MEZARLIKLARIMIZ DA BİR YAŞAM MEKANI DEĞİL Mİ?
Çocukluğumdan anımsadığım, hep korkulu yerler olarak anılan mezarlıklar ve en büyük örneği Karacaahmet olmasa, o kadar büyük bir açık alan kalmış olur muydu acaba bugüne kadar İstanbul Anadolu yakasında diyorum. Özellikle ulu selvileri ile bir simge alan. Belki hala korkuluyor geçerken yanından bu sessiz dünyanın. Yılların göstergesi anıt taşları, çevrelenmiş aile kabirleri ile bir kent modeli belki de. Ancak yeni yeni anlaşılıyor bu dünyanın korkulan bir mekan değil, kentin açık ve yeşil alan sistemi içerisinde önemli yeri bulunan bir mekan olduğu. Düzenli yollar ile parsellenmiş, özel bitkilendirmelerle cennete benzetilmiş, sürekli bakılan bir mekanı kim korkusuzca ziyaret etmez zorunlu gidişler yanısıra. Kentler dışında iken büyüyen kentlerin merkezinde kalan bu alanlar, içinden geçilmek zorunda olunan duruma da gelmekte…Nasıl parklar içinden geçilirken yeşilin zevki hissedilmekteyse, neden bu alanlar da aynı hissi vermesin korku yerine. Yurtdışındaki kurallar ile birer bahçe olan bu alanlar, kentlere yeşil alan kazandırmakta.
Eski mezarlıklar zamanla kent dokusuna katılmakta, birçoğuysa özellikleri ile zamana direnmekte. Dolduğunda yeni alanlar bulunamadığında üst üste yöntemi ile alan sürekli kullanılmakta… Ancak kent büyümesi ile orantılı olarak büyümesi gereken bu alanlara, kentler dışında özel planlama ve tasarım yani peyzaj mimarlarının çalışmaları ile yer verilmeli ki yıllardır öğrencilerimizin projeleriyle çözümler üretiyoruz, uygulama fırsatlarını bekliyoruz. İstanbul'da kısmen özel çalışmalar başlatıldığını biliyoruz ama yeterliliği tartışılır.
Osmanlı mezarlarının özgün taşları, anıt ağaçları çok yerde korunmaya çalışılmakta, bunlardan birisi de Akçakoca'da. Cumhuriyet döneminin mimari özelliklerini taşıyan bir okulun bahçesinde kısmen sergilenebilen bir Osmanlı mezarlık örneği, Batı Karadeniz için önemli bir turizm elemanı ilgi duyanlara. Anıt mezarların yoğun olarak bulunduğu Anadolu'da, bu tarihi özellikler turizme açılabildiğinde (Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Nasrettin Hoca, Gordios, Meryemana, Noelbaba, vb. eskiler ile, Atatürk ve tüm Türk büyüklerinin anıt mezarları) ilgi görmekte, çevreleriyle bütünleştiklerinde ise kullanım süreleri ve etkileri artmakta. Hepsi çok sayıda ziyaretçi karşılamakta. Özellikle son yıllarda, ne yazık ki!, hızla artan sayıda şehitliklerimizin çevre düzenlemeleri yapılmakta, yeterince ilkelere uyumlu mu hepsi, tartışılır belki ancak daha anlamlılar, kalıcılıkları da diğerleri gibi asırlara uzanırsa…
Kentsel açık ve yeşil alan sistemi içerisinde önemli yerleri bulunan bu saygın alanların süreklilikleri ve daha düzenli olmaları için çalışmak üzere…
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM 4.05.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|