TÜRK SİNEMASININ 'ALTIN YILI'
Geride bırakmaya hazırlandığımız 2008, Türk Sineması’nın “altın yılı” oldu. Yıl içinde 50’nin üzerinde film izleyiciyle buluşurken, seyirci rekoru kıran yerli yapımlar uluslararası festivallerde de ödüle doymadı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, 2008’de Türk Sineması’ndaki gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulundu. Özellikle son 3 yılda Türkiye’de üretilen film sayısının ciddi şekilde arttığına işaret eden Çelik, “Yani 2004 yılı öncesinde yılda 12-15 film çevrilirken, bu yıl son vizyona gireceklerle beraber 50-55 film seyirciyle buluşmuş olacak. Bu, Türkiye’de bir rekor” dedi.
Türk filmlerinin “rekor yılı” değerlendirmesini yaparken sadece çok sayıda yerli yapımın vizyona girmesini göz önüne almadıklarını ifade eden Çelik, “Burada şunu da demek lazım; demek ki Türk filmleri izleniyor. Bu kadar film yapılıyor ve vizyona giriyor. Yani, film yapılır ama sinemada salon bulamaz. Bir çoğu salon buluyor ve seyircimiz de gidiyor” diye konuştu.
Çelik, Türkiye’de bir sinema kültürünün var olduğunu belirterek, bununla birlikte Avrupa’daki kadar bu kültürün oluşmadığını, Avrupa’da sinemaya gidenlerin sayısı yıllık nüfusun iki katına ulaşırken Türkiye’de bu sayının toplam nüfusun ancak yarısını oluşturduğunu söyledi. Sinema kültürünün Türk ailelerinin ekonomik koşulları göz önüne alındığında biraz pahalı bir kültür olabileceğini belirten Çelik, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin ekonomik koşulları, ailelerimizin geçim durumları göz önüne alındığı zaman, bir ailenin sinemaya gittiğinde masrafı 70-80 YTL’ye mal oluyor. Sinema bileti 10 YTL olduğundan bu rakam, aile bütçesi açısından önemlidir. Ama buna rağmen Türk filmlerinin izlenme oranı son 3 yıldır giderek artıyor. Türk filmlerinin vizyon alma oranının yanı sıra Türk Sineması’nda hem seyirci hem de kalite arttı.
Şimdi, ‘kalite arttı’ derken, bunu sadece Türk izleyicisinin gözünden bakarak da söylemiyorum. Şu an bizim en büyük ölçümüz uluslararası alandır. Uluslararası alanda bugüne kadar almadığımız ödülleri 2008 yılında aldık. 2008 yılında aldığımız ödüller, Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar aldığımız toplam ödüller kadardır. Filmlerimiz, ‘A sınıfı’ dediğimiz en büyük uluslararası festivallerde ödül aldı. Uluslararası film günlerine, festivallere davet ediliyoruz. Şu an uluslararası festivallere film yetiştiremiyoruz. Yaklaşık 300 civarında film, Türkiye’ye gelmeden bir ülkeden diğerine gidiyor. Filmin 25 ülkeyi gezdikten sonra kopyası çizildiğinden yenisini yaptırıyoruz.”
YENİ YASAL DÜZENLEME YOLDA
Kültür ve Turizm Bakanlığının yurt dışında düzenlediği film günlerinin yanı sıra uluslararası festivaller, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla yapılan etkinlikler ve çeşitli ülkelerdeki vakıf ve derneklerin organize ettiği film günlerinde yer aldıklarını anlatan Çelik, “Türk Sineması çok ciddi bir gelişme içerisinde. İyi bir noktaya doğru gidiyor” dedi.
Bundan sonraki süreçte yurt dışından gelecek projeleri önemsemeye yöneldiklerini ifade eden Çelik, yapılacak vergi indirimiyle yabancı yatırımcının Türkiye’de film çekmesini teşvik etmenin önünü açacak yasal düzenlemenin hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.
