Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

BUGÜN ANTİK MACAHELA’DAYIZ

Macahela’yı Gürcü tarihçiler kendi antik sınırları içerisinde gösteriyorlar. Oysa Gürcistan yöneticileri Hıristiyan olanı henüz bin beş yüz yıl kadar oldu. Ondan önceki tarihle bağları yokmuş gibiAdını verdikleri ilk kral ise MÖ.300’de yaşamış gösterilen Pers soylu ve Pagan (Pan) inanışlı Parnamaz’dır, o da Mitra!

Kralın soy atasında PAR vardır, yani Işık soylu, Par-ti’dir; Per Analı Maz’dır. Kendine bir alfabe yapmış. Bu güzel, Mitridat hanedanından olmak budur, yazıyla ve bilimle uğraşacaksın, Şam-an’dır, yani Şam/ışık kaynağı olacaksın!

Bilgisunar kaynaklarında Parnamaz anlatılırken MÖ.301’de VI. Mitridate tarif ediliyor gibi. Açıklayacağız. Önce Macaheli civarında köy adlarında antik Sümer-Oğuz Şaman adlarını görelim:
Heba Köyü; Hubu, Opa, Aba, Hopa Op/Of
Maraditi Vadisi: Mar-Atis; Atası Mar, Mar Aditi (Dedesi Mar, Sümer)
Karagöl; Gor Ogul (Veya Eksi/Kuzey Göl)
Macaheli; Maci Heli; Ulu Baci, Ulu Maza
Klaskur; Hlas-gor; Hlaz-kor. Kor Laz; Kızıl-kor.

Parnavaz, Arian-Kartli kralının oğludur. İran/Arian-Kartli ise, antik Pers krallığı sınırları içinde bulunan Kartveli topraklarının adıdır. Pers kralları Oğuz töresince Kaşgari Oğuz hanedanından olurdu, yani Parnavaz bir Oğuz ülkesi kralıydı.
Antik adıyla Kartveli; KOR-(s)ti BELİ; KOR-Sİ BOLU.
Yeni adıyla Gurcistan; Gor-ice İsi-tan.

Ay Tanrısı ARMAZİ; Ar-Mad; Mad-ra; Mitra. (Mitra, Madar, Matara, Macar ile sesdeştir. Macar yaradılış efsanesi ile Gürcü yaradılış efsaneleri neredeyse aynı temayı işler.) Parnavaz, antik başkent Mtsheta’da Mitra heykelini diktirmiş bir Şaman’dı.
Bölgenin bir adı da Lazistan Egirisi (E’kir-ice/Gurci) idi. Egirisi’nin ilk Hıristiyan kralı I. Gubaz ise Hıristiyanlığı resmi din haline getirendi. Başkent Mt-sata’yı ve Mitra anıt müzesini yerle bir etti, anıttan bugüne kaidesi kaldı:
Kral Gubaz İznik’e gidip zulüm getirdi. Rize’de yerel bedduada adı geçer; “Gupaz gidesun”, “Ölesin” demektir.

Din resmi olursa, kabul etmeyenler işkence görür, kendi dışındakilere yasak gelir. Şaman kültürü o zaman yasaklandı. Meğer ilk yasak getiren, İznik konsiline de katılan bu kral GUBAZ/ YOBAZ imiş… İhtimaldir, devletin resmi dini olmasını öneren de odur. 405 yılında Gürcistan kralı 1.Gobaz ilk kiliseyi yaptırdığında bile bağımsız bir devlet değillerdi. Sasani devletine bağlı, Mitra –Şaman inanışında eski Pers eyaleti idiler. Bu durumu Yahudi tarihçiler şöyle anlatır: Sasani Uygarlığının en geniş hoşgörü dönemiydi, Yahudiler çok serbest oldular ve ilk kilise o zaman kuruldu! Kiliseler yapılmaya başlayınca Şaman Oğuzlar da Macaheli gibi derin vadilere sığındı!

Anadolu’da Ulu Maz ve Mazata isimli yerler yağmacı düşman askerlerine direnmiş olan yerlerdir.
Gürcülerin daha önceki dini törenleri şöyleydi:
Hıristiyanlık öncesinde pagan /Opaoğun/PAN (Şaman) inanışa göre Ay tanrısı Armazi için törenler yapılırdı. Armazi bütün Kartli’nin en büyük tanrısıydı ve Ağustos başında Armazi bayramı kutlanırdı. Bu sıralarda başkent Mtsheta'nın (Mazata ) nüfusunun tümü törenlere katılır ve kraliyet ailesinin üyelerinin de katıldığı büyük bir yürüyüş düzenlenirdi.
Şavşat (Şam-şat) en büyük Şaman törenlerin yapıldığı yer olmalıydı, çünkü adında ŞAM-Seti adı halen durmaktadır.
İşte bir öykü: http://www.chveneburi.net/tr/print.asp?bpgpid=853 “Roma komutanı İskender, MÖ.324’de İran’a karşı açtığı sefer sırasında, Kartli’yi de ele geçirdi. Mtsheta (Maz Seti) yöneticisi Samara (Tamara/Semira-Mis, Samara-kant) ve kardeşi de öldü. Savaşı kazanan İskender, Kartli yöneticisi olarak en sert komutanlarından Azo’yu atadı. Mazata’nın Pers soylu yönetici ailesinden, kardeşinin üç yaşındaki oğlu Parnavaz, Kafkas Dağlarında saklandığı için kurtuldu. (VI.Mitri Date’ın öyküsü ile benzerlik var, sadece öykü 250 yıl önceye alınmış)

