18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİNİ KUTLARKEN
Çanakkale’de denize gömdüğümüz İngiliz donanmasının kuyruk acısını unutmayan İngiliz ve Amerikan emperyalistleri bugün Türk donanmasının şanlı komutanlarından adeta rövanş almaktadır. İngiliz madalyalı cumhurbaşkanımız ve Amerikan eşbaşkanı başbakanımız bugün yönetimdedir ve Türk Deniz Kuvvetleri komutanlarımız uydurulmuş iddialarla tutukludur. Bu tabloda her şey açıkça görülmektedir.
Hasdal Cezaevi’nde tutuklu bulunan Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Semih Çetin’in cezaevinde yazdığı ve eşi Nilüfer Çetin’in Gölcük’te Anıtpark Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde okuduğu “Balyozname” adlı şiirle bu günü analım.
Camiler bombalanacaktı diyerek,
Taraf’ta başladı Balyoz safsatası.
Şerefli Türk Subayını lekeleyerek,
Gerçekmiş gibi yutturuldu çetenin palavrası.
Ne olduğunu anlamadı başlangıçta hiç kimse,
Yargıdır hukuk sürecidir diyerek beklediler nedense.
Poyrazköy, Kafes açmıştı demek gözleri,
Tarihe ibret oldu kimilerinin boş sözleri.
Amiraller, Genaraller Hasdal’a götürüldü,
Sanmayın ki buna herkes çok üzüldü.
Yaşam devam etti hiç bir şey olmamış gibi,
Beklediler canım ülkenin boylamasını dibi.
Tutuklamalar sürüyor dalga dalga,
Bir içeri bir dışarı sanki gemide bir vardiya.
Sonunda gerçeği anlayacak bu millet,
Çeteye dur demezse bitmeyecek bu zillet.
Delil denen CD’ler verilmiyor savunmaya,
Hemen servis ediliyor bir kısım medyaya.
Yaşasaydı Emile Zola haykırırdı dünyaya,
Bu sahte dava yakışmıyor yargıya.
Gözlerden ırak kilometrelerce ötede,
Sonunda başladı mahkeme Silivri’de.
Gördü herkes adalet yok bu celsede,
Haykırdı kadınlar ’İş Başa Düştü Görev Bizde.’
Televizyonlara, gazetelere çıktılar,
Halkı uyandırmak için ne gerekiyorsa yaptılar.
Dediler ki ’Artık Vardiya Bizde’
Savulun çeteler korkma sırası sizde.
Kemal’in askerleriyiz yıldıramazlar bizleri,
Boşuna uğraşmasınlar çöktüremezler dizleri.
Başımız dik alnımız açık, masumuz diye haykıracağız,
Kalleşlerden bir gün mutlaka hesap soracağız.
Komutanlarımızın bir an önce görev başına dönmelerini diliyor, bu hukuksuzluğa son verilmesi yolunda, eşlerinin “Mahkemeler TRT’den canlı yayınlansın” çağrısını yineliyorum.
Nutuktan bir bölümle köşemi bitiriyorum.
“Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha Elîm ve daha Vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde,
İKTİDARA SAHİP OLANLAR GAFLET ve DALALET ve hattâ HİYANET içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle
tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, VAZİFEN; TÜRK İSTİKLAL ve CUMHURİYETİNİ KURTARMAKTIR.
MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR!”
Mahiye MORGÜL 15.03.2011
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|