UNESCO’NUN DÜNYA LİSTESİNDEKİ 7 TÜRK
Türkiye'nin yaşayan insan hazinesi olarak 7 kişi tespit edildi. UNESCO onları dünya listesine aday gösterecek ve dünya mirası olacaklar.
UNESCO'nun Somut Olmayan Kültür Mirası çalışmaları kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim Araştırma Genel Müdürlüğü Türkiye'nin yaşayan "insan hazineleri"ni tespit etti. Kendi alanlarının ustası bu isimler çinilere hayat veren Sıtkı Olçar, keçeci Mehmet Girgiç, çam düdüğü sanatçısı Hayri Dev, Aşık Şeref Taşlıova ile Karagöz sanatçıları Metin Özlen, Orhan Kurt ve Tacettin Diker.
Bir yıl süren araştırmalar sonucunda belirlenen adaylar UNESCO, Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve UNESCO Venedik Ofisi tarafından Safranbolu'da ortaklaşa gerçekleştirilen Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Somut Olmayan Kültürel Miras Envanteri Uzmanlar Toplantısı'nda değerlendirilerek karara bağlandı.
Bu 7 kişi ile eserleri çeşitli yayınlarla dünyaya anlatılacak, gelecek kuşaklara aktarılmaları sağlanacak. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından Yaşayan İnsan Hazineleri Listesi'ne aday gösterilecek.
Böylece tüm dünyanın ortak mirası olmaları sağlanacak. Namelere sazıyla hayat veren 70 yaşındaki Şeref Taşlıova, Halk Müziği alanında yaşayan insan hazinelerinden biri. Kars Çıldır doğumlu olan Taşlıova, ilk olarak 1971 yılında resmi görevle "Sanat Elçisi" olarak Almanya'dan başlayan yurtdışı seyahatleri ile ozanlık geleneğini yurtdışına taşımayı da başardı.
Şiirlerinin bir kısmı, Amerika Indiana Üniversitesi tarafından derlendi. Almanya Berlin Üniversitesi'ndeki çalışma sonucunda türküleri derlendi ve kitap haline getirildi. Yine Hacivat ve Karagöz hiciv sanatını yaşatan Metin Özlen, Orhan Kurt, Tacettin Diker de yaşayan insan hazineleri listesine girdi.
Fransa'da Türkiye'den daha çok tanınıyor
Çam Düdüğü sanatçısı Hayri Dev. Sadece düğünlerde çalıp söyleyen, üzerine bir de kırık zeybek oynayan Dev, 1933'te Çameli ilçesinin Gökçeyayla köyünde doğdu. Dağlarda yankılanan yanık kaval sesine, düğünlerde dinlediği üç telli saza gönül verdi. 17-18 yaşlarına geldiğinde, sipsi denilen düdük ve üç telli bağlama ustası oldu. 1992'ye kadar dağlarda koyun keçi otlatıp, düğünlerde şarkı söyleyip geçimini sağlarken Fransız Doç. Jerome Cler'i tanımasıyla hayatı değişti. Fransızlar, Dev'in hayatını "Ormanlar Arkası" filmiyle anlattı. Türkiye'den çok Fransa'da tanınan Dev, listeye alınan ilk Türk oldu.
Keçelerden eser yaratıyor
Unutmaya yüz tutmuş el sanatlarından keçeciliği, farklı formlarda ürünlerle devam ettiren ve ünü ABD'ye kadar ulaşan Konyalı keçe ustası Mehmet Girgiç, Prens Charles'a armağan edilen sikkeyi de yapan kişi. Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külahı üreten Mehmet Girgiç, dede mesleği olan keçeciliği, Konya'da Mevlana Müzesi yakınlarındaki atölyesinde sürdürüyor. Mehmet Girgiç, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları arasındaki keçeciliğe, yeni bir soluk getirdi ve dünyaya tanıtmayı başardı.
Çinilere hayat veriyor
Çinilere hayat veren ve yaptığı sergiler ile dünyada tanınan Sıtkı Olçar, Kütahya'da küçük atölyesinde çalışıyor. Yurtdışında birçok sergi açan 60 yaşındaki Olçar, İznik çiniciliğinin sırrı 300 yıldır çözülemeyen Mercan kırmızısını bulmayı amaç edindi, Çanak kale seramiklerini de yeni bir yorumla ele aldı. 1986'da Yunanistan'da 5. Balkan Ülkeleri El Sanatları Sergisi'nde ülkemizi temsil eden Olçar'ın eserleri, özel koleksiyon ve müzelerde.
Sanatsal Haber 2.12.2008
|
|
|