Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

ZİR KALE’NİN DOKTOR KRALİÇESİ

KABARTAY ABALA TİNA ( MÖ.64 )

Sonunda Kalei Bala’nın yapıldığı tarihe, kaleyi yaptıran krala ve bu kalede yaralı askerleri iyileştiren kraliçeye ulaştım.
Zir Kale, İmparator VI.Büyük Bedri’nin (MÖ.132-63) Peria Toros dağlarında yaptırdığı 34 kaleden en önemli olan 3 kaleden biriydi. Kalenin yapılma nedeni, Roma’nın yağmacı askerlerini buradan geçirtmemekti.

VI. Büyük Bedri, Sezar’ın en güçlü komutanlarıyla 48 yıldan beri savaşmaktaydı ve ömrünü Anadolu’yu Roma yağmacılarından kurtarmaya adamıştı. Sezar ise, Cenevizli Yahudi bankerlerden en fazla borç alan kral unvanına sahipti, borcunu ödemenin tek yolu Anadolu’da olabildiğince çok yeri teslim alıp yağmalamak ve yüklü vergiye bağlamaktı. Halk, Romalı zalimlere karşı Büyük Bedri’nin yanında severek yer alıyor, onu Hizir (Hydor, Kizir; kurtarıcı) görüyordu.

Büyük Bedri’nin çocukluğu Fırtına vadisinde, Cimil’de, Ovit’de, İkizdere’de, Hancer’de, İspir’de ve Rize’de geçmişti. Özel bitkiler keşfetmiş onlardan ilaçlar yapmıştı. Her gittiği yerde hastalara şifa dağıtıyordu. Yanında çok sayıda bilim adamı vardı. Karadeniz dağlarında çeşit çeşit bitkilerden ilaçlar yapıyor, yılan zehrinden panzehir yapıyordu. Mitridatikum adlı panzehir tıp diline onun adıyla girdi. Yılan (mar), onun zamanında tıbbın sembolü olmuş görünüyor.

Ona yılan zehirinden ilaç yapmayı öğreten deneyimli analar bu dağların ulu anaları, Abula’lar, büyük Abu’lar buralıydı. Bu şifacı ablalar Demir dağından aldıkları demiri döverler, savaş baltası yaparlar, savaşta yaralanan askerleri ve atları hızla iyileştirecek ilaçları kendileri yaparlardı. Hem şifacı hem savaşçıydılar. Antik resimlerde bu nedenle Amazon kadınların yanında bir de piton yılanı resmedilir. Yılan resmini bütün Anadolu antik hamamlarında görmemiz de aynı nedenledir. Yılan zehrine bu dağlarda yetişen belirli bazı otlar karıştırılırdı, bu karışım her gün az miktarda alındığında koruyucu etkisi gösterirdi. Hatta, Büyük Bedri’nin şenliklerde gösteri olarak zehir içerdi ve ölmezdi. Bunu, doktorlarına güvendiğini göstermek için yapardı. Etrafında sürekli bilim ordusu vardı.

Amasya (Kabeira) yakınlarındaki bir savaşta, gözünün altına ok geldi. Pompey’in garnizonu ile gece savaşmak zorunda kalmıştı. Karşılarına ay geldi ve bu yüzden düşmanın gölgesi üzerlerine düştü, mesafeyi kestiremediler, düşmanın attığı oklar atlarına ve kendilerine direk geldi, kral gözünün altından yaralandı. Onun ve atının yaralarını eşi doktor kraliçe Kabar-tay Bacı iyileştirdi. Amasya ve Kabaira adları onun adları gibidir. Büyük Bedri 2.000 atlı askeriyle Kelkit vadisinden ilerleyerek doğuya doğru çekilmeye başladı. Fırtına vadisinde Bala Kalesine vardıklarında burada tamamen iyileşene kadar kaldılar. Amazon Kraliçe “doktor abla” hâlâ yanındaydı. Kısa saçlı, iyi at binen, Amazon savaşçı Kaukas İberi dağlarının Pers güzeli kraliçe, askerlerin ve atların yaralarını da iyileştirdi. Kral onu “Hypsi Kabartay” diye çağırırdı; Kabartay Paci! (Goğ-bar; Gökperi Dağlı Kız)
İşte o bacı (paçi) abla, A’BALA, kalenin adındaki Bala olmalıdır. Vice (Fındıklı) adındaki “bacı” da o olmalıdır.

Bala Kalesinde tamamen iyileşen Büyük Bedri, yaralılar ve kaleyi korumakla görevli askerler için hazinesinin bir kısmını orada bırakarak, Yusufeli-Çoruh vadisi üzerinden Abazya’ya, oradan Kırım’a doğru yoluna devam etti. Kırım’dayken, Kapadokya kralı olan oğlunun Roma’ya teslim olduğunu öğrenince başını kestirterek intihar edecekti. (MÖ.63)

Kralın Abazya’da Phasis’de bir evi vardı. Tina oralıydı. Abhaz halkı MÖ.1.yüzyılda Romalılara karşı onun yanında yer alan cesur insanlar olarak tarihe geçti. Bunun nedeni vardı. Abazya, Kaukas/Goğ Ogus dağlarının yedi vadisinden gelen yedi derenin taşıdığı altınlarla çok zengin bir ülkeydi. Dereler, altın zerrelerini taşırdı. Altın taşıyan yedi vadi/yedi dere bugün Abazya bayrağındaki yedi yıldızla ifade edilen semboldür.

