13 MAYIS ULUSAL PEYZAJ MİMARLIĞI GÜNÜ ARDINDAN
Mesleğimizden çok söz ediyorum ama 2000li yıllarda yıldızı parlayacak olduğu 20. yüzyılın sonlarında dile getirilen mesleklerden ve sanırım görüyoruz bir yüzyıl geç de kalsak. İnsanoğlunun konfor arayışı sürer gider ancak hız isteği de yanındadır. Bir şeyleri hızla yapalım derken konforu, konfor derken de hızı elden kaçırırız. Konfor hep ekonomi ile eşdeğer tutulur ama estetiğin bir kültür olduğu da unutulur. Bir zamanlar “Her şey değil ki para, gönül ferahlığını ara” sözümü söylediğimde, para olmadan nasıl rahat yaşanır ile para varken nasıl rahatsız olunuru irdelemiştim sanırım. Neden bu konuya değindim derseniz Peyzaj Mimarlığı mesleğimiz ki başlangıçta bahçıvanlık olarak, sonraları daha çok villa bahçeleri düzenlendiğinden zengin mesleği olarak algılanırken, geç kalmamızın aceleciliği ile kentlerdeki açık ve yeşil alanların gelişmelerini sağlamaya başladık ve özellikle Belediyelerimiz büyük şehirlerdekilerin örneklenmesi ile bir bir çalışmalarını geliştirdiler. Ancak yeterli mi? Hayır. Evet ne acı ki hayır. Gerçek çalışma alanlarımız ki planlama boyutundaki özellikle geç kalınan bir yönümüz.
Burada merhum hocamız Prof.Dr.Sadri Aran’ın 1973 lerdeki sözünü anımsadım. "Çok çeşitli yönleriyle insan yaşayışı genellikle peyzaj içinden geçmektedir. Bu yurt düzeyindeki kırsal, kentsel, tarımsal, endüstriyel, tüm fiziki yerleşmeler, peyzaj içinde gelişmektedir. Bu itibarla, fiziki planlama çalışmaları ve projeleri, içinde uygulanacakları peyzajla sıkı ilişki halindedirler... Bu sebepledir ki uygar memleketler, son 25 yıldan bu yana fiziki planlama çalışmalarını, planlama ile ilgili disiplinlerin ve bilim dallarının ortaklaşa paylaştıkları bir tim topluluğu halinde yürütmektedirler. Bu kadronun başta gelen elemanlarından biri de peyzaj mimarlarıdır"...
Yeni yeni kırsal planlama örnek çalışmaları başlatıldı (resmi ilk örnek Konya’da devam ediyor). Tüm yörelerimize örnek olması dileğimiz. Ancak her kente bir kent ormanı gibi olmaz umarım ve sürdürülebilir. Düzce’deki kent ormanı çalışmasından pek verim alındığı söylenemez. Planlamanın tasarım kadar hatta daha önemli olduğunu her kere vurguluyorum. Kentlerimizin başlangıçta planlı olarak gelişmesi ki kent plancılarının görevi, insanlar için önemi yadsınamaz yeşil alan sisteminin de başlangıcı. Sonradan aranacak olan gereklilikler için çözümler, konfor yerine sorun getirmekte. Arayışlar sürerken de mesleğin her meslekte olduğu gibi, kutlanıldığı bir günü olsun istendi ve Peyzaj Mimarları Odası’nın kuruluş günü bu amaç için belirlendi. 3. yılında da kentlerimizde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Düzce’de öğrencilerimiz üniversite adayı liselilere tanıtım konferansı verdiler ve kent merkezinde çalışmalarını sergiledikleri bir stant açtılar. Meslek bilinse de öğrencilerdeki farklı kentte okuma heyecanı kendi kentlerindeki eğitim birimini unutturuyor… Biliyoruz ki farklı çevrede okuma, farklı kültürleri tanıma yönünden yararlı ama zorluklarını karşılamakta önemli. Düzce’deki eğitim kurumumuzu yöremize hala tanıtma çabaları içerisinde olmamız ile, Türkiye mozaiği öğrencilerimizin yörelerine döndüklerindeki başarılarını izlemekle onbeş yılı geride bıraktık…
Peyzaj Mimarlığı Gününü her yıl ülkemiz için daha verimli işler yapmanın gurur ve mutluluğu ile kutlamak dileğiyle..
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM 28.05.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|