MÜZİK FESTİVALİ’NİN ONUR KONUĞU KREMER
Avrupa müzik dünyasının 70'lerden bu yana en önemli yıldızlarından biri Gidon Kremer. Sanatçı, yarın İstanbul Müzik Festivali'nde 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' alacak ve kendi kurduğu Kremerata Baltica orkestrasıyla bir konser verecek.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından gerçekleştirilen İstanbul Müzik Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü bu yıl çağımızın önde gelen keman virtüözlerinden Gidon Kremer’e veriliyor. 2003 yılından itibaren Daniel Barenboim, Jordi Savall, Leyla Gencer, Nevit Kodallı gibi müzisyenlere takdim edilen ödül, çağımızın müziğine yaptıkları katkılarla öncü bir rol üstlenmiş, 20 ve 21. yüzyıl müziğinin üretiminde belirleyici olmuş isimlere veriliyor.
Kremer 1970’li yılların ilk yarsından beri, gerek teknik üstünlüğü gerekse yorumladığı eserlerde öne çıkan yenilikçi yaklaşımı sebebiyle müzikseverler ve eleştirmenler tarafından 20. yüzyılın ikinci yarısının en büyük, en heyecan verici keman virtüözlerinden biri olarak kabul görüyor. Kremer’i diğer birçok meslektaşından ayıranın, klasik keman edebiyatından seçtiği eserleri çoğu zaman alışılmadık bir biçimde yorumlamasının yanı sıra özellikle çağdaş Rus ve Doğu Avrupa bestecilerinin yapıtlarının seslendirilmesi ve tanınmasında oynadığı rol olduğu söylenebilir.
En önemli ustalarla çaldı
Litvanya’nın Riga kentinde doğan Gidon Kremer keman çalmaya dört yaşında her ikisi de profesyonel birer kemancı olan babası ve büyükbabasının kontrolünde başladı. Moskova Konservatuvarı’nda geçtiğimiz yüzyılın en büyük keman virtüözlerinden biri olan David Oistrakh’la çalıştı. Adını 1967 yılında Kraliçe Elisabeth yarışmasındaki üçüncülük ile duyurmaya başladı ve uluslararası Paganini, Çaykovski yarışmalarında kazandığı birinciliklerle dünya sahnelerine çıktı.
Ünlü şef Herbert von Karajan’la 1976 yılında Brahms’ın keman konçertosunun kaydettikten sonra Karajan’ın “dünyanın en büyük kemancısı” olarak tanımladığı Kremer, önce Almanya ardından tüm Avrupa ve Amerika’da klasik müzik dünyasının ürettiği en heyecan verici isimlerden biri olarak gösterilmeye başladı. Barok, klasik ve romantik dönem bestecilerinin eserlerinin yanı sıra Alban Berg, Philip Glass, Alfred Schnittke, Luigi Nono, Arvo Pärt ve John Adams gibi 20. yüzyıl bestecilerinin eserleri de Kremer’in repertuarının vazgeçilmezleri arasında. Birçok bestecinin kendisine eser adadığı Kremer’in çağdaş müziğin tanıtımında en önemli yere sahip yorumculardan biri olduğunu söylemek hiç de abartılı olmaz. Kremer, 1990’ların sonunda kurduğu Kremerata Baltica oda müziği orkestrasıyla yaptığı kayıtlarla Grammy dahil sayısız ödüle layık görüldü.
Glenn Gould çalacak
Gidon Kremer’e ödülü İstanbul Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından yarın akşam Aya İrini Müzesi’nde gerçekleştirilecek ‘Glenn Gould’a Saygı’ başlıklı konserin öncesinde verilecek. Konser süresince Kremer ve orkestrası Kremerata Baltica, Kremer’in yedi ayrı besteciye verdiği siparişlerden oluşan ve Glenn Gould’a adanmış olan Bach Transkripsiyonları serisini seslendirecek. Ödül töreni öncesinde gerek verdiği konserlerle gerekse yaptığı CD ve DVD kayıtlarıyla Türkiye’yi dünya sahnelerinde büyük bir başarıyla temsil eden piyanist Gülsin Onay Aya İrini Müzesi İç Avlu’da Glenn Gould ve Bach üzerine kaçırılmaması gereken bir konuşma yapacak.
FESTİVALDE BUGÜN
Dâhiler bir arada
39. İstanbul Müzik Festivali’nde bu akşam Türkiye’nin başarılı piyano ikilisi Ferhan & Ferzan Önder, “dünyaya ancak yüz yılda bir gelen” bir deha olarak nitelendirilen Martin Grubinger ve Leonhard Schmidinger ile sahneye çıkacak. Aya İrini Müzesi’nde saat 20.00’da başlayacak ‘Batı Yakasının Hikayesi’ adlı konserde Stravinsky, Bela Bartok ve konserin adına ilham veren Leonard Bernstein’ın eserleri
SH 9.06.2011
 |
|
|
