6 YENİ FİLM VİZYONDA
Bu hafta 3’ü yerli 6 yeni film sinemaseverlerle buluştu. "Atlıkarınca", "Deli Dumrul: Hop Dedik" ve "Yürüyüş" haftanın yerli yapımları oldu. "Arı Kovanına Çomak Sokan Kız", "Güneşin Karanlığında" ile "Kurt ve Kız" ise vizyona giren yabancı filmler...
"Atlıkarınca"
Yerli yapım "Atlıkarınca", haftanın en çok tartışılacak filmi olmaya aday... Film, konuşmaya bile cesaret isteyen bir konu olan "ensest"i son derece yürekli bir biçimde görünür hale getiriyor ve tartışmaya açıyor.
Başrollerinde Mert Fırat, Nergis Öztürk ve Zeynep Oral’ın yer aldığı, İlksen Başarır’ın yönettiği "Atlıkarınca", bir tabuyu yıkmayı, bir insanlık utancını ortaya koymayı amaçlamış ve hedefine ulaşmış bir yapım.
Yönetmen Başarır, Atlıkarınca’nın senaryosunu, önceki filmi "Başka Dilde Aşk"ta da olduğu gibi, oyuncu Mert Fırat’la birlikte yazmış. Filmin senaryosu, 47’nci Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü’nü aldı. Ayrıca, bu yılki festivalde filmin genç oyuncusu Zeynep Oral da Behlül Dal Jüri Özel Ödülü’ne değer görüldü.
"Atlıkarınca", 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Altın Lale ödülü için yarışacak.
Filmin konusu şöyle:
Erdem, Sevil ve çocukları Edip ve Sevgi’nin küçük bir kasabada süren yaşamları, Sevil’in annesinin felç geçirmesi sonucu İstanbul’a taşınmalarıyla değişmeye başlar. Aradan geçen on yıl içinde Edip yatılı okula gitmiş ve evden uzaklaşmış, Erdem ise hala her zaman ulaşmak istediği iyi bir yazar olma hayalinin peşindedir. Sevgi’nin ani bir şekilde değişen tavırlarını, içine kapanmasını ve mutsuzluğunu fark eden Sevil, evde yaşanan bazı olayları sorgular ve kapalı kapılar ardındaki karanlık sırrı keşfeder. Söylenemeyenler, çocuklukta açılan yaralar, suskunluklar bir gün çatlaktan sızmaya başlayınca oluşturduğu girdap da bütün aileyi paramparça eder. Erdem’in beklenmedik ölümü, bu cehennemden kurtulmaları için yeterli olacak mıdır? Yoksa ailenin her üyesi, hayatları boyunca tek başlarına taşımak zorunda kalacakları gerçeklerle baş başa mı kalacaklardır?
"Hop Dedik: Deli Dumrul"
Haftanın bir diğer yerli yapımı ise "Hop Dedik: Deli Dumrul"... Oğuz Yalçın’ın yönettiği film izleyiciyi kahkahaya boğacak. Emir Benderlioğlu, Orhan Bıyıklı, Ceren Şekerci ile Mesut Çakarlı’nın başrollerini paylaştığı filmin konusu ise şöyle:
Deli Dumrul, İstanbul’un Kurtlar Kuşlar Alemine meydan okumuş ve oyuna getirilerek hapse düşmüştür. İçerde hayatının zindana döneceğini düşünürken, ruh dünyasında derin tesirler meydana getirecek olan gönül erlerinden İhsan Bey (Bulut Aras) ile tanışır. Hapiste Dumrul ile İhsan Bey’in en has talebesi ve manevi evladı Alperen arasında sıkı bir dostluk başlar. Deli Dumrul’u, gönül eri İhsan Bey’i ve yiğitlik timsali Alperen’i uğradıkları iftiralardan aklayıp kurtaracak kişi ise Başkomiser Semih ve Komiser Zeynep’tir . Önce İhsan Bey ve Alperen, ardından da Deli Dumrul aklanarak tahliye olur. Yalana, dolana, talana, hırsıza, arsıza, yolsuza, laine ve haine.. ve de cümle haşerata HOP DEDİK! diyen Deli Dumrul artık özgürdür...
