BARIŞ DUVARI PROJESİ MİMARLARINDAN SEVGİ ÜRÜM
Sevgili sanatsever dostlar bu haftadan itibaren yeni bir yazı dizisine başlıyorum. Sizlere tanıtmam gereken iki harika insan ve onların heyecanla oluşturdukları harika projeleri var. Bu hafta ismini duyduğunuz, ama size daha yakından tanıtmak istediğim Sevgi Ürüm. Öncelikle kendisini hakkında bilgi vermeliyim.
Sevgi (Kulaksız) Ürüm, 19.11.1953'te Ankara'da doğdu. 1974'te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü, Grafik Sanatlar Şubesi'nden mezun oldu. 1994'te Eskişehir A.Ü'de lisans tamamladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda ressam-grafiker, resim ve sanat tarihi öğretmenlikleri, eğitim teknolojisi öğretmenliği görevlerinde bulundu. Gençlik ve Spor Bakanlığı, The WHO (World Health Org.), Film Radyo Tv.ile Eğt. Merkezi gibi kuruluşlar için basılı ve çoğaltılmış resim ve grafik tasarımlar yaptı. 1980'den bu yana yağlıboya ve resim çalışmalarına ağırlık verdi. Sanatçı halen İstanbul’da yaşamakta ve Taksim’deki atölyesinde sanat çalışmalarını sürdürmektedir.
1976 yılından bu yana yurt içinde ve yurtdışında karma ve kişisel sanat etkinliklerinde bulunmaktadır.
Türkiye’nin pek çok kentinin yanısıra, Yunanistan, Kıbrıs, İspanya, Hindistan, ABD gibi ülkelerde sanat etkinliklerine katılmış ve sergiler açmıştır. Eylül 2010’da İsveç ve Danimarka’ya çevre konulu Sanat etkinlikleri ve sergilemelere katılımcı olarak davetlidir.
Yurt içi ve yurtdışında açtığı sergiler, sanat üzerine görüş ve yazıları, basında, televizyon ve radyo programlarında yayınlandı. Yapıtları; Kültür Bakanlığı, Müzeler, MEB, Belediyeler, A.Ü Üniversitesi, Karadeniz İhracatçılar Birliği, Bankalar ve çok sayıda özel koleksiyonda, yurtdışında ise; Avrupa ülkelerinin çoğunda, Japonya, Yeni Zelanda, Meksika, ABD, Nijerya gibi değişik ülkelerde bulunmaktadır. UPSD(Unesco) ve GSB üyesidir.
Sanat hayatı ve Barış Duvarı Projesi üzerine söyleşimizi size aynen aktarıyorum.
—Sevgi Hanım resim hayatınıza ilk nasıl başladınız?
—Somut olarak akademik eğitimle başladım ancak belki klasik olacak ama çocukluk yıllarımda bir dürtüydü diyebilirim elime kalem alır almaz sürekli çizim yapardım. Derste, ders arasında, evde, dinlenirken sürekli çizim yapardım. Orta öğretimde kız meslek lisesinde resim dersleri çok önemli derslerdi, öğretmenler öğrencileri keşfederdi. Resim öğretmenim orta birde beni fark etti. Lisede resim bölümünü seçtim. Yüksek okulda sanat eğitimi aldım. Gazi Üniversitesi Grafik Bölümünden mezun oldum. Yurt içinde 40 ‘ı geçen sergi ve pek çok yurt dışı sergilerim var. Ancak sanat çok uzun bir yolculuktur. Sanat belli bir noktada kalmadan sürekli değişerek devam eden bir süreç benim için. Sanat hayatıma bir rota çizmiştim.
Gazi Üniversitesi, Resim-İş- Grafik sanatlar bölümünde eğitim aldım. Bundan 35 yıl önce grafik sanatlar yeni yeni güzel sanatlarda yer alan bir bölümdü. Yeni teknikleri itibariyle daha çok ilgimi çekiyordu bu yüzden bu bölümü tercih ettim. Derslerimiz arasında tanıtım grafiği ve baskı grafiği yer alıyordu.
Okul sonrası Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki FRTEB ‘de Grafiker-Tasarımcı Sanatçı-Öğretmen olarak çalıştım. FRTEB Orta Doğu’da o zamanlar geniş kapsamı ile tek olan ve yaygın-örgün eğitim –öğretim alanında çok disiplinli medya üreten bir merkez idi. Aynı zamanda bir okul idi biz sanatçılar için.
Mezuniyetimle birlikte grafik baskı tekniği uygulamadaki olanaksızlıklar beni tuval resmine yöneltti o zamanın koşullarında. Ancak tuval resmi bana uzaktı. Tuval resmindeki teknikleri kendi başıma çözdüm. Konu yaklaşımlarım ilgi alanlarım kapsamında değişkenlik gösterse de. Fırça ve pentürde bir virtüöz olmak istedim.
2000 yılı itibariyle teknik çeşitlemelere yoğunlaştım. Tuval resmi beni tatmin etmemeye başladı.
