Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

ORMAN REKREASYON ALANI İSE…

Orman biliyoruz ki dünyanın oluşumuyla gelişen, istemesek de bulunan / bulunması gereken, ağaçlık alanlar yani doğal. Bir de orman tahrip olmuş alanlar var ki çeşitli nedenlerle, eğer başka amaçla kullanıma dönüştürülmediyse ağaçlandırılarak orman denilen alanlar... İşte bu önemli bir yaşam çizgisi. Yaz gelince yüreğimiz ağzımızda her an bir yangın olur mu diye. Ne yazık ki Türkiye bu yönden talihi az ülkelerden. Zaten doğal yetişme sınırı ile çöllerin arasında olunca yok ettiklerimizin yerine dikemediklerimizle giderek alt sınıra ulaştırılıyor. İster bilerek isterse de bilmeyerek. Kimse geleceğini yok etmek istemez / istetmez. Ancak dediğim gibi şansımız dünyanın en stratejik bölgesinde olmamızın getirisi galiba.

Yemyeşil ormanlar her zaman rekreasyon yani serbest zamanlarımızda eğlence-dinlence için kullandığımız en önemli alanlar... Ancak, yeterince tanıyor muyuz acaba?. Verimli ormanlarımızı kullanamayız bu amaçla. Verimliliği azalmış ya da yok olmuş alanlardan bu amaçla yararlanabiliyoruz. Bunda da taşıma kapasiteleri çok önemli. Doğal dengeleri bozulduğunda yoğun kullanımla, geri dönüşü olmayan yola girerler.

Ormanlarda yıllardır ormaniçi dinlenme alanları düzenlenir. Piknik alanı olarak ya da varsa kampingler (çadır ya da karavan) den yararlanılır. Ayrıca koruma sistemimizin en önemlilerinden biri milli parklarımız. Mutlak koruma alanları dışındaki bölümleri kullanımlara (yürüyüş, piknik, kamping, balıkçılık, avcılık, vb.) açılsa da (bazen yoğun konaklamalı, örneğin; Uludağ, Ilgaz gibi turizm amaçlı) yine de korunmaları diğer orman alanlarına göre daha sistemli. Çoğu kez orman alanlarımız farklı tarımsal kullanımlar (fındık, çay, vb.) için açılır, sonra da vazgeçilir konutlara terkedilir. Birçok değişik süreç. Hepsi de ağaçların doğadaki ziynetliğinin getirileri değil mi?

Koruyamadıklarımızın yerine tüm dünya yeni bir kavramı tartışmakta. Tüm kentlere rekreasyon amacı ağırlığı ile getirilmesi istenen kent ormanı için kent ormancılığı... Henüz net bir tanımlama geliştirilemedi ancak her kentte kurulmak üzere karar alındı. Daha önce de söz ettim. Kentteki her ağaç dikilen alanın bu kavramla tanımlanması düşüncesi zaman zaman ortaya atılıyor. Ancak farklı bilim dallarının gelişmiş olduğu 21.yüzyılda dikkatli olmak meslek elemanlarının yollarını tıkamamak gerekiyor.

Orman mühendisleri bir yasa ile peyzaj mimarlarının çalışma alanlarına girme yolunu seçseler de, peyzaj mimarları orman içi çalışmalara hiçbir zaman müdahil olma yolunda değiller. Koordinasyon sürecini en iyi şekilde değerlendirmekteler. Kent içerisinde ya da yakın çevresinde yapılan her ağaç dikiminde de orman mühendislerinden aynı hassasiyeti beklemekteler. Ortak çalışma oluşturabilmek, bütüncül sonuçlara imza atabilmek önemli. Alınan eğitim süreçleri, birikimler farklı...

Özellikle bitki tasarımında. Orman oluşumuna uygun bitki dikimleri ile, tasarım amaçlı bitki dikimleri farkının çözümü için belki de en iyisi yol bilgi paylaşımı ile elele çalışmak. En önemlisi kamu alanlarında kompleks çalışmalar için karma meslek gruplarının çalışma olanaklarının sağlanması. Günümüzde Avrupa Birliği uyum sürecinde bu tür yönlenmelerin gerçekleşeceği inancındayım. Ormanlar hepimizin ve milli servetimiz dediğimiz değerlerimiz. Yok etmek değil alan artışına katkıda bulunmak gerek...

“Kestane, gürgen, palamut, altı yaprak üstü bulut, gel sen burada derdi unut, orman ne güzel... ne güzel...”

Dertsiz geçireceğimiz günler dileklerimle...


Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM
9.10.2009

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



















 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.