HEM POTOMYA HEM DE NURSİN SÜMERCEDİR
FENERİUM İSE RUMCADIR!
Hafta boyunca bir çeşit sözcük savaşı yaşadık. Artık düşmanlarımız sözcükleri bir silah gibi kullanıyorlar. Beyinlerimize istedikleri şekilde yükledikleri sözcüklerle kendileri gibi düşünmemizi istiyorlar.
Nurşin de Potomya da, ne Kürtçedir, ne Ermenicedir, ne de Rumcadır, sadece Sümercedir. Sümer dili ise Ön Türkçe’dir. Sümerce sözcükler bugün en çok Doğu Karadeniz’de Laz dili içinde vardır, ki LAZ (Ulu-oz, Lus, Lis), Sümer Tanrısı Kibele’nin adıdır.
“Bitlis” sözcüğü içinde bile Biti-lis, Opati Laz; Opası Ulu-oz bulunur.
Bölgenin antik adı zaten Sümerce Mezopotomya’dır! Sümer dili Güneş Kültünde bir dildir, yani Oğuz-Şaman dilidir.
Mezo, Maz, Mez; Kafkasların Ay Tanrısı İştar inanışlı, Amazon demektir.
Peki, Mezo-potomya sözcüğü içerisinde Rize “Potomya” açıkça görülmüyor mu? Soruyorum, Mezo-potomya Sümer oluyor da Rize Potomya neden Rum oluyor?
Gelelim Nurşin’e. Sin /Kın/Gun, güneştir. Nur-şin, Güneş Nur’u demektir. Nur ve Sin. Sin-Nur ile aynıdır; Sinnur, Zinnur, Zennure Türkçe isimlerimizdir.
Potomya; Opa-Dam Yeri. Dam-Opası, bereket tanrıçası Kibele’nin yeridir. Rize’de Potomya’yı bilenler, tam karşısında KİBLE DAĞI vardır, bunu da bilirler. Kıble dağının yanında Ayane Dağı vardır, yani Ay-ana dağı. Kibele (Kûb-Ali) güneşi temsil eder, Ay ise ışığını güneşten alan, İslamiyet’in de kutsalı olan Hilal’dir. Hilal/Ay, Sümerlerin de kutsalıdır. Hilal içinde güneş/şems sembolü ile tarihler boyunca bayraklarımız dalgalandı, hatta 1844 de İngilizler 18 yaşındaki Abdülmecit’e değiştirttiler de, İsa’yı müjdeleyen Hristiyan beşgen yıldız yaptılar Şaman-Oğuz güneşimizi. Ama Mustafa Kemal sekizli güneşimizi TC Cumhurbaşkanlığı forsunun ortasına koydu!
Rize çevresinde bulunan pek çok isim Kibele’nin diğer bir adı olan ABA ile sesdeştir; Apa; Opa; Hopa; Of; Aba; Eme; Uma; Ma, vb.
Şimdi mesele niyette! Kutsal Ramazan arifesinde bu milletin aklını bunlarla karıştırmak olacak iş mi? Ramazan’da oruç açacak bir bardak helal su bırakmadıklarını unutalım diye her halde. Bütün sularımızı Yahudilere sattılar, neyle oruç açacaklar merak ediyorum.
Dönelim Rize’ye. Potomya ile Fenerium’u yan yana getirmektedir asıl kasıt, bunu görelim. FENER adını Fener-Rum çağrışımlı hale getirip, bir futbol takımı üzerinden, top çevirir gibi, sözcük çevirmek, akıllarımızı bulandırmaktır. Başbakan asıl buna zemin yaratmıştır, budur Rize’de konuşulması gereken. Fener Rum Patrikhanesini Rize’de açmak mıdır niyeti?
Rize tarihinde böyle bir şey yok! Sinor Kalesi demiş Romalı tarihçiler bizim Kale Mahallesine ve buradan doğuya, İkizdere, İspir hattından doğuya hiç geçememişler, yani buraları vergiye bağlayamamışlar hiçbir zaman! Antik bölge adımızı kendi haritalarına “vergi vermeyen halk uşakları” anlamında, dilleri de dönmediği için Holkis/Khalkhis diye yazmışlar.
Ey halkım, Rize hiçbir zaman RUM, yani Roma’ya vergi vermeyi kabul eden “koloni” olmadı. Trabzon bir dönem Romalı vali gördü, evet, birkaç kilise orda açtılar ama o kadar, halk Oğuzlardı, Şaman-Oğuz inanışında direndiler.
Roma’ya borç verip onlara egemen olan ve İstanbul’a giriş kurallarını belirleyen Galata Yahudi bankerlerinin Trabzon’da bir de Ceneviz Kalesi vardı, kalenin Suriçi çevresinde onlarla ticaret/işbirliği edenlerin oturduğu bir mahalledir topu topu Rumluğa geçenler. “İstanbul’a girme kuralı” diye getirilen Hristiyan olmak zorunluluğunun adı, Rum olmaktı. Yani Rum olmak, din değiştirmiş, “Roma şehrine girmesi kabul edilen” demektir.
Şimdi, futbol sahası açmak bahanesiyle, Rize’ye Rumca Fenerium adını ve Hristiyanlığın mavi rengini sokan bir başbakan, beyinlerimize ne soktuğunu umarım biliyordur. Bunun hesabını nasıl verecek merak ediyorum.
Akıl sağlığınızı korumanız dileğiyle.
Mahiye MORGÜL 17.08.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|