TROYA MÜZESİ DÜNYA ARKEOLOJİSİ’NİN İLGİ ODAĞI
Heritage İstanbul’da 2018 Troya Yılı hazırlıklarının geç kalmışlığı konuşuldu. Troya Müzesi’nin dünya arkeolojisi, Türkiye, özellikle de Çanakkale bölgesi için önemi vurgulandı ve kazı alanıyla ilgi tartışmalar gündeme geldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün desteği ile düzenlenen Heritage İstanbul Restorasyon Arkeoloji Müzecilik Teknolojileri Fuarı & Konferansı’nın (12-14 Nisan 2018) son gününde arkeolog Nezih Başgelen moderatörlüğünde düzenlenen “2018 Troya Yılı” paneline, Alman jeolog Eberhard Zangge ve araştırmacı gazeteci Haluk Şahin’in konuşmacı olarak katıldı.
Panelde, yapımı devam eden, Temmuz ayında açılması planlanan Troya Müzesi’nin bu ören yerinden dünyadaki 144 müzeye götürülmüş kalıntıların bir araya getirecek olmasının önemi üzerinde duruldu.
Troya kazılarıyla ilgili tezlerini sunan Zangger, “Troya’nın kalenin beş yüz metre batısını da kapsadığını iddia ediyorum” diyerek kazının genişletilmesini gerektiğini ileri sürdü. Ege’de yüzlerce yerleşim alanı olduğunu buralarda da araştırmalar yapmak istediğini anlattı.
Uzun yıllardır Troya araştırmaları yapan Şahin, “Son bulgular ışığında Troya’nın Grek dünyasının değil Hitit dünyasının, Anadolu’nun uzantısı olduğunun ortaya çıkması, 2005 yılında kaybettiğimiz Manfred Osman Korfmann’ın öğrencisi Türk arkeolog Rüstem Arslan’ın kazının başına getirilmesi ve devletin Troya’nın değerini idrak etmesi önemlidir” diyerek Korfmann ile Zangge’nin görüşlerinin aynı olmadığını hatırlattı.
Başgelen ise, “Yaşadığımız arkeolojinin bu zengin coğrafyasında ezber bozan kazılar, bilinenleri değiştiren bulgular olmakta ve olacaktır. Araştırmalara destek verilmelidir” diyerek bu alanda çalışan disiplinlerin arkeolojinin getireceği yeni bilgilere hazırlıklı olması, sorgulaması gerektiğini ifade ederek paneli noktaladı.
SH 17.04.2018
|
|
|