Oset (Oğuzata) türkülerinde üzerine ağıt yakılan Vadili Kadın Tina aslen buralı olmalıdır ve ihtimaldir o, Büyük Bedri’nin ölümüyle yalnız kalan, bir daha evlenmeyen Abula’dır. Kaynaklarda, kralın diğer eşleri, kızkardeşleri ve kızlarının intihar ederek öldükleri, ancak kendisi ölmeden önce son eşini Kırım’dan gönderdiği yazılıdır, yani o Phasi/Sohum’a dönmüş olmalıdır. (Phasi; Ma-osi, Maz. Sohuma; Uso-Ma; Ma-us/Mas)
Amaz-yeri/Abhazya bayrağındaki yedi yıldız sembolü, yedi beyaz nokta şeklinde, Büyük Bedri’nin parasında da vardır.

Abhaz halkı, Baz/Maz adından da anlaşılacağı üzere, kadınlı erkekli savaşan, Ay Tanrılı Amazonlardı. Roma-Yunan yağmalarından bıkmışlardı. Roma’ya karşı 48 yıl vatan savunması konumunda savaşan Büyük Bedri’nin ordusunda sonuna kadar yer aldılar.

Abhaz derelerinde koyun postuyla altın toplanırdı. Koyun postuna su doldurup dereye bırakılır, bir süre sonra postun tüylerine altın zerreleri yapışmış halde, sudan çıkartılırdı. Bu altın postu almak için Argonotlar (Yunan korsanları) yüzlerce yıl bu topraklara saldırıp durdular. Abhaz halkının yüz yıllarca süren direnişleri, vatan savunma reflekslerini geliştirmiş, tarihe mal olan güçlü Amazon kadınını ortaya çıkartmış olmalıdır. Bu bağlamda, Büyük Bedri’nin son eşi Kraliçe Kabartay, kuvvetle muhtemeldir ki Abhaz’dır, ki, kaynaklarda kraliçenin Pers giysili çok hızlı at binen Amazon olduğu yazılıdır. Kralın savaşta bile yanındadır.

Murat Arslan’nın doktora kitabında Büyük Bedri’nin ailesiyle ilgili verilen bilgiye göre savaşçı kraliçe, kralın 4. ve son eşidir. 3.eşi için verilen Stratonika adı Emine’nin diğer adıdır, hatta bir başka yazara göre Stratonike, Emine’nin annesidir. Bu durumda kral, dört değil üç evlidir.
Hemşin ile Huma Tina adının sesdeş olduğunu anımsayalım ve aşağıdaki Bala Kalesinin fotoğrafına şimdi Kabartay Kraliçe Tina Abala’yı orada düşünerek bir daha bakalım.
(http://www.ilahi-tr.org/turizm-tanitim/30909-zil-kale-rize.html) Resim 1 - 2

Bu kalede, kaleyi yaptıran kral, MÖ.64’de Büyük Oğuz İmparatoru VI.Büyük Bedri, Bazileus Eupatore VI.Mitridate ve eşi Amazon kraliçe, Kabartay Kızı, Hypsi Kabartay ve 2 bin asker yaşadı. Kale, iki adında, her iki büyük konuğuna ithafen, Kalei Bala ve Zir Kale (Hydor Kalesi) adını, bugün de yaşatmaya devam ediyor.

Fırtına Vadisi evlerinin kapı ve duvarlarında bulunan “sekiz ışıklı yıldız” nakışları Büyük Bedri’yi işaret eder. Çamlıhemşin’de bazı evlerin giriş kapısının üzerinde görülen tek taş üzerinde sekiz ışıklı yıldız, bu taşın Zir Kale’ye ait olduğuna işaret eder.
Yazımızı Amazon kraliçe Abula’ya yakılmış türkü olduğunu tahmin ederek, Bayar Şahin’in seslendirdiği Vadili Kadın ağıtını buraya alarak bitirelim: Tina, kimseyle evlenmiyor…
Anahtar sözcükler:
-Tina; Sin, Suna, Hatuna, Atina.
-Mohevis Galo; Umağus-ogulu. Mağus/Mavis, Kibele’nin Kafkaslardaki adıdır.
mohevis kalo Tina o - vadili kadin Tina
dedas rad uzi shina o - neden ananın yanında duruyorsun
sheni tolebi gathovdnen - senin emsallerin evlendi
shen rağamda garçina o - sen neden kaldın

hey gidi mohevis kalo Tina - ah gidi vadili kadın Tina
ra lamazi ra maharo - ne guzel bir şeysin
netavi sheni alersi – senin hayalin nedir
vin ginda rom gaharo - kimi sevindirmek istersin

İhtimaldir ki, Zir Kale’nin ilçe merkezi olan Pazar-Atina adları da onların adıdır:
Pazar; Opa-dor, Hubudor, Eupadore.
Atina; Tina.

İhtimaldir, Fırtına Vadisi onun coşkun at süren Par-Tina/For-tuna adını taşımaktadır. İhtimaldir Vadili Kadın türküsü bu vadiye seslenerek söylenmiştir.
Yine ihtimaldir, İtalya’da Lazio eyaletinin Toskana (Atası Gun) şehrinde akan Furtuna deresi de adını ondan almıştır. Çünkü Toskanalı Etrüskler imparator Bedri’yi ölümünden sonra kendilerine önder kabul etmişler, ona Mitra heykelleri yapmışlar, yeraltı sığınaklarında onun öğretisini yaymışlardı. Öyle ki, İtalya’da Mitraizm Hıristiyanlığın önündeki en büyük engel görüldü ve bu yüzden üzerlerine büyük ordular gönderildi.

Ve ihtimaldir efsane savaş tanrıçası odur. Mitolojide tanrıça Atina, onun için Kaz Dağ’daki düşsel güzellik yarışmasına elinde mızrağıyla katıldı!
Kalei Bala kraliçemiz Furtuna’yı saygıyla anarak… Resim 3


Mahiye MORGÜL
11.07.2009

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 


Resim 1 - 2

Resim 3
 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.