KIRMIZI ÖRTÜNÜN ARDINDA
Ali Cabbar'ın Başak Şenova küratörlüğünde Yapı Kredi'de açtığı 'Kırmızı Koridor' sergisinin en çarpıcı noktası şüphesiz eserleri galerinin üst katında oluşturulan bir koridorda sunması.
Figürlerin yüzleri ve vücutları kırmızı kumaşla kaplı. Kimdirler, nereden geldiler, neden bu durumdalar? Bu sorgulama süreci başladığında günümüzde dayatılan, örtbas edilen, saklanan, yasaklanan ve unutturulmaya çalışılan değerler tüm koridor boyunca bir bir karşımıza çıkıyor.
Projeyi taşıyan ve simgeselleştiren öğelerden en önemlisi; ‘örtü’. Sanatçı, yüzleri ve vücutları örtüyle gizlerken aslında örtüyü açma konusunda bizi tahrik ediyor. Koridor boyunca görülen figürlerden biri acıya dayanamayıp vazgeçerken, diğeri son nefesiyle direnç gösteriyor. Bir başkası isyan bayraklarını kaldırmışken, öteki sessizce ölümü kabulleniyor. Böylece sanatçı, politik, savaş karşıtı ve anti-militarist perspektifiyle izleyicinin geçmişinde sildiklerini, devinim yaratarak yeniden çiziyor. Günümüzün taze acılarını koridor boyunca akan tarihsel kronolojide belgeliyor.
Örtü, sadece figürleri saklayan yapısıyla değil tesadüfi olmayan ‘kırmızı’ rengiyle de çok güçlü anlamlar taşıyor. Şiddeti, tehlikeyi, ihtirası, erotizmi, kanı temsil ediyor. Bu da bir anlamda sergideki parçaların dramatik bir bakış açısıyla incelememizi sağlıyor. Sanatçı, zorbalık, otorite ve militarizm gibi kavramların altında acı çekerek hayatlarını yitirenler için saygı duruşuna bizi davet ediyor.
Kırmızı örtünün altındaki figürleri ‘ikona’ olarak isimlendiren Ali Cabbar, bunun sebebini figürlerin duruş pozisyonlarının ve beden dillerinin dinsel çağırımlar yaratması olarak açıklıyor. Sergi, bir açıdan dini ikonaların günümüz modern ikonlarıyla harmosini sunuyor. Cabbar, günümüzün yaptırımlarını eleştirel bir dille cesurca işliyor.
SH 8.04.2012
|
|
|