DİNGO VE AHIRI
Merhaba sevgili dostlar..
Yeni bir yıla daha girdik, buna sevinsek mi, üzülsek mi bilemiyorum. Aslında ömrümüzden bir yıl daha gitti. Galiba yaş ilerleyince pek sevinilmiyor. Neyse doğal seleksiyona karşı gelmememiz lazım, zamanı gelince bizde gideceğiz ki yerine yenisi gelsin. Güzel Türkçe'mizde yıllardır kullanılan bazı deyimler vardır. Ve bunların hepsinin geçmişte bir hikayesi vardır. Yeni yılın ilk saatlerinde bulunduğum ortamda bir arkadaşımın mekan için kullandığı " dingo'nun ahırı" kelimesinden yola çıkarak bu yazıyı yazmak istedim. Nedir bu Dingo ve ahırı ?
1800 sonlarında, atlı tramvaylar zamanında, tramvaylar 2 atla çekilirken dik Şişhane yokuşunu çıkmak hayli zor oluyordu. Bu yüzden Azapkapı'dan takviye at alınarak, atlar dörtlenir ve yokuş öyle çıkılırdı. Tramvaylar bu haliyle Taksim e kadar gelir, burada çıkartılan takviye atlar bu günkü sular idaresi mahseni ile fransız konsolosluğu arasında ki ahırda bir süre dinlendirilerek herhangi bir tramvaya bağlanmadan, boş olarak yeniden Azapkapı'ya götürülürdü. Taksimdeki bu ahır 'dingo’ lakaplı bir rum tarafından işletildiğinden ve gün boyu bir sürü atın girip çıkmasından dolayı dilimizdeki, 'burası dingonun ahırı mı, giren çıkan belli değil’ sözü buradan gelmektedir.
Tüm insanlığa umut ettiği gibi bir yıl diliyorum..
Asım BİLGİLİ 2.01.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|