‘YALINAYAK DEĞİLDİR ŞİİR!’
PEN Şiir Ödülü bu yıl şair Kemal Özer’e verilecek. Özer, ‘Dünya Şiir Günü Bildirisi’nde, 'Hangi niteliklerle yüz yüze getirir bizi şiir?' sorusunu yöneltiyor.
21 Mart Dünya Şiir Günü nedeniyle PEN tarafından şiir şöleni düzenlenecek.
Fransız Kültür Merkezi’nde Cumartesi günü 15.00-17.00 saatleri arasında düzenlenecek şiir şöleninde Orhan Alkaya, Alişan Birlik, Fahrettin Çiloğlu, Enver Ercan, Konur Ertop, Tarık Günersel, Arife Kalender, Levent Karataş, Bilal Kayabay, Zeynep Köylü, İkna Sarıaslan ve Sennur Sezer de şiir ve görüşleriyle yer alıyor.
2009 PEN Şiir Ödülü’nü kazanan Kemal Özer’in Dünya Şiir Günü Bildirisi şöyle:
YALIN SÖZÜ YEĞLESE DE YALINAYAK DEĞİLDİR ŞİİR!
Bir yüzleşme günündeyiz yine.
Yine şiire bakıyoruz. Yine şiir ne işe yarar diyenlerle göz göze gelerek.
Sesimizde yankılanan yine öncelikli bir soru: Hangi niteliklerle yüz yüze getirir bizi şiir?
Sayabiliriz o niteliklerin birkaçını hemen: Yaratıcı eyleme merak, dönüşü olmayana cesaret, sıradana açılan savaş, emeğe gösterilen saygı, duyarlığa tanınan özgürlük, tasarlananı genişleten ufuk...
Şöyle diyebiliriz örneğin:
“Çin Seddi bittiği akşam duvarcılar nereye gittiler?” diye soran meraktır şiir.
Kralı çıplak gördüğünde korkağın söyleyemediği cesur sözdür.
Sıradanın yavanlığına başkaldıran çeşitlilik, emeği hor görene indirilen tokattır.
Duyarlığı sınırlı tutanın karşısına yeni bir dil ile, tasarlananı güdük bırakanın karşısına yeni bir dünya ile çıkandır.
Neruda'nın dediğini bir kez daha yineleyebiliriz öyleyse: Yedi canlıdır şiir. Bunca sömürü ve yoksulluğun insana yaşamı dar ettiği, işkence ve savaşlarla bunca zulmün, zorbalığın, kıyımın yeryüzünü kana boğduğu günlerde şiirin payına da canından olanların acısı düşer, soluğunun önüne birtakım engeller dikilir. Ama her keresinde yeniden canlanacaktır o, yüzleşmek için ayağa yeniden kalkacaktır.
Her yüzleşme gününde kıyıcıya, zorbaya, işgalciye karşı diyeceği bir söz, yapacağı bir eylem, her yüzleşme gününde suskun kalanlara, boyun eğenlere karşı dolaşıma çıkaracağı bir öfke vardır çünkü. Eylemini kendisi kalarak gerçekleştirmeyi, öfkesini sözcüklere bürüyerek biriktirmeyi, sözünü çoğu kez yalın söylemeyi yeğlese de, onlarla kıyıcının, zorbanın, işgalcinin ve suskunluğun üstüne yürürken yalınayak değildir. Çıkarıp kafalarına fırlatacağı bir ayakkabısı her zaman vardır.
Sanatsal Haber 19.03.2009
|
|
|