|
AŞK
Aşk var mı AŞK? Siz ondan haber verin bana.
Her yer kötülük, her yer savaş. Siz! aşk nedir bilirmisiniz..! Aşkın ne kapılar açtığından haberiniz var mı?
Kalbinizin çarptığı, durup dururken gülümsediğiniz, yanaklarınızın hafif pembeleştiği, çalan bir melodide sarhoşluğunuz, açan çiçeklerde de renklere büründüğünüz, denizin kokusunu içinize çektiğinizde başınızın döndüğü aşk var mı sizde?
‘Ben her bahar aşık olurum, rüzgar olurum’ diyebiliyormusunuz? Tüm dünyayı saran, ülkemde de son noktalara çıkan kin, nefret duygularını, kardeşin kardeşe girdiği şu dönemlerde de kalbinizi kuvvetle aşk ile doldurabiliyormusunuz? En önemlisi kuvvetle haykırabiliyormuyuz sevin be.! Birbirinizi sevin diye.
Biz en yakınımızdakine artık nefretle bakan olduk, bırakın savaşları dostumuzu kıskanır olduk.
Evlatlarımızı sımsıkı sarılıp öpemez olduk, evlerimizde sevgi yetiştiremez olduk. Kendinize gelin kötülük güçlü gibi görünse de sevgiyi yenemez. Her gün öyle kötü haberlere uyanır olduk ki, içimizdeki pozitif enerjiyi utancımızdan gösteremez olduk. Kötülük kazanır oldu.
Hayır aşk var mı içinizde Aşk? En kötü gün dediğinizde bile doğa uyanıyor, çiçekler mevsimi geldi diye renkleniyor. Hava ısınıyor, gün daha geç kararmaya başlıyor. Tanrı tüm dengeleri halen böyle koruyor.
Bahar geldi, ruhunuzu bahara hazırlamak gerek, her gecenin nasıl sabahı oluyorsa. Biz birbirimizi sevmeye doğanın söylemlerini dinlemeye başladığımızda evren bunu bilecektir.
Konuşmaya gelince hepimiz inançlıyız, hepimiz iyiyiz yok yaaa! Yok böyle bir şey. Kötü kötüdür, içi fesatsa asla düzelmez o hep negatiften beslenir. Kendini de, yüreğini de, yüzünü de negatif taşır. Ne botoks, ne dolgu, ne oksijen nafile…
Aşkın her halini sevin, hissedin. Mutluluğun anahtarı burada zaten. Bahar aylarında canlanan tabiat bile bunu söyler. Bir çok bahçe ve balkon da rengarenk çiçekler gördükçe mutlu oluyorum. Seralarda yepyeni fideler, sardunyalar, güller, papatyalar beni aşkla uçuruyor mesela.
Çiçek olmayan eve ev demiyorum, hayvanları evde beslemek şart değil ama sevmeyen insanlara şüphe ile bakıyorum, evim çok temiz diye konuşan ama kapısının önü bir dolu ayakkabı ile yaşayana insanlara soru işareti ile yaklaşıyorum.
Çocukların dilini anlamayan, onların seslerini kafa şişiren bağrışmalar olarak niteleyenleri affetmiyorum. Hiçbir neden yokken (bayram seyran doğum günü dışında) aniden onları mutlu etmek için bir şeyler yapamayanları kalpsiz buluyorum.
Bir çocuğu mutlu etmenin, onun sana sevgiyle bakmasının arkasındaki hazzı vazgeçilmez buluyorum. Yaşınız kaç olursa olsun içinizde çocuk yok olmuşsa, bu dediklerimi anlamak da zordur.
Kaçınız bahçenizi, balkonunuzu bahara hazırladı? Bunu yaparken keyif aldı, toprak kötü elektriği alıp size rahatlık verir. Benim sevdiğim bir arkadaşım müthiş yeteneklerini bahçesinde uyguluyor mesela ve nasıl keyif aldığını açtığı blogda paylaşıyor. Durmuyor devamlı yaratıyor. İçi içine sığmayanlardan bir başka değer verdiğim ablam torununa bakarken bile zamanlarını çoğaltıp lezzetler katıyor dağarcığımıza ve kendine ait blogda tüm takipçileri ile paylaşıyor. Bu örneklerimi çoğaltabilirim. Mesela; turizm sektöründe yoğun işlerinin içinde, gönlünü tiyatroya kaptırıp sahnelerin tozunu yutan dünya tatlısı kızını da asla ihmal etmeyen tatlı dostum.
Ve ne güzel bir servet ki bana, hepsi dostlarım enerjileri ve güzellikleri ile hayata enerjilerini katıyorlar. Ve en yakınımdakiler con’lar can’lar, kocaman sevgi dolu dostlarım aşkla, aşkla yola devam.
Aşk var mı Aşk, siz ondan haber verin…
Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
1.05.2016
 Yazarın Tüm Yazıları... -  Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|