"Yürüyüş"
1980 darbesini fonda anlatan "Yürüyüş" haftanın diğer bir yerli yapımı... Shiar Abdi’nin yönettiği ve Abbülselam Kılgı, Abdullah Ado, Aydın Orak ile Brader Musiki’nin oynadığı film, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinin derinden etkilediği Mardin’in Nusaybin ilçesinde geçiyor.
"Güneşin Karanlığında"
Çok satan romandan uyarlanan heyecan dolu macera "Güneşin Karanlığında" ise gösterime girecek yabancı filmler arasında yer alıyor. Matthew McConaughey, Oscar sahibi aktris Marisa Tomei ve Ryan Phillipe’nin rol aldığı film, Michael Connelly’nin ülkemizde de aynı adla yayınlanan kitabından uyarlanmış. Brad Furman’ın yönettiği filmin konusu şöyle:
Mick Haller, karizmatik ve yakışıklı bir ceza avukatıdır. Los Angeles’ta Lincoln marka arabasını ofisi olarak kullanmasıyla ünlüdür. Kariyeri boyunca genellikle önemsiz suçlar işlemiş suçluları savunmuştur. Ancak birden bire önüne hayatının fırsatı çıkar. Beverly Hills’in yakışıklı bir zengini cinayetle suçlanmaktadır ve kendisini savunması için Mick’i tutmak istemektedir. Bu kadar basit ve kendisine kolayca para kazandıracak gibi gözüken bu dava bir anda bir ölüm kalım savaşına dönüşür.
"Kız ve Kurt"
"Kız ve Kurt" ise fantastik gerilim sahneleriyle ön plana çıkıyor. Adından da anlaşılacağı üzere, çok tanıdık "Kırmızı Başlıklı Kız" masalıyla iç içe geçmiş bir dolunay-kurt adam hikâyesi. İzleyiciyi gerçeklik duygusundan uzaklaştıran dekoruyla da birleşince masalsı bir film ortaya çıkıyor. Catherine Hardwicke’in yönettiği ve Amanda Seyfried, Gary Oldman, Billy Burke ile Shiloh Fernandez’in oynadığı filmin konusu şöyle:
Valerie yoksul bir oduncuya âşıktır. Annesi ise onun zengin demirciyle evlenmesini istemektedir. Her şey bu klasik melodramın etrafında geçse iyidir ama ne var ki, köyün başında bir de dolunaylarda ortaya çıkıp köyü kasıp kavuran bir kurt adam belası vardır! Üstelik, gündüzleri aralarında gezen, tanıdıkları biridir ama kimdir?
"Arı Kovanına Çomak Sokan Kız"
Millennium Üçlemesi’nin son bölümü olan "Arı Kovanına Çomak Sokan Kız" adlı filmi Daniel Alfredson yönetiyor. Stieg Larsson’un milyonlar satan kitabından uyarlanan filmde Noomi Rapace, Lena Endre, Annika Hallin ile Michael Nyquist rol alıyor.
Filmin konusu ise şöyle:
Lisbeth Salander kafasında bir kurşunla bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde yatmaktadır. İyileşir iyileşmez de kendisini doğrudan hapse yollayacak, üç cinayetten yargılanacağı duruşmaya götürülecektir. Davasını hayatı pahasına savunan Salander, gazeteci Mikael Blomkvist’in de yardımıyla masumiyetini kanıtlamaya ve kendine acı çektiren sistemin mimarı olan derin devletin sırlarını ortaya çıkarmaya çalışacaktır.
Sanatsal Haber 1.04.2011
|
|
|