ATAMIZ AFRİKALI TURKANALILAR MI?
HEREDOT’a Göre İnsanın Ata Yurdu AFRİKA
Afrika’nın ortasında LİBYA; İnsanların Kaynağı olan yer. (Lob; kaynak cevher)
http://www.hermetics.org/herodotos.html#_ftn29 internet sitesinde Yazar Fırat Düzgüner, “Aklanmayı Hak Eden Tarihçimiz Heredot” adlı makalesinde verdiği haritada Tokatlı Heredot (Er Atası / Tarihçi) için bu başlığı koymuş.
İlginçtir, fonetik analizimizde de Er Atası, “İnsan Atası Yazarı” anlamı çıkıyor ve Heredot bugün Tarihçi demektir.
Eti-opa; Batı ülkesi. Heredot’taki adı; Yüzüyanıklar Ülkesi
Kenya ve Somali bölgesinin adı TURKANA. Nil’i besleyen Klimanjaro karlı dağları buradadır. Buradaki volkanik göl için Heredot, GÜNEŞİN SOFRASI der.
179: Tarihçinin Malea burnu olarak bahsettiği burun, Aden körfezinin doğusunda, Somali’den Hint Okyanusu’na uzanan Guardaful burnudur. Burnun güneybatısında Turkana, Tritonis (Viktorya), Tanganyika ve Nyasa gölleri uzanıyor. Bu alana, Kenya ve Somali düşer.
180: Makhlyes’ler, komşuları olduğu söylenen Auseia’lılarla (Asyalılar) Atarant’ların arası, Tritonis gölüyle sınırlıymış. Bu alan, günümüzdeki Tanzanya’yı karşılıyor. Auseia’lıların bulundukları bölgenin, büyük olasılıkla Nuh’un gemisinin yanaşmış olabileceği Klimanjaro dağı çevresine denk düşmesi, dikkat çekicidir.
181: Herodotos, deniz kıyısındaki Afrika göçebelerini anlattıktan sonra, Mısır’da Thebai’ye gelir ve daha sonra, 1. çavlana (yaklaşık bugünkü Asvan kenti) geçer. Bu kez, buradan güneye doğru yaptığı sıralamada, Herakles direklerinden bahsediyor. Herodotos’un bu sırada tam Sudan’da olması, varlıkları Sudan’da başlayan Baobab ağaçları (Adansonia digitata-aka the Baobab, yani Herakles direkleri tanımlamasıyla çakışır. Buradan, o zamana göre, on günlük yolun sonunda, Ammon’lar ve Thebai Zeus’u tapınağına benzer tapınaklara geliniyor.
182: Ammon’lardan, güneye doğru bir on gün süren yolculuğun ardından, yine, Ammon’ların bölgesindeki gibi, bir tuz tepesine rastlanır. Bugünkü batı Sudan ve güney Çad topraklarına denk gelen ülke, o zamanlar, Herodotos’a göre Augila’ydı (Çad gölü civarı).
183: Augila’dan güneye doğru bir on günlük yolculuk sonunda, Garamant’ların yaşadığı, yine tuzlu bir alan oluşturan Etiyopya’ya varılıyor. Herodotos’un anlatımına göre, favna ve fauna bakımından zengin bir topraktır burası. Tarihçinin, Garamant’ların, mağaralarda yaşayan Etiyopya’lıları, dört atlı arabalarla kovalamaları, bize, ilgi çekici bir biçimde, Hermes’i ve Asya’daki dendriti’leri hatırlatıyor. Mağara adamlarının (Chou adamının torunları), arabaların önünde neredeyse ona denk biçimde hızla koşturmaları, bugün, Etiyopya’lıların atletizmde gösterdikleri başarıların da bir kanıtı. Tarihçi diğer bir yerde, “Kserkes Ordusunun Sayımı” başlığı altında, Etiyopya’lılardan, Mısır’ın güneyinde oturan Etiyopya’lılar ve Asya Etiyopya’lıları olarak bahsetmesi, iki ayrı yerdeki aynı kökenli halkın, Asya kökenli olduklarını göstermesi bakımından oldukça ilgi çekicidir. Zira, Homeros’un yukarıdaki alıntısında “kimi batan günde oturur, kimi doğan günde…”, şeklindeki söylemiyle çok benzeşen bir anlam taşıyor.
