|
KENTLERİN TATLI BELALARI OTOLAR...
Kentlerimiz büyüyor çünkü canlı organizmalar… Büyüten nüfus, gelişen ekonomik yaşam etmenleri, çoğalan araçlar… Araçlar harekette iken yollar, durunca otoparklar ne durumda? Hiçbir kent gelecek planlamasını tam yapamadığından, her zaman en büyük sorun bunlar. Yollar daralıyor, yol kenarları ve kaldırımlar otopark olunca ya da her aileye tek araç yetmeyince zamanla yarış çağında… Aynı alanda nüfusa bağlı arttırılan katlar. Hangi kent olursa olsun daire başına en az bir araç hesabı ile otopark ama nerede? Çoğu yerde herkes yanı başında istediği için aracını, erken davranan buluyor yerini ya diğerleri? Nasıl bir düzenleme? Uzak park, yürüme mesafesinde (bir saatte 4km yürünürken standartta, 180-200m) olmalı ki araç kullanıldığı anlaşılsın ya da uzaktaki büyük otoparklara bırakılan araçlardan, istenen yere ulaştıran taşımacılık yapılsın ki kent konforu sağlansın.
Yer kalmadığında ya da bırakılmadığında rant sağlayan yapılaşmadan, çok katlı pastalar ortaya çıkıyor beton yığını. Yeşilin yutulduğu yerlerde açık ve yeşil alanın en önemli olanı oysa ki otoparklar, günümüzde de çok amaçlı kullanımlı olmalılar. Yeraltı / yerüstü, çok katlı / tek katlı, tek / çok geçişli, düz / kaskatlı, vb. en önemlisi bilinçli seçilmiş bitkilerle bütünleşmiş. Bu önemli açık ve yeşil alanları yaşlı kentlerde bulmak, kararlılıkla imar planları yapmak ve uygulamakla eşdeğer biliyoruz ama güç nedense? Kalıplaşmış uygulamalar farklı arayışları getiriyor ve okul bahçeleri gibi alanlar çok amaçlı (hafta sonları ya da geceleri spor alanı ya da otopark) olarak kullandırılıyor. Çocuk oyun alanları okul çevrelerinde uyumlu belki ama ya araçlar… Cetvel artığı olarak tanımlanan alanlarda özellikle yollar arasında kalan yapı parseli artığı üçgenlerde, yoklukta oluşturulan çocuk bahçeleri ne derece uygunsa, eğitime zıt konuların okul bahçelerinde sergilenmesi de o derece uygunsuz diyorum ve proje çalışmalarımızda öğrencilerimize vurguluyorum belki ileride yetkili birileri olabilirlerse diye.
Otoların, uzay çağı çizgi filmlerindeki hayal ürünleri gibi (çantaya dönüşen taşıt!) olması yanısıra hava trafiğinin geliştirilmesi (bunun için de park gerekmez mi?!) gibi günümüz uygulamaları (özel helikopterler, uçaklar), gelecekte özellikle mega kentlerimizde bir çözüm getirir umarım!
Şaka bir yana, ciddi sorunlar getiren otolarımıza kent kuruluşlarında yeterli çözüm üretecek uygulamalar getirmediğimizde çağdaş kent oluşturma yönünde adım atıldığı sözleri edilmemeli, oto kullanma zorunluluğu olmaması için ulaşılabilirlik geliştirilmeli ki sonradan olma çözümlerle (metrobüs, vb.) değil, özellikle yeni yerleşimlerde başlangıçtan planlamada yer verilerek sağlanmalıdır. Yeraltında ya da yoğun trafik arasında yeşilden yoksun uygulamalar büyük kent psikolojisini ne derece sorunsuzlaştırır?
21.yüzyılın çok hızlı adımlarla ilerlediği yıllarda, doğa koruma ile bütünleşmiş kentleşmeler için tüm meslek gruplarının el ele çalışması ve bir koordinasyonda uyum mesleği olarak 18.yüzyıl yeni dünyasından gelen peyzaj mimarlığının öneminin yadsınmaması dileklerimle…
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM
10.03.2009
 Yazarın Tüm Yazıları... -  Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|