Günümüzde sanat çağın getirdiği çok sesliliğe uyumla farklı ivmeler göstermektedir. Çağımız sanatçısı sanatını çok disiplinli bir yaklaşımda ifade etmek istiyor. Sanatçılar, üç boyutlu tasarımlarının yanı sıra dijital sanat, video sanatı, performans, fotoğraf ve tuval resmini de çalışmalarının arasına katarak kullanmaya yönelmiştir. Benim de son yıllardaki sanat uygulamalarım ve yaklaşımım bu ivmeye yöneldi.
—Sanat organizasyonları düzenlemek, ilk nasıl başladı?
—Sanat hayatım boyunca sanatçıyı yıpratacak ilişki tarzlarından her zaman kaçındım. Popüler kültürün dayatmalarına boyun eğmedim. Sanatçı sosyal bir varlıktır. Topluma açılmak ister. Bu duygunun bende daha kuvvetli olması organizasyon fikirleri oluşturmamı ve düzenlememi sağladı diyebiliriz.
İlk düzenlediğim organizasyonlar: Ana okul öğrencileri arasında resim yarışması, 6–7 yıl önce Grup Artı, 8 genç ve nitelikli sanatçıdan oluşan bir grupla Barselona da sergi açıldı. Bu organizasyonda konseptin oluşturulması ve koordinasyon bana aittir.
2008’de kurucusu olduğum Uluslararası Akdeniz Sanatçılar Grubu- Mediterranean Artists Group-MAG ‘ın ilk sanat etkinliğini, oğlum sanatçı Evrensel Ürüm ile Antalya’da gerçekleştirdik.
2008 yılında fikir olarak tohumlarını bir global internet sanat Sitesi’nde ortaya atarak dünya sanatçıları ile insiyatif haline getirdiğim Uluslararası Barış Sanatçıları Sanat Hareketi’ni, sanal ve gerçek ortamlarda yönetmekteyim. Dünyanın Barışa ihtiyacı var. Sanat’ın bir toplumsal durum ve gerçek olan savaş, işkence, terör vs gibi her türlü yıkıcı ve yokedici faaliyetin karşısında durması ve bu yönde bir misyon koyması gerekiyor!…İnsiyatifimiz 2009 yılında 67 sanatçının, 26 ülkeden, katılımıyla W-AFPIAAP-ISTANBUL2009, 1. Uluslararası Sanat Hareketi’ni , BARIŞ İÇİN SANAT başlığında gerçekleştirdi. Proje Türk ve dünya iletişim ortamlarında yaygın olarak tanındı.
—Barış Duvarı projesi hakkında bize bilgi verir misiniz? Projenin oluşumu nasıl oldu?
Düşünsel tohumları Barış sanatçıları 1. Uluslararası Sanat Hareketi etkinlikleri devam ederken zihnimde canlandı. Büyük boyutlu çalışmaları sanatçıların ve organizasyonun büyük fedakârlıklarıyla İstanbul’a getirdik. Böylesi büyük uluslararası organizasyonlarda finans daha çok sponsorlarla sağlanır. Ancak bizim gibi sanatçı insiyatifiyle hazırlanan organizasyonlarda herhangi bir finans kaynağımızın olmaması bizi zorladı. Barış Duvarı Projesi’ni hazırlarken küçük küçük resimlerden adeta tuğla gibi bir barış duvarı oluştursak fikri belirdi. Fikir oluştuktan sonra sanatçılarla irtibat sağlandı. Proje’nin birinci aşamasında oluşturulan “BARIŞ RESMİ” insiyatifimizin internet sitesi http://w-afpiaap.org’da izlenime sunuldu.
Barış Duvarı projesini geniş katılımlı ve sürdürülebilir bir proje olarak tasarladık. Proje’nin küratörlük, içerik (konsept) hazırlama ve koordinasyonunu ben yürütüyorum. Evrensel Ürüm, proje’nin görsel medya tasarım ve hazırlığını yürütüyor. Çoğu zaman insiyatifimiz üyesi dünya sanatçıları ile de yoğun bir fikir alışverişi ve dayanışma ile sürdürüyoruz proje’yi. Site’de Barış sanatçıları Sanat Hareketi’ne katılan yapıtların yanı sıra Barış Duvarı Projesine katılan sanatçıların resimleri ve özgeçmiş bilgileri de yer alıyor.
Sanatçılarımız yavaş yavaş proje’nin 2. ve 3. aşamaları’nda “ GEZİCİ SANAT HAREKETLERİ” ana başlığı ile uygulayacağımız etkinlikler için hazırladıkları sanat çalışmalarını postalamaya başladılar. Halen katılıma açık bir proje’dir. Barış Duvarı Projesi’nin bir aşaması da KİTAP PROJESİ’dir. Bu aşama için de tasarımlarımız sürmekte.
BARIŞ DUVARI ilk kez 30 Ekim–7 Kasım tarihlerinde TÜYAP ARTİST 2010 20. Sanat Fuarı’nda sergilenecek.
BARIŞ İÇİN SANAT organizasyonu değişen ve gelişen düşüncelerle ve katkılar ile devam edecek.
—Çok teşekkürler Sevgi ÜRÜM
Önümüzdeki yazı ise Evrensel ÜRÜM hakkında olacak. Sevgili sanat dostları sanat dolu günler diliyorum.
Aylin MENEKŞE 30.06.2010
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|