ZOR ANLAR…
Herkes gibi o da kaderinle savaşıyordu. Farkındaydı; Hayat a dair güzellikleri ancak mücadele ile kazanabileceğini biliyordu. Etrafa bakarken gülen gözleri henüz yirmi üçünde idi... Sabır en büyük erdem dir sözüyle yola çıktığını ifade ediyor, göğüs geriyordu içinde bulunduğu zor şartlara. Gözlerinde ise bir tebessüm, mimiklerinde iki küçük gamze. Şaşırmıştım ve ne diyeceğimi bilemez halde içim içimi yiyordu. Tebessüm ediyordu. Düşündüğümde bu tebessümün hayata dair olduğunu anlıyor, bir yandan gözlerimin dolmasına neden oluyordu. Herkes karamsar ve endişeli bir bekleyişle bakarken etrafa, o adeta kuralına göre oynuyordu yaşam oyununu. Her şeyi olması gerektiği gibi yaşıyor, hayatını düzenleyip sürdürüyordu. Biliyordu içinde bulunmuş olduğu şartlarını ve durumunu. Bir an için her şey ve herkes sessizliğe bürünmüştü, sanki biz susunca. Sözler, cümleler ve kelimeler yerini sessizliğe bırakmış, gözler konuşuyordu adeta. Başını öne eğerek gitmesi gerektiğini söylerken, son sözleri şu oldu ;
- Ölmek istemiyorum...
Genç yaşında amansız bir hastalığa yakalanan ve bu hastalığa karşı tedavi mücadelesi veren bir insanla, ailesi için hala küçük ve güzel bir bayanla, benim ise sevdiğim bir öğrencim ile yaptığım bir sohbet sonucu yaşadıklarımı yazdım. Daha da uzun anlatmak mümkün iken yazmaya elim gitmedi, noktalamak istedim.
Benim için zor anlardı.. Sizlerle paylaşmak istedim sadece…
Asım BİLGİLİ 14.01.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|