HİERAPOLİS – GÖREME MÜZESİ
Seçimlerin yaklaştığı bu günlerde çevre kirliliğinden bahsetmeyeceğim. Zira diğer arkadaşlar bu konuya değinmekteler..
Yıllardır seçimlere şahit olan biri olarak ülkemde bir şeyin değişmediğini görmek beni son derece üzmekte. Çoban – koyun ilişkisinden çıkacağımız günü ümitle beklemekteyim. Tabi görmeye ömrüm yeter mi bilemiyorum..
Bu yazımda sizlere bir arkeoloji, birde açık hava müzesinden bahsetmek istiyorum.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi
Denizli’nin çevresinden ve özellikle Hierapolis antik kentinden toplanan eserler, Hierapolis’de Roma Hamamında bir araya getirilmiş ve burada l984 yılında Hierapolis Arkeoloji Müzesi açılmıştır. Müzede Hierapolis eserlerinin yanı sıra Laodikeia, Colossai, Tripolis, Attuda antik kentleri ile Lycos ( Çürüksu ) vadisindeki buluntularda yer almaktadır. Bunların yanı sıra yöredeki Tunç Çağının en güzel örneklerini ortaya koyan Beycesultan Höyüğünden çıkarılan arkeolojik buluntularda bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Karia, Pisidia ve Lydia eserleri de yöreden toplanarak müzeye getirilmiştir.
Hierapolis Arkeoloji Müzesi Özelliği
Hierapolis kentinin en büyük yapılarından biri olan Roma Hamamı, 1984 yılından beri Hierapolis Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir.
Müzede Hierapolis kazılarından çıkan eserlerin yanında Laodikeia, Colossai, Tripolis, Attuda gibi Lycos (Çürüksu) vadisi kentlerinden gelen eserler de bulunmaktadır. Ayrıca Tunç çağının en güzel örneklerini veren Beycesultan Höyüğü'nden elde edilen arkeolojik buluntular müzenin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Ayrıca Caria, Pisidya ve Lidya bölgelerindeki bazı yerleşimlerden ortaya çıkarılan eserler Hierapolis Müzesi'nde toplanmış ve sergilenmektedir.
Hierapolis Hamamı'nın bölümlerinden olan üç kapalı mekan ile doğu bitişiğindeki kütüphane ve gymnasium olarak bilinen açık mekanlar müze teşhir alanları olarak düzenlenmiştir. Küçük ve büyük bir çok eserin sergilendiği müze üç kapalı mekandan oluşmaktadır. Açık alanda sergilenen eserler ise daha çok mermer ve taş eserlerdir.
Göreme Açık Hava Müzesi
Nevşehir’den 17 km., Ürgüp’ten 10 km. uzaklıkta olan Göreme, oldukça güzel bir vadi içerisinde küçük bir yerleşim merkezidir. Göreme’nin 2 kilometre doğusunda kalan kaya yerleşim yeridir. M.S. 4–13 yüzyıl arasında manastır hayatının yaşandığı bölgede, her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler görülmektedir. Bu dev açık hava müzesinde özellikle Kızlar ve Erkekler Manastırı, Yılanlı Kilise, Aziz Basil Şapeli, Elmalı kilise, Tokalı kilise ve Aziz Barbara kiliseleri görülmeye değer.
Göreme Açık Hava Müzesi Tarihi
II. yüzyılın sonlarında Kapadokya’da önemli sayıda Hıristiyan toplumu bulunmakta idi. Bu devre ait iki piskoposluk bölgesi bilinmektedir. Bunlardan biri bölgede uzun süre Hıristiyanların merkezi olacak olan Kayseri, diğeri de Malatya idi. III. yüzyılın kuvvetli şahsiyete sahip rahipler bölgeyi dini düşünce ve yaşantının canlı bir merkezi haline getirdiler. 4.yüzyılda Kapadokya üç büyük azizin ( Kayseri piskoposu Büyük Basil, kardeşi Nyssalı Gregory ve Nazianuslu Gregor ) memleketi olarak bilinirdi.
Göreme Açık Hava Müzesi Özelliği
Göreme peribacaları ve birçok kilisenin bulunduğu geniş bir açık hava müzesidir. Hıristiyanlığın önemli bir merkezi olan Göreme’deki birbirinden ilginç kiliseler koruma altına alınmıştır.
Göreme birkaç yüz kilise ile Hıristiyanlık dininin önemli bir merkezini teşkil eder. Zelve, Mustafapaşa, Avcılar, Uçhisar, Ortahisar ve Çavuşin kiliseleri aynı devrin sanat eserleridir.
Gerçekten Göreme’de, Küçük Şapel, Tokalı Kilise, Çarıklı Kilise, Karanlık Kilise, Meryem Ana Kilisesi, Elmalı Kilise, Yılanlı Kilise, Barbara Kilisesi özellikleriyle günümüze ulaşabilmiş kiliselerdir.
Her gün 08.30–19.00 arası açık. Müzeyi gezmek yaklaşık 2–3 saat sürüyor.
Göreme Açık Hava Müzesinin 2000 yılın da ziyaretçi sayısı 385.300 ziyaretçidir.
Kiliselerin en kalabalık olarak bulunduğu alan, III. ve XIII. yüzyıllar arasında manastır hayatının yoğun bir şekilde yaşandığı, dini merkez durumundaki Göreme'dir. Göreme Vadisi'nde en güzel örnekleri görülen kilise ve şapellerin mimarisinde ve dekorasyonunda Mezopotamya, Filistin, ilk Hıristiyanlık, Bizans ve Ermeni sanat üslubunun etkileri görülmektedir.
Asım BİLGİLİ 22.03.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|