Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

TANRIDAN GELENİ SÖYLE

“1991 Haziranında öyle sıradan bir gündü, ilk başlangıçı. Her sabah olduğu gibi uyandım, hazırlandım ve işimin yolunu tuttum. Vapurla geçmek istedim, köprünün yoğunluğunu yaşamak zor geldi. Sabah martıların vapurla yarıştığı, denizle dans ettiği gerçek filmi izlemek istedim.

Tüm çabam güne güzellik katmak ve içimde olan huzursuzluğu yenmekti .Tabi ya bugün hafta başıydı ve çok keyifli geçen Fransız peynirleri ve yine şahane Fransız şarabı ile renklenmiş sıcacık sevgi dolu sohbetle bezenmiş pazardan sonra işe gitmek ne kadar keyifli olabilirdi.?
Nerden bilebilirdim ki o pazarı yıllarca hep arayacağımı, yanacağımı nerden bilebilirdim ki?

İşime vardığımda hemen kahvem geldi, o mis gibi kokan taze çekilmiş Türk kahvesi , sohbetler ediyor hafta sonunu anlatıyorduk birbirimize, oysa hiç bu kadar uzun tutmazdık konuşmaları, hemen hafta programını yapar seyahatler varsa onları programlardık. Dilimde canım kardeşim anlatıp duruyordum, çalan telefon sesi kesmese beni…..

İşte o anda film kareleri geriye sarmaya başlamış bile; hayat durmuş, kaldırması zor bir olayı gerçekleştirmiş ve hayat bana incecik bir ipliğin üzerinde ileriye gidip gidemeyeceğimi sorgulamaya başlamış….

Bana bu haberi veren babamın metanetli ses tonunu nasıl başardığı halen anlamış değilimdir. Meğer hayat o güne kadar neşe ile geçen pembe pamuk helva değilmiş, canım, can yoldaşım, sırdaşım, aslanlar aslanı kardeşimi trafik kazası denilen rezillikte yitirmiştim.
Bursa yolunda 3 çok değerli makine mühendisi nerden çıktığı belli olmayan kamyona yenilmişti.
Film kopmuştu, kareler boşa sarıyordu….Zaman …Zaman ….”

Neden mi anlattım bu minik hikayeyi, yaşamı dolu dolu anları ve anıları ile yaşayın diye. Kalp kırmadan, sevginizi saklamadan yaşayın diye. Seviyorsanız haykırın ‘’seni seviyorum’’ diye. Tutun yaşamın size en keyifli gelen yanından yarın yok bugün var bugünü istediğiniz gibi yaşayın ertelemeyin yapmak istediklerinizi ertelemeyin dokunmayı, hissetmeyi.

TANRIDAN GELENİ, TANRININ BAHŞETTİĞİ YAŞAMI PAYLAŞIN.

Benden bu hafta bu kadar sevgiyle dostça kalın..


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
4.06.2009

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 

 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.