184: Garamant’lardan, yine on günlük bir aradan sonra varılan nokta, başka bir tuz tepesinin bulunduğu Atarant’lar (Atlant’lar) denilen insanların yaşadıkları yer, yani Turkana gölü çevresidir. Herodotos Atarantes kabilesinden bahsediyor. Ancak, insanların isimlerinin olmadığı anlaşılan bölgede, tuz tepesinin ardından, bugünkü adı Klimanjaro olan Atlas dağı geliyor. Tarihçiye göre, yerliler bu dağı “gökyüzü direği” olarak adlandırmışlar. Bunlara verilen “Atlant”lar adının, vaktiyle “Atlas dağı” olarak adlandırılmış olan Klimanjaro dağından geldiği ortada. ( Resim 2 )
Kli-PAN-JERO; Ulu Pan Yeri.
Bu dağın bir adı da “Atlas”tır.
Burada önceden beri yaşayan Homo Erectus’un (Turkana boy) insanları vardı. Turkana Gölü en az 6 bin yıl önce oluşmuş volkanik bir göldür. Çevresinde benzer başka volkanik göller de vardır.
Turkana; Tur-kan, Tur-han, Tur analılar, Türün Anası.
Bu halk için uzun ömürlü anlamında MAKROBİOS denilirdi.
Onlar için aşağıdaki Atlas (Ulu-oz Ata) heykeli yapıldı. ( Resim 3 )
Turkana’da yetiştirilen bereketli Hint Darısı adlı tahıl, bölgenin Hint-Asya bağını da veriyor. Burada sünnet olunduğunu Anabasis’ten de biliyoruz.
Moğolistan’da aynı darının yetiştirildiği yerin adı Kaukasiyan:
Hindistan’la arada ticaretin olmadığı, İÖ 6. yüzyıldaki bu ürün birlikteliği dikkat çekicidir. Bu ilişki, insanın aklına ister istemez Hindistan’daki Ramapithecus brevirostris’le Turkana çocuğu (Homo erectus) arasındaki yakın ilişki ve köken birliğine işaret etmektedir. Yani, Afrika’dan önce, Hindistan’a varan Pekin Adamı’nın doğduğu yer olan, İç Moğolistan’daki Zhoukoudian’ı (Choukoutien).
200-750 bin yıl önce yaşadığı düşünülen Kafkasyalı / Pekin Adamı ile Afrikalı benziyor. Turkana adı verilen bu insanın bulunduğu yerin adı bugünkü telaffuzuyla Kafkasyalı!
http://en.wikipedia.org/wiki/Zhoukoudian ( Resim 4 )
Bu heykelin bulunduğu Pan Şehri (Peking Pan Site), fonetik açılımda Bi-kan Man; Human Opi-Gen; güneş canından insan!
Bağlantı:
Pan-ti soyluların geldiği yer, Kafkas soylular, burası ile Kli Pan-Yeri Klimanjero, aynı isimdir. Bir daha Afrika haritasına bakarsak, akdeniz adında bile LİBYA Denizi der gibi, PONTOS adı görülüyor.
Mas-Ogeios Pontos; Mad-Oğuz Pontos!
Yer altı evlerinde, mağaralarda yaşıyorlardı, Cave. Apper Cave Site fotoğrafları Mazata benzeri kale şehirler gibi, tepe/höyük mahalleler gibidir. (Mitras heykelleri de böyle yerlerde bulundu!)
İşte atamız Turkan Homo Eraktus: ( Resim 5 – 6 )
Mahiye MORGÜL 6.07.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|