13. FELSEFE SÖYLEŞİLER’İNİN KONUSU ‘METAFİZİK’
Her yıl başka bir kavramı ele alan Felsefe Söyleşileri'nde bu yıl, çok farklı bağlamlarda kullanılan, neredeyse herkesin farklı bir şeyi anladığı "Metafizik" kavramını aydınlatmaya, açık ve anlaşılır kılmaya çalışılacak.
Kavram “Metafizik”, söyleşilerde sekiz hafta boyunca yapmak istenilen de onun ne olup, ne olmadığını anlamak, sınırlarını çizmek.
Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nün, İstanbul Marmara Eğitim Vakfı ile birlikte düzenlediği Felsefe Söyleşileri’nin 13. sü, bugün başladı ve 25 Mayıs 2013’te sona erecek. Cumartesi günleri, 10:00-12:00 saatleri arasında, Marmara Eğitim Köyü, Maltepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde yapılacak olan söyleşilerin tarihleri, konuşmacıları ve konuşma başlıkları şöyle:
İlk sunumu bugün, Prof. Dr. Betül Çotuksöken: “Metafizik ve Kavramları” başlığıyla yaptı. Çotuksöken sunumunu, “Metafizik, felsefi söylemin antropontolojik (insan-varlık bilgisel) temelini oluşturmaktadır; daha açık bir anlatımla, felsefi söylemin temelinde insan metafiziği, antropontoloji yer almaktadır. Böyle bir yaklaşım felsefeyi bilgi eleştirisine indirgemediği gibi, metafiziği de salt evrene yönelik tümel bilme çabası olarak değerlendirmemektedir” diye noktaladı.
13 Nisan, Prof. Dr. Kaan H. Ökten: “Heidegger ve Metafizik”
20 Nisan, Doç. Dr. Uğur Ekren: “Brentano ve Meinong'da Metafiziğin Yeri".
27 Nisan, Dr. Kaan Özkan: “Beden Metafiziği”
04 Mayıs, Prof. Dr. Zekiye Kutlusoy: “Analitik Felsefe Geleneğinin Metafizik Karşıtlığı”
11 Mayıs, Yrd. Doç. Dr. Güncel Önkal: “Metafizik ve Evrim”
18 Mayıs, Yrd. Doç. Dr. Muttalip Özcan: “Aristoteles ve Metafizik”
25 Mayıs, Prof. Dr. Sevgi İyi: “Çağımızda Metafizik Sorunu”
Betül Çotuksöken’in sunumundan
Çotuksöken sunumuna şöyle başladı; “Felsefi düşünmenin ve bu düşünmenin sonucu olarak ortaya çıkan felsefe bilgisinin “metafizik” adı verilen terimle/kavramla hemen her zaman ilişkisi olmuştur. Filozofun metafizikle olan ilişkisi ya da metafiziğe duyduğu ilgi ve/veya ilgisizlik, onaylamaya, kabul etmeye ya da onaylamamaya, kabul etmemeye, reddetmeye, yok saymaya ilişkin tutumu, felsefi söylemlerin niteliğini köklü bir biçimde etkilemektedir. Terim, düzanlamının, başka bir deyişle sözlük anlamının dışında çok farklı yananlamlar da kazanmış, kimi zaman felsefeyle neredeyse eşanlamlı olduğu türünden değerlendirmeler yapılmış, kimi zaman da tümüyle felsefe olmayan öbeğinde kendisine yer ayrılmıştır. Bu durum, her filozofun metafizik karşısında belli bir tutum geliştirdiğinin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Terimin yaratıldığı tarihten günümüze değin içerdiği anlamlar, “metafizik ve kavramları” belirlemesini haklı çıkarmaktadır”.
AA 6.04.2013
|
|
|