Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

SÖZDEN ÖTE: MARDİN BİENALİ

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Mardin Bienali "Sözden Öte" başlığıyla geçtiğimiz hafta kapılarını açtı. “Sonsuz Bakış”, “Beden Dili”, “Sınırlar ve Eşikler” alt-başlıklarını taşıyan bienalin kuratörlüğünü ise Fırat Arapoğlu, Nazlı Gürlek ve Derya Yücel üstlenirken, direktörlüğünü Döne Otyam yaptı.

“Sözden Öte” ortak başlığıyla bu yıl dördüncü kez düzenlenen Uluslararası Mardin Bienali, şehrin tarihi dokusunu sanatla harmanlayarak izleyicilerine kenti keşfetmek için bambaşka bir rota sunuyor. Tarihi boyunca pek çok farklı kültür, din ve dilden insanın kaynaşarak yaşadığı bir medeniyetler şehri olan Mardin; kültürel miraslara içtenlikle sahip çıkan ve bunu yansıtmayı oldukça iyi şekilde başarabilen bir şehir olduğunu bienal kapsamında bir kez daha gösteriyor.

Sanat dilinin bizleri ‘sözün ötesinde’ çok çeşitli yollarla üretilen anlamlarda buluşturabildiği inancını yansıtmayı hedefleyen bienal, ziyaretçilerini dünyaya ve sanata bakarken objektif gözlerle görmeye davet ediyor. Bu anlamda bienal; yaratıcılığın siyasi, kültürel ve toplumsal dinamiklerin ötesinde olan iyileştirici ve bütünleştirici gücünü de vurguluyor.

Mardin Bienali’nin alt başlıklarından “Sonsuz Bakış”, Kierkegaard'ın yeğenine yazdığı bir mektuptaki “Kendimi en iyi düşüncelerime yürüyerek götürdüm ve şimdi insanın yürüyerek kurtulamayacağı hiçbir can sıkıcı düşünce bilmiyorum” sözlerinden esinlenerek hazırlanmış. “Amaçlanan coğrafi olanın ne olduğunu keşfetmek ve kültürel aktiviteler arasındaki sınırları sorgulamaktı.” diyor kuratörlerden Fırat Arapoğlu.

Nazlı Gürlek tarafından derlenen “Beden Dili” alt başlığı ise, öznel gerçekliği dışarıya yansıtan en içten, gerçek ve dolaysız ifade biçiminin bedenin dili olmasından hareketle bedenin fiziksel, ruhsal, sembolik ve içgüdüsel varlıklarına odaklanıyor. Bu amaçla performans, video, tuval, heykel, yerleştirme ve beden farkındalığına yönelik dans, hareket ve doğaçlama atölyelerini bir araya getiriyor.

Bir diğer alt başlık olan “Sınırlar ve Eşikler”, günümüzde belki de en çok sorunsalı beraberinde getiren küreselleşme, göç, yerinden olma veya edilme konularına yoğunlaşıyor. Derya Yücel, “Bu başlıkla, bu yüzleşmenin sanatsal forma dönüşme sürecindeki yolculuğa izleyiciyi de dahil ederek, kendi sınırlarını ve eşiklerini araştırmayı hedef aldık.” diyor.

Şehrin çoğulcu yapısına uygun olarak bienal de, pek çok tarihi ve günlük mekana yayılarak hazırlanmış. O nedenle, bienal kapsamında yer alan eserleri görmek için yaptığınız ziyaret, tarihi mekanları da keşfedebileceğiniz bir şehir turuna dönüşüyor.

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu ile ittifak yapan Almanların karargah olarak kullandığı İskender Atamyan Konağı, Mustafa Kemal Paşa tarafından da garnizon, konut, karargah olarak kullanılmış bir yapı. Şehrin merkezinde yer alan Alman Karargahı, orijinal dokusu içinde pek çok esere ev sahipliği yapıyor.

Süryaniler için büyük önem taşıyan Meryem Ana Kilisesi ve Mor Efrem Manastırı, sergilenen eserlerin yanı sıra el oyması işçilikle yapılmış olan motiflerin bulunduğu tarihsel yapılarıyla, kesinlikle görülmeye değer bağımsız eserler olarak şehri renklendiriyor.

Geçmişi 17. yüzyıla dayanan tarihi Revaklı Çarşı, sizi adeta Mardin’in taş sokakları arasında kaybolmaya davet eden bir büyüye sahip. Çarşı’nın üst kısmında yer alan Marangozlar Kahvesi de, hem Mardin’i kuşbakışı bir açıdan görmenize hem de günlük molasını burada veren esnafla kaynaşmanıza olanak sağlıyor.

Son dönemlerde artık aktif olmayan Yıldız Hamamı ise, kısa süre önce ARTER’de yapığı sergiyle dikkat çeken; ışık/gölge, içsel/dışsal, gerçeklik/hayal, aydınlık/karanlık gibi ikiliklere dayanan ve insan ruhunun bastırılmış yönlerini, cinleri, gerçeküstü yaratıkları ve arketiplere dayanan figürleri ele alan CANAN’ın eserleriyle ziyaretçilerini gizemli bir yolculuğa çıkartıyor.

Büyülü ve ruhani bir etkisi olan Mardin’in güzel insanlarında, yaşadıkları coğrafya itibariyle karşılaşmış oldukları zorlukları, belki de kelimelere dökmenin mümkün olmadığı yaraları görüyor ve gülen ışıltılı bakışlarına karşılıklı gülümsemeden edemiyorsunuz.

“Sözden Öte”, bakışların, bedenlerin ve mekanların diliyle yaratılan çeşitli ifade biçimlerine yer veriyor ve bunlara dair farkındalık yaratıyor. 18’i yabancı 50 sanatçının katılımıyla gerçekleşen ve izleyicileri ifadelerin sanata dönüştüğü, ‘sözün ötesindeki yer'de buluşmaya davet eden 4. Uluslararası Mardin Bienali, 4 Haziran’a kadar ziyarete açık olacak.


SH  14.05.2018

Facebook ta paylaş

 
 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

 

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.