Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

BUZUL ÇAĞINDA SİBİRYA’NIN ORTASINDA HAYAT VARDI

Buzul çağında hayatın hiç donmadığı yeni bir mikroklima alan ortaya çıktı; Asya’da Lena-Yenisey bölgesi. Türklerin ata yurdu burası. Ancak bu bölgenin Kafkaslarla olan bağı ayrıca önem arz ediyor, çünkü buzul çağında hiç donmayan bir bölge de Kafkaslardı.

Ulusal Kanal’da Nuhun Gemisi programında izlediğimiz Prof.Semih Güneri’ye göre artık Türk Altay teorisini konuşmak gerekecektir. Sosyologlar, tarihçiler, dilciler bunu çok konuşacaktır.

Dünya yeniden buzul çağına girecekse aynı yerler bizim torunlarımız için hayati değerde olacaktır. Bir gün insanlar oralara doğru akın edecek ve savaşlar bu yaşam alanları için olacaktır. Yani, stratejik açıdan bu konu uzun vadede çok önem arz edecektir.

Kafkaslar ve Rize-Artvin vadileri elde bir... Akdeniz sahilleri elde iki... Deniz seviyesinde ve tarımın devam edeceği Iğdır vadisi, elde üç...

Programın internet yayınına bugün girdim, dikkatimi çeken bir şey oldu; yorum diye iki çirkinlik gönderilmiş. Bunun anlamı benim için şudur; birileri bu yayını stratejik açıdan sakıncalı bulmuş olmalı ki programa çöp atıldı. O çöpleri bertaraf etmek için ben de destek ve tebrik yorumu gönderdim. Onu okuyan bunu da okusun istedim.

https://www.youtube.com/watch?v=SFzG_Scl58Y

Yazdığım yorumu bu yazıma almak üzere linki tekrar açtığımda benim yorumum da çirkinlik de silinmiş, sayfa yoruma kapatılmış gördüm, şaşırdım.

Elimde bir gün önce Semih Beyin fakülte iletişim adresine gönderdiğim yazı var, okurlarımda bunu paylaşacağım:

“Sayın Semih Bey,
Sizi kutluyorum. Çok önemli bilgiler verdiniz. Buzul çağında mikroklima alanlar içerisinde yer alan bu bölge hep gözden uzak tutuldu. Çok şeyi değiştirecek bu bilgi.
Bende bir sıcaklık haritası var, onda bu bölge yok. Ekte gönderiyorum.
Bu harita on yıl kadar önce Artvinli mühendisler tarafından HES'lerle ilgili bastıkları bir dergide vardı, ordan aldım. Yörenin binlerce yıllık mikroklima etkisi yok olursa yaşam alanları tehdit altında kalır, bunu anlatırken o haritayı vermişlerdi.

Mikroklima alanların antik dönemdeki sosyolojik etkileri beni ilgilendiriyordu, birlikte barış içinde yaşama kültürüne sahip oluyorlar. Doğu Karadeniz Sümerlerin önemli merkezidir. Lazca Sümerce çıkıyor ve burda tek ırk yok, kaynaşıp direnme kültürü gösteren Milet Uygarlığı burada oluştu, Lazlar'ın eski adlarından biri Eyzi (Oğuzi) adı geçiyor.

Çoruh nehrinin eski adı Sümer nehri, Fındıklı'nın Sümer Köyü var, keza İspir ile (İ)Sümer sesdeştir ve kalesinin kuyularında Sümerli resimleri var. Sibir-ya ile Sümer-iya sesdeştir. Altay dağlarına yakın Semerkant (Sümer kenti) ve Ozbegistan/Oğuzbeyistan olmasıyla bir kültürel yakınlık kurabiliyorum.

Keza, Siberian Rivers olarak tanımlanan Lena (Şamani kültürümüzdeki Ulu-Ana, AY Tanrısıdır) ve Yenisey... ENE SEY... Ana Su...
Sözlükten; "yenisey", eski adı enesay'dır. Ene, ana demek, say ise ırmak/çay demektir.

Ben Rizeliyim ve biz denize SU deriz. Denizin kıyısına da ÇAY deriz. ÇAY derken yerel telaffuzla TZEY gibi bir ses çıkartırız. Lazca SU demektir, İngilizcedeki TEA (çay) okunuşu gibi.

SAĞOLUN VAROLUN...

BİR SORUM VAR, MİKROKLİMA ETKİSİNDE TURUNÇGİLLER YETİŞİR. LENA-YENİSEY HAVZASINDA TURUNÇGİLLERE RASTLADINIZ MI? VARSA, SARI GREYFURTUN ADI ORADA "KIZ MEMESİ" VE KIRMIZI OLANIN ADI "KİNKAN" MIDIR?

Tekrar teşekkür ediyorum, yürekten kutluyorum.”

......

Evet, bu konu insanlık tarihi açısından çok önemli, hatta geleceğin savaşları açısından da çok önemli görünüyor.
Prof.Semih Güneri’den ricamız, bir diğer programda Kafkas bölgesinin mikroklima özelliğini bize anlatsın. Neden BOP projesi Rize’yi de içine alıyor, halkımız bunu iyi kavrasın.

....

Katar neresi...
Yemen’e yaktığımız ağıtlar yetmedi, gülü çimendi, giden gelmedi... Şimdi Katar ağıtları mı düzeceğiz? Katarın çimeni yok, çölü var kumsalı var, kumsalı adamı yutar...

Katar’da Arap’tan çok Amerikan askeri var, ne işimiz var orda? Yoksa Karadeniz yaylalarını sattığımız Katarlı zenginlerden parayı peşin aldık da ona karşılık mı oğullarımızı Katar’a vereceğiz!

Savaşın kuralları Roma’dan beri hiç değişmemiş. Borç köleliği devam ediyor.

.....

Anneler!
Okula kaydetmeden önce şu yaz tatilinde çocuğunuza kalemle dik yazıyla okuma yazma öğretin, yirmiye kadar toplama çıkarmayı da yazarak öğretin, sonra kayıt için götürün 2.sınıftan başlatın. Demedi demeyin, bu yıl yeni bir kobay (küresel kölelik) sistemine çocuklarımızı pazarladılar, önleminizi alın.

Ve; devamsızlık normalleşti, bir gün bile okula gitse sene sonunda bir tek sınava girse çocuğunuz gene sınıf geçiyor. Evde okuma yazma tabletleri satacak ABD’nin Commen Core şirketi, onlar gelince, ilkokuldan itibaren okulsuz eğitim, öğretmensiz eğitim, kalem deftersiz eğitim yapacaklar. Benden söylemesi.

Liseli anneler... On yıldan beri hiç harita çizmedi çocuklarınız, fark etmediniz. Harita nedir bilmeyen çocuklarınızı Katar’a asker yollayacaklar.


Mahiye MORGÜL
12.06.2017

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.