Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

MEVLANA MÜZESİ ve BURDUR ARKEOLOJİ MÜZESİ

Merhabalar,
Tarihi ve turistik yörelerimiz dizisine bukez de iki önemli müzemiz ile devam edeceğim.

MEVLANA MÜZESİ

Yılın her günü Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ziyaretçilerle dolup taşan Mevlana Müzesi Konya'nın olduğu kadar Türkiye'nin en çok turist çeken ziyaret yerlerinin başında geliyor.

Mevlana Müzesi Konumu
Yılın her günü Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ziyaretçilerle dolup taşan Mevlana Müzesi Konya'nın olduğu kadar Türkiye'nin en çok turist çeken ziyaret yerlerinin başında geliyor.

Mevlana Müzesi Tarihi
Bugün müze olarak kullanılmakta olan Mevlana Dergahı’nın yeri, Selçuklu Sarayı’nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alaeddin Keykubad tarafından Mevlana’nın babası Sultanü’l-Ulema Bahaeddin Veled’e hediye edilmiştir.

Babası Bahaeddin Veled vefat ettiği 12 Ocak 1231'de buraya defnedilirken, bu defin gül bahçesine yapılan ilk defindir. Sevenlerinin Mevlana'ya, babasının mezarının üzerine bir türbe yaptırmak istediklerini söylerler, ancak Mevlana, gök kubbeden daha iyi türbe mi olur diyerek bu istekleri geri çevirmiştir. Mevlana, 17 Aralık 1273'te vefat edince oğlu Sultan Veled, türbe yapılması yönündeki ısrarlı istekleri kabul eder ve 130 bin Selçuklu dirhemi karşılığında yeşil kubbe yaptırılmıştır.

Örümceklerden devekuşu yumurtaları ile korunan, sıvasında karıncaların girmesini engelleyen yumurta akı kullanılan Mevlana Müzesi'nde yer alan bazı Kuranı kerimlerin güveye karşı etkili olduğu belirtilen mum isiyle yazıldığı söylenir.

Müzenin bazı yerlerine örümcek gelmesini engellemek için devekuşu yumurtalarının yerleştirilmiştir. Binanın yapımı sırasında harcına yumurta akı karıştırılmış.

Yumurta akı duvarları çivi bile çakılmayacak kadar sağlam yaparken, karıncaların girmesini önlüyor. Ayrıca, müze içinde yapılan özel bir düzenek mum islerini ve insanların ağzından çıkan su buharını bir yerde topluyor. Bazı Kuranıkerimler bu islerle yazılmış. O Kuranı kerimlerden bazıları şu anda müzede ve hiç zarar görmemiş. Çünkü mum isine güve gelmiyor. Güvenin yazı üzerine bırakıldığında öldüğü bile biliniyor.

Müzede ayrıca asılı duran sabır taşlarının da çok dikkat çekiyor, Büyük bir sabırla mermerden oyularak yapılan bu sabır taşlarında ek yeri yok. Bir kişinin çocuk yaşta başladığı sabır taşını, ancak torununun bitirmeye ömrünün yettiği rivayet ediliyor. Bu taşları yıllar önce öğrenciler görüp motive olsun diye medreselerin girişine asarlarmış. Şu anda bu taşı yapan da yoktur.

Mevlana Müzesi'nde Türk müziğinde kullanılan tüm makamların rahatlıkla çalınabildiği 8 telli bir kemanın yer alır. Bu keman, bugün kullanılan kemanların babası olarak nitelendiriliyor. Dünyanın hiçbir yerinde 8 telli keman bulunmuyor. O dönemin müzik anlayışının bugünden çok farklı olduğu görülüyor. Ayrıca, soyut resimleriyle ünlü Pablo Piccasso'dan yıllar önce yapılmış soyut figürlerin kullanıldığı seccadeler de müzede sergileniyor. Bir başka çarpıcı ayrıntı da Müzede sergilenen küredir. Galileo'nin asıldığı tarihlerde bu küre ile astronomi dersleri verilmiştir.

1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra Mevlevi dergahı ve türbesinin 1926 yılında ise Konya Asar-ı Atika Müzesi adı altında hizmete açıldığını, 1954 yılında yeniden düzenlemesi yapılıp adının Mevlana Müzesi olarak değiştirilmiştir.

Yaklaşık 700 yıl önce yaptırılan ve daha önce kapsamlı şekilde hiç elden geçirilmeyen bu tarihi yapının artık restorasyona ihtiyaç duyar hale gelmiştir. 1963'te kubbesinin yeşil seramikle kaplanması dışında ana unsurları hiç restorasyon görmeyen müzenin ilk kez kapsamlı olarak elden geçirilmesi planlanma çalışmaları başlatılmıştır. Çalışma sonunda tarihi müze binası güçlendirilecek ve gerekli restorasyon işleri yapılmış olacak.

BURDUR ARKEOLOJİ MÜZESİ

Burdur Arkeoloji Müzesi, şehir merkezinde bulunmaktadır. Gazi caddesi üzerinde adı müze ile özdeşmiş Müze Parkının yanından Halk Pazarına inen caddenin üzerindedir.

Burdur Arkeoloji Müzesi Tarihi
Burdur yöresi bulunduğu yer bakımından Akdeniz, Ege ve Iç Anadolu uygarlıklarının ortak özelliklerini temsil etmektedir. Burdur Müzesi'ndeki buluntular, M.Ö. 7000'den günümüze kadar 9000 yıllık bir geçmişin tarih ve kültür hazinesidir.

Burdur Arkeoloji Müzesi; ilk defa yakın tarihimizde önemli bir kültür merkezi olan Bulguroğlu Pirkulzade Medresesinin kütüphanesinde bu çevreye ait eski eserlerin koruma altına alınması ile 1956 yılında kurulmuş, 1963 tarihinde de resmen müze haline gelmiştir. Burdur Müzesinin tehir salonlarının açılışı ise 12 Haziran 1969 yılında gerçekleştirilmiştir.

Bugün müze Vakıflar Genel Müdürlüğünden 99 yıl intifa hakkı ile alınmış olan Bulguroğlu Pirkulzade Kütüphanesi çevresindeki kendi malı olan 980 m2 lik alanda hizmet vermektedir. Sagalassos ve Kremnadaki kazı yerinden gelen Athena, Leto, Nemessis, Apollon, Aphrodit, Hygeia, Aslepidos ve Herakles’in heykellerinden oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir. Ayrıca Bubon’dan gelen Apollon heykeli ile dikkat çekmektedir.


Asım BİLGİLİ
8.03.2009

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 


Mevlana Müzesi

Burdur Arkeoloji Müzesi
 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.