OBAMA’YI NASIL AĞIRLAYALIM?
ABD başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyaretine çok az kaldı. Basında çıkan haberlerden Obama’nın Ankara’dan İslam dünyasına önemli mesajlar vereceğini öğreniyoruz. Obama neler konuşacak bilmiyoruz ama Alman imparatoru II. Wilhelm 1898 yılının ekim ayında İstanbul’a gelmiş ve II. Abdülhamid’in misafiri olmuştu. Hemen arkasından da kutsal toprakları ziyaret etmişti. Alman imparatorunun bu ziyaretleri tam bir gövde gösterisiydi. Hem İslam dünyasına hem de Avrupa kamuoyuna önemli mesajlar verdi. Alman imparatoru Şam’da yaptığı konuşmasında “300 milyon müslümanın dostu olduğunu” tüm dünyaya ilan ederek adeta İslam dünyasının koruyuculuğunu üstlenmişti.
Alman imparatoru İstanbul’a gelmeden önce tıpkı bugün olduğu gibi günler öncesinden hazırlıklara başlandı. Bozuk yollar tamir edildi, imparatorun geçeceği yollara parke taşları döşendi. Surlar tamir edildi. Sokaklardaki sakatlar ve dilenciler toplanarak Darülaceze’ye gönderildi. Ziyaretin hatırası olacak hediyelik eşyalar satılmaya başlandı. Fakat imparatorun gelişine üç gün kala Ermenilerin şehirde olay çıkaracağı ihbarı ortalığı karıştırdı ve güvenlik önlemleri artırıldı. Özel yatı ile İstanbul’a gelen Alman imparatoru ve eşi Dolmabahçe sarayı rıhtımında bizzat II. Abdülhamid tarafından karşılandı. II. Abdülhamid’in bizzat karşılamada bulunması önemlidir. Çünkü iki yıl sonra İstanbul’a gelen İran Şahı’nı sarayda karşılamıştı. II. Abdülhamid bu ziyaretlerde Alman imparatorunun yanında “iki eşit hükümdar” portesi çizerken, İran Şahı’na kendisinin İslam dünyasının halifesi olduğunu her fırsatta hissettirmişti. Ülkelerarası ilişkiler ve beklentiler bu tür ziyaretlerde açıkça ortaya çıkmaktadır. Zira bu ziyaretten sonra Osmanlı- Alman ticari ilişkilerinde tam bir patlama yaşandı. Alman imparatoru bu ziyaret sonunda ülkesine eli boş dönmedi ve Bağdat demiryolu imtiyazını almayı başardı.
II. Abdülhamid misafirlerini en iyi şekilde ağırladı sarayda görkemli ziyafetler verdi. İmparator at üzerinde Edirne ve Topkapı surlarını gezdi. İlk defa Avrupalı bir imparator surları at üzerinde dolaşıyordu. Aslında imparator bu yaklaşımı ile Fatih Sultan Mehmed’in at üzerinde İstanbul’a girişini çağrıştıracak bir şekilde belleklerde iz bırakmaya çalışmıştı. Fakat asıl kalıcı izini ise kendi adına yapılmasını istediği Alman Çeşmesi ile bıraktı. Bugün Sultan Ahmet meydanındaki Alman çeşmesi önünden geçenlere bu ziyareti hatırlatmaktadır. İmparatorun İstanbul ziyaretinin detayları çok uzun ama Alman imparatoru ve eşi sarayda verilen ziyafetlerde ne yediler? ne içtiler?derseniz işte size veda yemeğinin mönüsü
Bouillon suyu (sebzeli etsuyu çorbası)
Börek
Salçalı levrek balığı
Sebzeli sığır filesi
Mantarlı tavuk
Soğuk mayonezli istakoz
Punch (rom, konyak, su ve limon kullanılarak yapılan bir içki)
Hindi kebabı
Kuşkonmaz
Pilav
Ananas tatlısı
Vanilyalı krema
Dondurma
Kaynak: Fatmagül Demirel, Dolmabahçe ve Yıldız Saraylarında Son Ziyaretler Son Ziyafetler, İstanbul: Doğan Kitap, 2007, s.51-88.
Görüşmek dileğiyle
Prof. Dr. Fatmagül DEMİREL 4.04.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|