, batıkların, oluşturulan bir müzede sergilenmesi de bizim sorumluluğumuz altında. Tüm bu işlemler sürerken yayınlar da birbirini takip ederek devam edecek.”
Yenikapı kazıları, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinin de kapsamında yer alıyor. İstanbul 2010 çerçevesinde Theodosius Limanı’nın bir masterplanı çıkarılacak, buradan elde edilen buluntuların sergileneceği bir Kent Arkeolojisi Müzesi ve müzeyle bütünsellik oluşturacak bir Arkeolojik Park kurulacak.
Sanatsal Haber 30.11.2008
|
|
|