SPOR BAŞKENTİNE YENİ STADYUM
İstanbul kültür başkentliğini spor başkentliği ile sürdürüyor ve yeni gelişmelere imza atıyor.
Stadyumlar önemli kullanımlar özellikle ülkemizde!.. Her sporun önünde giden futbol, izleyicisi kitleleri peşinden sürükleyen önemli rekreasyon. İnsanlar, özellikle hafta sonu tatillerinde taraftarı oldukları takımın maçlarını yerinde ya da ekranda izleyerek rekreasyon aktivitelerini sağlamakta, bazen uzun yürüyüşler yapmakta, bağırıp çağırarak, istemeden de olsa küfür ederek stres atmakta, sosyal ortama katılmaktadır.
İstanbul’un gözde takımlarından Galatasaray için yapılan yeni stadyum Seyrantepe TT Arena açıldı. Hayırlı olsun. Yüzlerce kişi büyük fedakarlıkla açılışa katılmış. Neden fedakarlık derseniz? Medyadan izlediğimce kendi araçları ile gitmemeleri, metro ya da otobüsleri tercih etmeleri önerilmiş, ancak aracını tercih edenler uzaktaki mahalle aralarına park etmişler, yürüyerek ya da taksi ve toplu taşım araçlarını kullanarak stada ulaşmışlar. Evet en önemlisi, bu stadların, belki haftanın bir gününde en yoğun kullanımını yaşasa da, büyük otoparklara gerek duyulması ve büyük kentlerde bu kadar alanın da hiçbir zaman bulunamaması. Oysa açık alanların kentler için önemi de, bu otoparkların maç olmadığında çok amaçlı kullanılabilmesi olasılığı da bilinmekte! Örneğin; çeşitli şenlikler (bisiklet, uçurtma, geleneksel oyunlar, vb.) festivaller, sergi ya da satış standları, günlük pazarlar, spor etkinlikleri (koşu, yürüyüş, sokak basket, vb.) gibi kullanımlara maç günleri dışında açılabilirler. Bağlantı yolları uygunsa tabi! Bu nedenle stadların kentin dışında olmaları ulaşım sistemiyle bağlantılı alanlarda bulunmaları önemli, tabi ki bu da planlı gelişmiş kentlerde mümkün, sonradan planlanmaya çalışılanlarda değil.
Büyüyen kentlerde en büyük sorunlardan birisi olarak otoparklara çözüm, İstanbul’da ancak toplu taşımla çözülmekte ama keyfine düşkün insanlarımız henüz konforu yeterince sağlanamayan bu ulaşım sisteminden büyük oranda yararlanmamakta ve bu da maç günlerinde stadyum çevrelerinde sorun artışına neden olmakta. Sadece maç günlerinde değil kitleleri ilgilendiren diğer günlerde de hep sorun!..
Kültür başkenti olabilmek için insan konforunu sağlamak başta gelmekte. Ancak daha çok zaman ve mekan düzenlemesi gerek. Kent yeniden yıkıp yapılamayacağına göre, mevcut açık alanlara gereken önemin verilmesi kadar yeni alanların oluşturulabilme çabaları da sürdürülmeli. Mimar bir belediye başkanı belki kent konforu sağlanmasında önemli bir avantaj görülebilir ama peyzaj mimarlarından yeterince yardım alıyor mu sorusu da akıldan çıkmamalı. Mimar, Peyzaj mimarı ve Şehir plancısı mesleki dayanışması kent planlama geleceğini belirlemede yadsınamaz üçlü. Diğer mesleklerin de gönülden destekleri önemli. İstanbul dünyada tek ve yanlış her çözüm yok olacak doğal gelecek demek. Bugüne kadar iyi dayandı, hergün neredeyse bir kent kadar artan nüfus ve ona oranlı araca... Herkes aynı kaygıları taşıyor ancak...
Birkaç yazımda, öğrencilerimin Peyzaj Mimarlığı eğitimlerinin ilk yarıyılı sonunda “ailenizle yaşadığınız yer için mesleğiniz görüşlü yazacaklarınız” konulu kısa ödevlerinde yazdıkları bazı sanatsal görüşlerini sizlerle paylaşacağım. Her yıl birçok kentimizden öğrencimiz olmakta ve bu ödevi ilk yıllardan beri sürdürmekteyim ve gelişmeleri böylelikle daha yakından izleyebilmekteyim. Henüz eğitimlerinin başlangıcında vatandaş görüşlerini almış olmam ayrı değer katıyor. Daha sonraki tartışmalarımızla izlenimlerinin değişimini izlemek de ayrı güzel...
Son yıllarda oluşan gelişmeler oldukça hızlı, keşke sürdürülebilse ve yüzyıllarca kalıcı eserler bırakılabilse...
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM 17.01.2011
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|