Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

ŞİNGİLİ… ŞİNGİLİ…?

Bu ay kasım, benim doğduğum ay. İnsanın yaşı kaç olursa olsun doğum günlerini severim ben.

Kendiminkini de, hayatımda önemli yeri olan herkesin de. Neşe verir bana eğlenirim güzel an’dır birini hatırlamak ona değerli olduğunu hatırlatmak. İçimdeki çocuğun takla attığı anlardandır.

Bir mesaj ile bazen, bazen yanında olarak bazen kalbinde olarak… Ama hep hatırlayarak. Kendi doğum günümde bana zaman ayırıp bir mesaj bile yazana sevgim sonsuzdur güzel cümleleri okumak lezzettir. Hayattaki keyif anlarıdır.

Bu coşkulu tavrımı birçok insanın anlamadığını biliyorum ama onlarda zaten bana yakın olanlar değildir zira onların içi çürümüştür. (burada kahkaha ile gülüyorum tabiî ki keşke seslide olsaydı)

Hayatı yeknesak yaşayanlar, hep mızmız yaşayanlar, anlamaz doğum günü değildir aslında var olan bir neden ile yaşama renk katmaktır. Bir fırça darbesidir seç al renklerden birini dercesine. Sıradan olmayı reddetmektir.

Çok darbe almışlığım vardır oysa ki, zannetmeyin ki el el üstünde bal kaymak bir hayat. Birçok hayat dersi ile terbiye edilmişliğim vardır ama hep ’’Allah bunu unutturacak acı vermesin’’ diyerek. Allaha inancım ile. O’nun ile benim aramda çok özeldir. Zaten öylede olmalıdır cıvık cıvık göze sokulan inanç taraf düşünce gerçek değildir.

Minicik nedenler ile güzele, sevgiye iyi niyete asılmam hayat savaşımdır aslında. Zaman zaman canımın hiçbir şey istemediği günler olur içim sıkılır, zorlanırım her insan gibi. Sonra bir an gelir ‘bu ne ya’ diye silkelenir müziğimi açar, dilime bir şarkı kondurur aşkla yola devam ederim.

Hayat en güzel hediye diye…
Yaşamasını bilene, anın tadını çıkarana, elindekilerle mutlu olmayı başarana.
Şimdi diyeceksiniz ki; pollyanna gibi anlattın durdun ortalık karmakarışık sen neyin kafasını yaşıyorsun?? Evet doğru benim de çok endişelerim var, evlat yetiştiriyorum ve ne yazık ki benim çocukluğumun huzuru yok artık. Bende bir dinazor olmadığıma göre zaman ne kadar hızla değişti. İmkanlar olanaklar arttıkça insanlar fazla tüketmeye başladıkça yaşam bambaşka oldu.

En önemlilerinden biri eğitim, Devlet okulları o kadar kuvvetli eğitim veriyordu ki özel okul sayısı parmakla gösterilecek kadar azdı. Şimdi bir benim adımda özel okul yok nerdeyse… Açsammı?:) Nerdeyse yan apartmanımda özel okul açılacak duruma geldik, hakikaten özel okul niteliğinde olanlarda ise fiyatlar korkunç 50 – 60 bin liralar konuşuluyor. Birde Türkiye de işsizlik var, geçim sıkıntıları var diyoruz ben anlamıyorum eğitim nasıl olurda bu kadar yüksek fiyatlarda olur? Eğitim bir ülkenin gelişimini, yarınını gösterir ve ülkenin en iyi okulları Devlet okulları olmalıdır. Devlet okullarında çocuklarına bir şeyler öğretmek için çırpınan o kadar değerli Öğretmenlerim var ki keşke hepsine kalpten teşekkür edebilsem. Ve keşke her şey daha güzel olsa… Keşke.

Hayat en güzel hediye…
Örneğin bizim evde dizi seyredilmiyor nerdeyse. Bizim Koca Dev Adam, tanıdım tanıyalı zaten dizi seyretmez, küçükken oğlum çocuk kanallarında çizgi film izlerdi. Benim takip ettiğim keyif aldığım 1-2 dizim vardı. Şimdi ise korkunç konular insanı boğacak kadar sıkıcı, ruh hastası roller, kötülük, entrika facia.

Eski Türk filmlerindeki fettan kadın rolleri, kötü adam karakterleri, meşhur ilaçlı gazoz sahneleri bu dizlerin yanında son derece sevimli ve keyifli kaldı. Çünkü o filmlerde sonunda iyiler kazanır, kötüler kaybederdi. Şimdilerde iyiler başarısız kötüler başarılı olarak yansıyor ekrana.

Günümüzde senaristler bile artık kendi yeteneklerini gösteremiyor bence hepsi aynı konulu bir sürü israf senaryo. Daha da kötülük gösteren, can yakan örnek olmayan. Para ilk sıraya çıkınca ne olursa olsun para kazanayım denince oyuncularda rol seçmez oldu. Keşke düzelebilirse daha sakin daha ılımlı insana rahatlık verebilen senaryolar oluşabilse. Keşke…

Hayat en güzel hediye aslında keşke hepimiz bunun ne demek olduğunu anlasak. Keşke… Neyse ne yapalım şimdilik durum bu; bizim evde şingili şingili. Nemi demek bu? şimdilik bende sır yoksa Koca dev Adam yazılarıma yasak koyar şu kadarını söyleyebilirim; hayata eğlenceli ve güzel bakabildiğimiz tatlı bir espri bizim aramızda.
Koca bir sene daha bitiyor, aralık ayı geldi gelmek üzere… Hayat en güzel hediye…
Şingili… şingili !!!


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
19.11.2018

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.