ŞUBATTA KIŞ GÜNEŞİ
Kışın en soğuk günlerinde kış güneşiyle uyandığımız bir İstanbul sabahından merhaba
2011 yılı Ülkemiz açısından güzel başladı. Erzurum kış oyunları kapsamında düzenlenen sergiler ve aynı kapsamda yer alan Atatürk Üniversitesinin düzenlediği resim yarışmasıyla ülke genelinde sanatın başkenti Erzurum’a kaydı.
Nisan 2010’da kapılarını izleyiciye açan Plato Sanatta 20 Ocak–20 Mart tarihleri arasında Genco Gülan’ın girişimiyle yapılan Web Bienali amatör profesyonel 400 sanatçıdan 23 sanatçının işleri “İnternet sanatında şiirsellik ve Politika” başlığında “Rejenerasyon.011”adı verilen sergide Küratörlüğünü Marcus Graf üstlenmiş.
“Rejenerasyon, bir sistemin kayıp veya zarar görmüş kısımlarının yenilenmesi, yeniden doğumu ve yeniden büyümesi ile yakından bağlantılı bir süreçtir. Bu sergide ise bu ifade, net sanatının, Web Bienalinin sanal mekanından, Plato Sanat’ın gerçek mekanına taşınmasına atıfta bulunmaktadır. Rejenerasyon.011, 2003 yılından bugüne Web Bienallerine katılmış olan sanatçıları sunmakta ve çağdaş net sanatının sosyo-politik angajmanı ve şiirselliğini ortaya koyabilmek amacıyla, ifade özgürlüğü, savaş karşıtı aktivizm ve kişisel öykülerle ilgili işler sergilenmektedir.
Rejenerasyon.011, Plato Sanat ve Dünya Çapında Ağ arasında sanatsal bir köprü oluşturmaktadır. İnternet üzerindeki ilk uluslararası dijital sanat bienali olan 2003 yılındaki Web Bienali'nden beri gerçekleşen dört Web Bienali'nden çalışmalar göstermektedir (webbiennial.org). Web Bienali’ni, somut bir mekana taşıyarak yerini değiştirtmek, projeyi gerçek dünyadaki bir mekanda sunma ihtiyacına ilişkin çeşitli soruların doğmasına neden olmaktadır. Belirli bir dönüşüm sağlayan yer değiştirme gibi biçimsel ve kavramsal parametreler üzerine düşünce üreten Rejenerasyon.011, Net Sanatı’nı, serginin ziyaretçilerinin sosyal deneyiminin içine gizlenmiş bir şekilde sunarak, ziyaretçilerin duyuları üzerinde güçlü bir etki yaratmaktadır. Tüm eserler çevrimiçi olduğundan ve gerçek zamanda aktığı için, izleyici, serginin siber uzaydaki dijital eserlerin yaratılmasına doğrudan entegre olmaktadır.
Rejenerasyon.011, politika ve şiirsellik arasındaki çeşitli meseleleri tartışmakta ve sanatsal üretim için alternatif bir platform olarak Net Sanatı’nın önemini vurgulamaktadır. Rejenerasyon.011, Net Sanatı’nın bireysel bağlamdaki şiirsel ve politik boyutunu ortaya koymakta ve kültürel, politik ve sanatsal ifadenin sınırlamalarına karşı verilen savaşın henüz kaybedilmediğini kanıtlamaktadır.” Serginin tanıtımını bu ifadelerle dile getirmişler.
İstanbul Modern Müzesi Çağdaş sergileri seminerleriyle Türk Sanat Dünyasını bir bakıma yönlendiriyor. Müzede yeni bir seminer verilmeye başlandı. Levent Çalıkoğlu ile Çağdaş Sanat Koleksiyonerliği seminerleri başladı. 70 den fazla kişi bu seminerler için başvurmuş. Ülkemizde kendini kanıtlamış pek çok sanatçı ve koleksiyoner bu semineri vermek için katılmış. Semineri için başvuran katılımcılar çeşitli meslek guruplarından. Seminere katılanlar açısından güzel bir deneyim. Başka bir taraftan da sanat piyasasının oluşumuna katkısı olan koleksiyonerliği destekleyen bir girişim. Ülkemizde bu tür girişimlere ne kadar çok ihtiyaç olduğunu da göstergesi bu seminer diye düşünüyorum.
Ülkemiz pek çok medeniyete kucak açmış topraklara sahip kültürel olarak zengin bir coğrafyadadır. Bu topraklarda bu medeniyetlerin izlerini görüyoruz. Bu gün bu izler bu topraklarda yaşayan sanatçılarla yeşeriyor. Bu kıymetli sanatçılar eserlerini sergileyebilmeleri, felsefelerini ve söylemlerini eserleriyle, tüm ülkeye ve dünyaya duyurabilmeleri sanatseverlerin özel girişimleriyle mümkün olabiliyor.
Ülkemizin değerli işadamları ve işkadınları sanata da yatırım yapın. Sanata yatırım ülkemizi ve kişileri uzun dönemli kar kazanmalarını sağlayan hisse senetleri bir bakıma. Türk Sanat piyasasının oluşması gerekiyor artık. Ülkemizde oluşmuş bir piyasa varsa da var olan düzen yetersiz. Türk Sanatçısına yetemeyecek kadar küçük bir piyasa. Belli bir zümrenin elinde olan bu zümrenin kıt sanat zevkiyle sınırlı bir piyasa var. Kişilerin sanat eleştirmenliğini yakıştırdığı bazı kişiler meslek ahlakından yoksun, belli zümrelere güzel yazılar yazarak kısa dönemli kar ediyorlar. Bizim ülkemizde sanatçının da sanata büyük yatırımı var. Bu yatırımın geri dönüşü ne yazık ki her zaman olmuyor. Bunun sebebi şöyle sıralanabilir :
A) Türk Sanat piyasası organize olmuş değil
B) Galericilik kavramı zayıf, sanatçıyı sömüren bir sistem var
C) Modern nitelikli sanatçıyı tespit edecek bir sistem yok.
D) Türk Sanat piyasası küçük bir zümrenin adeta hükümdarlığı altında, sergiler, organizasyonlar, basın bu kitlenin etkisinde.
Dünya sanatından ve Türk sanatından bir haber sanat eleştirmenlerinden artık bıktık. Sanatı ve sanatçıyı destekleyen olumlu ve yapıcı eleştirileriyle Türk Sanat piyasasına yön veren sanat eleştirmenlerini görmek istiyoruz. Kaba bir tabirle sanatçı avına çıkan koleksiyoner ve sanat eleştirmenleri görmek istiyoruz. Halkı sanata dâhil edecek organizasyonlar, müzeler, bianeller istiyoruz. Bir tek büyük şehirlerde değil Türkiye’nin pek çok şehrinde devlet destekli yarışmalar, sergiler olmasını arzu ediyoruz. Bu gün sanatçılarımız artık beklemiyor, kendileri organizasyonlar düzenliyor. Bu tip organizasyonlar düzenleyen sanatçılarımıza destek bekliyoruz sadece.
Türk Sanat piyasasına bugün gibi güneşli, umutlu bakabileceğimiz yarınların olmasını diliyor. Sanatsever dostlara sanat dolu günler diliyorum.
Aylin MENEKŞE 10.02.2011
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|