Yıllar geçti ve Parnavaz büyüdü. Çok iyi savaşçı ve avcı olarak yetişti, ünü Azo’ya kadar ulaştı. Parvanaz’ın annesi Azo’dan çekindiği için oğlunu sürekli uyarıyordu. Kim olduğunu öğrenmesi, Azo’nun Parnavaz’ı ölüme mahkûm etmesi için yeterliydi. Azo, Parnavaz’ı yanına çağırdı. Bundan dolayı korkuya kapılan annesi, Parnavaz’a ülke dışına çıkmasını önerdi. Parnavaz annesinin önerisini kabul etti, ama beklenmedik bir olay her şeyi değiştirdi. Bir akşam avlanmaya çıkan Parnavaz bir geyiği yaraladı. Yaralı geyik kaçtı ve avcı da onu izledi. Peşinden biraz gittikten sonra geyik bir kayanın dibinde yere devrildi, avcı geyiğin başına dikildi. Bu sırada şiddetli bir yağmur başladı. Parnavaz kayadaki mağaraya sığındı. Mağaraya girer girmez bir mucizeyle karşılaştı. Mağara ağzına kadar altın ve gümüşle doluydu. Parnavaz bu hazineyi annesi ve iki kız kardeşiyle birlikte ancak beş gecede taşıyabildi. (Yaralı geyik ile iki evlat Magor ile Hunor efsanesi, aynen MACAR Yaradılış efsanesidir.)

Parnavaz bütün bu serveti ülkesini özgürleştirmek için kullanmaya karar verdi. Egrisi yöneticisi Kuci (Koç, Koçari, Hace) ile ilişki kurdu ve Azo’ya karşı ayaklanma başlatmayı önerdi. Kuci, Parnavaz’ın bu teklifini memnuniyetle kabul etti. Parnavaz Kuzey Kafkasyalılardan da yardım aldı.
Parnavaz yirmi yedi yaşında kral oldu ve altmış beş yaşına kadar hüküm sürdü. Parnavaz’ın hüküm sürdüğü dönemin kesin tarihlerini saptamak zor. Onun İÖ III. yüzyılın başlarında kral olduğu sanılmaktadır.” Öykü burada bitti.

Kuzeyden yardıma gelenler, Tatarlar, İskit Türkleri, Sibir Türkleri, Kimmerler gibi Türk boylarıdır. Onlar için Romalılar “zalim, savaşçı İskitler” ifadesini kullanır. Oysa kim zalimdir, kim yardıma gelendir, bunu belirleyen kimdir?

Anadolu’da bu kadar Türk boyunun bulunma nedeni de aynıdır; ne zaman Romalılar yağmaya gelse, Uygur’dan, Urallardan, Kafkaslardan, Kırım’dan, İran’dan kadınlı erkekli Amazon (Amaz-oğun) ordular toplanır, darda olana yardıma koşarlardı. Kafkaslarda 22 Oğuz boyunun diline rastlamak onun için mümkündür.

Batılı tarihçiler Kimmerlere açıkça “düşman kavim” derken, Gürcü tarihçiler de batılı dostlarını incitmemeye çalışarak şöyle demektedirler:

“Kimmerlere “Gimiri”ler denmiştir. Kimmerlerin istilasının atalarımızın üzerinde büyük bir etki bıraktığı ve onların “Gimiri” adının Kartvelilerin hafızasında, herkesten güçlü ve üstün anlamına gelen “gmiri” (kahraman) olarak yer ettiği açıkça görülmektedir.”

Yunanlılar Kolha’ya Kolheti (Kolhis; Işık Oğlu) diyorlardı. Yunan mitinde, Güneş tanrısı Helios’un (Ulaz/Alaz/Lat) oğlu da olan Kolhis kralı Aieti (Ay Esi; Ay Işığı) görkemli bir zenginliğe, bir koçun altın postuna ya da “Altın Post”a sahip olduğu anlatılır. Yunanistan’da toprak verimsiz ve madenler zayıf olduğu için, Cenevizli Yahudi tüccarlar, böyle efsanelerle korsanları Anadolu ve Kafkasya’yı yağmalamaya gönderirlerdi!

Her seferinde püskürtüldükleri için sonunda kilise aracılığıyla, Şaman kültürünün anıt eserlerini ve izlerini yok ederek, Milat’ı icat edip “ötesi yoktur, karanlıktır” diye üstünü örterek, Hıristiyan kıyafeti giyerek, taşı toprağı altın olan topraklarımıza temelli girmeyi başardılar. Sonra da, yavuz hırsız misali, bizi her yüzyılda bir buradan kovmaya kalktılar ve kendileriyle savaşmaya mecbur ettiler.


Mahiye MORGÜL
23.09.2009

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.