KENTLERİMİZDEN... ESKİŞEHİR
Bu kez H.B.U.’nun eğitiminin ilk yarıyılı sonunda Eskişehir için görüşlerini paylaşıyoruz. Bilindiği gibi, bu kentimiz 21.yüzyıla hızlı bir başlangıç yapan kentlerimizden...
“Orta Anadolu’nun Ankara’dan sonra en büyük ikinci kenti olan Eskişehir, adıyla uyumlu bir görüntü vermez aslında. Odunpazarı semti dışında kentin hemen her yeri yenidir. Adını eskiden burada yaşamış olan Frigyalılardan alan Eskişehir, Cumhuriyet yıllarında ilk sanayileşen kentlerden biridir. Özellikle lokomotif fabrikasıyla göz önüne çıkan kent, şimdilerde de demiryolu ağının tam ortasında bulunmaktadır.
Şehri ikiye bölen Porsuk Çayı kente ayrı güzellikler katmıştır. Eskiden Porsuk kıyısında olan Yalaman Adası denilen ama aslında ada değil de kıyı olan yer, her akşam insanların dolaşmaya çıktığı, yazlık sinemaların gösterimde olduğu, çay bahçelerinde keyif yapmanın mutluluğuna varıldığı bir gezi yeriymiş. 1970’li yılların başlarına kadar şehrin görüntüsü böyleymiş. Sonralarda Yediler Park’ın yakınındaki Hamamyolu denilen caddeye doğru kaymıştır akşam gezileri. Tabi bu arada Porsuk Çayı kirlenmiş, gittikçe artan nüfusun saldırısına uğramıştır. Kenti ikiye ayıran bu nehir artık güzellikten çok şehre kirlilik görüntüsü vermeye başlamıştır. Yaklaşık üç sene önce bu çay etrafında temizlik yapılmaya başlanarak, yine eski günlerdeki kullanıma çevirmeye çalışılmaktadır. Ada etrafında olan kayıklar şimdi tam merkezden geçen çay üzerinde bulunmaktadır. Bu kayıklarla birlikte şehrin görüntüsü Venedik şehrine benzetilmektedir. Özellikle gece ışıklandırmasıyla tam bir romantik atmosfer oluşturan gondollar, çiftler için vazgeçilmez olmuştur.
Gecekondulaşmanın olmadığı Eskişehir’de planlı bir gelişim için yeni bölgeler belirlenip önemli adımlar atılmaya başlanmıştır. Estram gibi sağlıklı kent içi ulaşım yatırımları ve kentin sembolü haline gelen Porsuk Çayı’nın ıslahı ile çok daha modern bir görünüm kazanan Eskişehir, alt ve üst yapı hizmetlerini tamamlama noktasına gelmiştir.
Kent merkezinde çok fazla eski yapılar bulunmaktadır. Çoğunlukla Odunpazarı merkez ilçesinde toplanan binaları dekore ederek, ileride de bu tarihi yapısını koruması için çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca Selçuklulardan günümüze ulaşan tek cami olan Alaaddin Camisi (1220) ve Osmanlılardan kalan tek cami olan Kurşunlu Camisi (1525) de kent için ayrı güzellikler içermektedir. Etrafında bulunan yeşillik alanlar kentin rahat nefes alabilmesi için önemli unsurlardır.
Eskişehir iklimi itibariyle kurak bir şehirdir, ormanlık alanlar açısından fakirdir. Bu yüzden kent halkının rahat nefes alabilmesi için birçok park alanı oluşturulmuştur. İl merkezinde yapılan evler park yapımını engellediği için, parklar genel olarak merkez dışına yapılmıştır. Eskişehir, Şelale Park, Kent Park, Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı gibi kent için önemli parklara sahiptir.
Şelale Park, Çankaya Mahallesi’nde 15.000 m2 lik alanda yeşil ve konforun keyfi muhteşem Eskişehir manzarası eşliğinde oluşan bu rekreasyonel alan, Eskişehirlilerin yeni adresi olmaya başlamıştır. 1400 m2 lik alana sahip Şelale Park’ta Eskişehir’in en büyük şelalesi bulunmaktadır. Bu yapay şelalenin yanında, çocuk oyun alanları, seyir terası ve oturma alanları ile zengin bir donanıma sahiptir. Parkın içerisinde her kesimden insana hitap eden restoran ve kafeterya bulunmaktadır. Gece şehrin manzarasıyla ayrı bir havaya bürünen park alanı, bizim ilkemiz olan ‘EFES’ özelliklerine uygun bir yerdir. Estetik özelliği açısından herkesin hoşuna gideceği, fonksiyonel açıdan ister yemek yeme, ister çay-kahve içme; ister oturma, ister gezi amacıyla gidebileceği, ekonomik açıdan park alanına rahatlıkla herkesin gelebileceği, yediğini - içtiğini rahatlıkla ödeyebileceği, süreklilik açısından -zamanla eğer insanlar koruyabilirse- yıllarca varlığını sürdürebileceği bir alandır.
