RODRIGO LEAO VE CINEMA ENSEMBLE İŞ SANAT’TA
Tangodan, popa, klasik müzikten fadoya geniş bir müzik yelpazesinden etkinelerek yaptığı besteleriyle tanınan Rodrigo Leão, Türkiye'ye Portekiz esintileriyle geliyor. İş Sanat sahnesinde Cinema Ensemble ile sahne alacak olan Rodrigo Leao, toplulukla on yıldır bir arada çalışıyor.
Leão, birlikte uzun süre çalışmanın birbirini tanımak ve duygularını hissetmek açısından çok önemli olduğunun altını çiziyor. 90’ların başlarında kurucusu olduğu Sétima Legião ve Madredeus gibi seçkin gruplarla yaptığı çalışmaların ardından yeni tınılar arayışıyla solo kariyerine yönelen ve daha çok geleneksel şarkı formatındaki enstrümantal müziğini klasik ve modern bestelerin kombinasyonlarıyla şekillendiren Leão, Türk müzikseverle ilk kez buluşuyor.
14 Ocak Cumartesi akşamı Cinema Ensemble topluluğuyla İş Sanat’ta vereceği konser öncesinde kendini şu sözlerle tanıtıyor;
70’lerin rock gruplarını dinlerken ailesi tarafından kendisine hediye edilen gitarla müziğe ilgisi farklı yönde gelişen Rodrigo Leão, otodidaktik bir insan olduğunu, müziği kendi kendine ve arkadaşlarıyla müzik yaparak öğrendiğin,s okaklarda müzik yaparak müzikal kariyerine başladığını ilk grubunu 16-17 yaşlarında kurduğunu ve o yaşlarda da müziğin her şeyden önce geldiğini ifade ediyor.
Yaptığı müziğin fado olmadığını belirten Rodrigo Leão, beste yaparken pek çok ilham kaynağı olduğunu vurguluyor. Eklektik bir müzik yaptığının altını çizen sanatçı eserlerinde tango, pop ve klasik müziğin etkilerinin hissedileceğini söylüyor. Sanatçı; “Benim müziğimde elbette en başta Portekiz esintileri var ve dolayısıyla derin bir melankoli. Bence melankoli çok Portekizce bir duygudur. Sonuçta deniz kenarında yaşayan bir toplumuz ve bu durumun melankoliyi çok beslediğine inanıyorum”
İstanbul’da verecekleri konserin yeni bir çalışma olduğunun altını çizen sanatçı, konserin iki bölümden oluştuğunu belirterek şunları söylüyor: “Bu performansı henüz bir aydır sergiliyoruz. Konserimiz iki bölümden oluşuyor. İlki akustik bir program olacağı için davul ve bas olmayacak, ikinci bölümde ise A Mae, Alma Mater ve Cinema albümlerinden parçalara yer vereceğiz. Ben de bas gitar çalarak sahnede olacağım. Umarım, İstanbullu müzikseverlerin keyifli bir akşam geçireceğiz”.
SH 12.01.2012
|
|
|