ATATÜRK VE ÜLKÜ ÇİZGİ ROMAN OLUYOR
Ulu Önder'in manevi torunu Ahmet Kemal Doğançay, Atatürk ile annesi Ülkü Adatepe'nin 6 yıl boyunca yaşadıklarını çizgi roman haline getirecek.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi torunu Ahmet Kemal Doğançay, Atatürk ile annesi Ülkü Adatepe'nin 6 yıl boyunca yaşadıklarını çizgi roman haline getirecek.
Atatürk'ün, küçük Ülkü'yü çok sevdiğini, ziyaretlerinde yanından ayırmadığını anlatan Doğançay, Ülkü'nün 1937 Cumhuriyet Balosu'nda giydiği kıyafeti Atatürk'ün tasarladığını ve diktirdiğini belirtti.
Atatürk'ün yanlış anlatıldığını, insani yönünün gösterilmesi gerektiğini ifade eden Doğançay, "Atatürk'ün hakiki, insanlık yönü, parlak yüzü, ileri yüzü anlatılmalı" dedi.
"Heide Gibi..."
Ahmet Kemal Doğançay, Atatürk ile annesi Ülkü Adatepe'nin 6 yıl boyunca yaşadıklarını çocuklara yönelik çizgi roman haline getirmeye çalıştığını dile getirdi.
İlköğretim çocuklarına yönelik çalışmanın politik yanı olmayan, sevgiye, beraberliğe, birleştirmeye ve Atatürk'ün sıcakkanlılığını göstermeyi amaçladığını vurgulayan Doğançay, "Heide tarzı bir çizgi roman olacak. Heide'nin de büyük dedesi vardı. İnsanlara dürüstlük, doğruluk mesajları veren her hikayenin içinde öğretici bir şey olacak" dedi.
Doğançay, 48 sayfadan oluşacak her kitabın içinde 2 hikaye olacağını ve serinin 12 kitapta tamamlanacağını ifade ederek, kitabı büyük boy ve renkli olarak tasarlayacaklarını söyledi.
"Çocuklara Gerçek Atatürk'ü Anlatmak İstiyorum"
Çizimleri ressamların yaptığını, kendisinin ise senaryosunu yazdığını belirten Doğançay, kitapları bir program içinde ilkokullara dağıtmayı düşündüğünü kaydetti.
"Çocuklara paralardaki, heykellerdeki değil de gerçek Atatürk'ü anlatmak istiyorum" diyen Doğançay, Atatürk doğru anlatılmadığı için problemler çıktığını ifade etti.
Çizgi Romanda Yer Alacak Hikayelerden Biri...
Doğançay, çizgi romanda yer vereceği hikayelerden birini şöyle anlattı:
"Bir sabah erkenden kalkan Ülkü'ye, Atatürk'ün sabaha kadar çalıştığını söylemişler ve erken uyandırmamasını tembih etmişler. Ülkü de Atatürk'ün yatak odasının yakınındaki ayakkabı dolabındaki ayakkabılarla oynamaya başlamış. Sonra da Atatürk'ün ayakkabılarını boyamaya başlamış. Ayakkabılar üzerinde eşit çeşit renkleri deneyen ve bu arada boyayı kendisine de süren Ülkü, Atatürk'ün sesi ile irkilmiş; 'Ülkü ne yapıyorsun?' Ülkü, 'Galiba yanlış bir şey yaptım' diye düşünürken Atatürk, sakin bir şekilde 'Demek sen boya yapmayı seviyorsun, bugün bir şey keşfettik, üzülmeyip sevinmeliyiz. İnsan sevdiği şeylerde muvaffak olur, sana hemen boya takımları alalım, resimler yapar bana getirirsin' demiş. Bu olaydan sonra Ülkü'ye boya kalemleri ve defter alınmış. Ülkü de yaptığı her resmi Atatürk'e göstermiş. Atatürk de Ülkü'nün defterlerini büyük bir ciddiyetle incelemiş."
AA 1.12.2009
|
|
|