ARTANKARA 5. ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ SANAT FUARI
ARTANKARA 5.İNTERNATİONAL CONTEMPORARY ART FAIRY
ArtAnkara 5. Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı bu yılda 14-17 Mart tarihlerinde ATO Kongre ve Sergi Sarayında düzenleniyor.
Bu fuara ben de katılıyorum. “Dislektik Bakış “adlı serimle fuara katılıyorum.
Bir süredir özel öğrenme güçlüğü başlığı altında, eğitimde adı geçen, fizyolojik açıdan bu durumu yaşayan çocuk, genç ve yetişkinlerin; bu durumunu yakınen yaşayan bir sanatçı olarak farkındalık yaratabilmek için disleksi kavramını renkli bir anlatımla izleyiciye aktarmak istedim.
Disleksili bireylerin toplumda yaşadıklarını renkli bir anlatımla aktarmak amacıyla “Disleksi” serisine başladım. Sanat eğitmeni ,öğretmen olarak dislektik bireylerin yaşadığı zorluklar sanat yoluyla aktarmak biraz olsun toplumda farkındalık yaratacağına inanıyorum.
Disleksi olan ünlü sanatçı, bilim adamı, devlet adamı, kraliyet ailesinden çok kişi var. Ama ülkemizde disleksi bir tabu. Disleksi zeka sorunu değil. Disleksi olan bireyler normal ve üstün zekaya sahip kişiler. Ülkemizdeki disleksili bireylerle ilgili sınırlı bilgimiz var. Disleksinin bir tabu olarak kalmaması ve insanların konu hakkında bilgi sahibi olmasını istiyorum.
Disleksili bireyler için yapılan her düzenleme tüm insanlık için faydalı olacaktır.
Disleksili bireylerin ailelerine çok fazla iş düşüyor. Topluma disleksiyi anlatmak ve sahip çıkmak, sabırlı olmak, durmadan mücadele etmek. Toplum olarak bu konuda bilinçsiziz. Toplumun kurumlarında görevli olan yetkililerde disleksi hakkında bilinçsiz. Disleksi kavramını topluma anlatmak için tüm sivil toplum kuruluşları olarak top yekun çalışmak ve mücadele etmek zorundayız.
Disleksi kavramını topluma anlatmak için, sanatın çok güzel bir platform olduğunu düşünüyorum.
Ülkemizde kayıtlı disleksili birey sayısı Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı Başkanı Atıf Tokar, "Resmi kayıtlara göre Türkiye'de disleksi tanısı almış 41 bin 600 çocuk var ama kayıt dışı sayılarla Türkiye'deki disleksili çocuk sayısı 120 binin üzerinde" dedi.
Eğitim hayatında bu bireylerin okul bırakma oranlarıyla karşılaştırıldığında yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu kadar disleksili kayıp bir boşluk. Bu kayıp boşluk aileleriyle düşünüldüğünde mutsuzluk, kayıp istihdam olarak ülke ekonomisine de yansıyor. Acaba ne yapabiliriz? Devlet olarak, eğitimciler olarak.. Düşünmek, düşünmek gerekiyor.
Biraz ben bu düşünme kısmında sanatın, topluma ve insanlara bu eylemi dolaylı yoldan yaptırdığını düşünüyorum.
Sanatı topluma yaklaştırabilmekte belki de sanatı topluma anlatabilmekten geçiyor sanırım.
Resimlerimle insanları biraz olsun disleksiyi hissetmelerini, hayata onların gözleriyle bakmalarını istiyorum. Sanat izleyicisinde merak uyandırmak istiyorum.
Bu serimde satılan her eserin %50’si Disleksi Vakfı ve Disleksi Derneklerini destekleyeceğimi belirtmek isterim.
Beni bu konuda destekleyecek tüm sanatçı dostlarıma ve sanatseverlere şimdiden teşekkür ediyorum.
Sanat dolu günler diliyorum.
Aylin MENEKŞE 28.02.2019
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|