Böylece Türkiye’nin tanıtımının da sağlanabileceğini belirten Çelik, düzenlemeyi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Maliye Bakanlığının yoğunluğundan dolayı 1-1.5 ay askıya aldıklarını ifade etti. Çelik, “Ancak hazırlıklar hızlı biçimde sürüyor. Maliye Bakanlığı ile görüşüldükten sonra Bakanlar Kurulu’na sevk edilecek. Son aşamasındayız” diye konuştu.
TÜRK CUMHURİYETLERİNDE İZLEYİCİ REKORU
Dünyanın değişik ülkelerine düzenledikleri uluslararası film günleri kapsamında son olarak Türk cumhuriyetlerinde gösterimler yaptıklarını aktaran Çelik, bu ülkelerde Türk yapımlarının büyük bir ilgi gördüğünü ifade etti.
“Buralarda ilk defa bir şey yaptık ve onlara da sürpriz oldu” diyen Çelik, daha önce Rusça alt yazıyla gönderdikleri Türk filmlerini bu kez her ülkenin kendi dilindeki alt yazılarla izleyiciye sunduklarını belirtti.
Bunun maliyetinin fazla olduğunu ancak gördükleri ilginin karşısında bunu gözardı ettiklerini kaydeden Abdurrahman Çelik, özellikle Kırgızistan ve Azerbaycan’da çok olumlu tepkiler aldıklarını, bunun da doğru bir karar aldıklarının göstergesi olduğunu söyledi.
Gösterim yaptıkları tüm salonların dolu olduğuna işaret eden Çelik, gördükleri ilgiyi de “Tüm salonlar doluydu. 400 kişilik salonda 700 kişi vardı. Ayakta izleyenler çoğunluktaydı, ön, aralar, her yer doluydu” sözleriyle aktardı.
YILIN EN ÇOK İZLENEN YAPIMLARI
Bu yıl gösterime girenler arasında en yüksek izleyici rekorunu 31 hafta gösterimde kalarak toplam 4 milyon 301 bin 641 izleyici elde eden “Recep İvedik” adlı yapım elinde bulunduruyor.
Şahan Gökbakar’ın senaryo yazarlığını ve başrolünü üstlendiği film, aynı zamanda tüm zamanların en çok izlenen Türk filmi unvanını da taşıyor. Bu filmi sırasıyla 4 milyon 256 bin 566 izleyici ile 2005 yapımı “Kurtlar Vadisi: Irak” ve 4 milyon bin 711 izleyici ile 2003 yapımı “G.O.R.A” takip ediyor.
Çağan Irmak’ın yönettiği, başrolünü Melis Birkan ile Cemal Hünal’ın üstlendiği “Issız Adam”, son haftalarda gösterdiği çıkışı sürdürüyor. Üçüncü haftasına giren filmi, şu ana kadar 648 bin 901 kişi izledi
Can Dündar’ın yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını üstlendiği “Mustafa”, en çok izlenen belgesel film olarak Türk sinema tarihindeki yerini aldı. 29 Ekim’de gösterime giren filmi bir ayda 1 milyon 81 bin 176 kişi izledi. Atatürk’ün yaşamını işleyen filmin gösterimi sürüyor.
Yıl içinde, Cannes Film Festivalinde Nuri Bilge Ceylan’a “En İyi Yönetmen” ödülünü getiren “Üç Maymun”, İstanbul Uluslararası Film Festivali’nde Altın Lale ödülü alan “Yumurta”, Ankara Film Festivali’nde “En İyi Film” seçilen “Rıza” ile “120”, “Vicdan”, “O.. Çocukları”, “Osmanlı Cumhuriyeti” ve “Devrim Arabaları” da seyirciyle buluştu.
Cem Yılmaz’ın senaryosunu yazıp başrolünü oynadığı “G.O.R.A” adlı filmin devamı niteliğindeki “A.R.O.G”, 5 Aralıkta gösterime girecek. Cem Yılmaz ile Ali Taner Baltacı’nın yönettiği filmde, Özge Özberk, Zafer Algöz, Ozan Güven, Nil Karaibrahimgil ve Metin Keçeci rol alıyor.
Sanatsal Haber 2.12.2008
|
|
|