Büyükşehir belediyesinin katkılarıyla yapılan diğer parklarla birlikte Eskişehir’in nefes almasına olanak sağlayan bir diğer park da Kent Park’tır. Yaz aylarında denize gidemeyen halka deniz keyfini yaşayabilecekleri bir ortam hazırlayan bu park, 350 m uzunluğunda yapay plajıyla halkın yeni gözdesi olmuştur. Plajın suyu artezyenden sağlanarak ve klorlanarak yüzmek için sağlıklı hale getirilmiştir. Plajın yanındaki 15 soyunma kabini, yaklaşık 150 şezlong ve iki cankurtaran kulesi ile birlikte iki açık yüzme havuzu, bir yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, oyun grupları, inşaatı henüz tamamlanmamış kent evi, restoranlar, at binme alanları, gölet, büfeler ve kafeler bulunmaktadır. Porsuk Çayı’na kıyısı bulunan Kent Park’a, Porsuk’ta kullanılan teknelerle ulaşım imkanı da mümkündür. Gül bahçeleri, spor alanları, birçok heykel ve anıtları, kültür sanat etkinlikleri için açık alanları, eğlence ve dinlenme mekanları ile rekreasyonel açıdan çok fonksiyonlu bir yerdir.
Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı, yaklaşık 400.000 m2 alanı ile Eskişehir’in en byük parkıdır. Parkın alanı içerisinde çeşitli su sporları yapılabilecek 25.000 m2 lik bir gölet, kafe ve restoranlar, 2000 kişilik açık hava konser alanı, amfitiyatro, bire bir ölçüde korsan gemisi, Nuh’un gemisi, masal karakterlerinden oluşan oyun alanları, içinde büyük bir planetaryum (gözlemevi) da olan bilim deney merkezi, buharla çalışan ve parkın etrafında dolaşan mini tren ve Türkiye’de bir ilk olan ve dünyanın birçok örneklerinden oluşan masal şatosu bulunmaktadır. Daha çok çocuklar için yapılmış bu alanda büyüklerin de dikkatini çekebilecek bir unsur bulunmaktadır. Yakın zamanda yapılması planlanan hayvanat bahçesi ve dev akvaryum ile birlikte insanlar için önemli bir sosyal alan haline gelecektir.
Eskişehir’de Türkiye’de bir ilk olan ve Peyzaj Mimarları’na örnek olabilecek Japon Bahçesi açılmıştır. Planı Japonya’dan bir profesör tarafından çizilen, 22 dönümlük alana kurulan bu bahçe ‘Chisen Kaiyushiki’ stilinde inşa edilmiş olup, ortasında bir gölet, doğa motifleriyle oluşturulmuş tepeler, şelale, köprüler, göl kenarı verandaları ve seyir terasları bulunmaktadır. Ayrıca bahçede su yerine taş ve kumların kullanıldığı meditasyon alanı ve Japon çay evi yer almaktadır.
Genel olarak toplayacak olursak, Türkiye’nin büyük şehirleri arasında olan Eskişehir, çoğu ile oranla kendini her yönden geliştirmeye çalıştığı gibi, mimari kullanım alanları açısından da kendini yenilemeye çalışan bir şehirdir. Eskişehir halkına olmayan deniz gelmiş, sahip olunmayan ormanlık alanlar merkezde oluşturulmaya çalışılmıştır. Yani kent halkına fonksiyonel, geniş ve ekonomik özelliklere sahip birçok alan oluşturulmuştur. Benim de ileride mesleğimi elime aldığım zaman, yeni fikirler ortaya koyduğumda, bana yardımcı olacak bir sürü örnek karşımda olacak diye düşünüyorum.”
“Kentler yaşayan organizmalardır” sözüne uyumlu bu düşüncelerine teşekkürler H.B.U., saygı ve sevgiyle kal, şansını hiç yitirme...
Avrupa kentleri ile yarışan Eskişehir’e yolunda başarılar...
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM 1.02.2011
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|