Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

MASKELERİN GÜNCESİ

Merhabalar,
Uzun, zorlu ama her şeye rağmen umut dolu Mart ayı hepimiz için çok güzel geçiyordur umarım.

Bu ay dolu dolu ve yalancı bir baharla flört halinde giderken zamanın acı nesneleri de kötü sürprizleriyle birer iz bırakarak hayatlarımızdan kayboldular.

Geçen yıl katıldığım bir Uluslararası sanat fuarının, İstanbul toplantısında ressam Musavet Şen ile tanışmıştım. Nazik, samimi ve neticede bütün hayatını resimden kazanan kendini bu işle var olmaya adamış biriydi. Ölüm haberini aldığım zaman üzüldüm gerçekten. Şu an da hayatınızı bitirmek ister misiniz? Tek bir kurşunla… Kimsenin isteyeceğini zannetmiyorum, isteyecek duruma da gelmesin. Fakat öyle çok vuruyor ki bu dram beni bir insanın çalmadan, çırpmadan, alın teri ile onurlu bir hayat mücadelesindeyken zorluklara ve güçlüklere yenilmesi ve bu uğurda temiz kalmak adına canını feda etmesi.
Nur içinde yat Musavet Şen.

Sanatçı Mahir Güven’in "Portreler" isimli resim sergisi 15 Martta Teşvikiye Sanat Galerisinde açıldı. Bu serginin anlamlı yanı belkide tarihe bir iz bırakması neden derseniz Türk Sanatının önemli isimlerinin büyük boyutlu portreleri Mahir Güven’in usta fırçasıyla resmedilmiş. Sergide; Adnan Çoker, Alaettin Aksoy, Argun Okumuşoğlu, Bedri Baykam, Burhan Doğançay, Devrim Erbil, Doğan Paksoy, Ekrem Kahraman, Ergin İnan, Hüsamettin Koçan, Komet, Mahir Güven, Mehmet Güleryüz, Mustafa Ata, Neş'e Erdok, Resul Aytemür, Süleyman Saim Tekcan, Şahin Paksoy, Şenol Yorozlu, Utku Varlık ve Yavuz Tanyeli portreleri yer almakta.

Hayata güzel bakmamı(zı) sağlayan ressam arkadaşlarımdan bir tanesi de Oral Ünlü. Kendisi ile 2004 senesinde “RH+ Dergisi Yılın Genç Ressamı” yarışmasında tanışmıştık. İkimizde finalisttik aynı yarışmada ve bu bir “ilk”ti Türkiye sanat ortamında. Samimiyeti ve alçak gönüllüğüyle tanıdığım ressam arkadaşımın harika bir sergisi devam etmekte Galeri Artist Çukurcuma’da. Oral birçok karma sergiye ve anlamlı etkinliklere katılmış bir ressam malumunuz fakat bu kendisinin ilk resim sergisi. Sanatçının “Ne’den” isimli kişisel sergisi 30 Mart 2011 tarihine kadar gezilebilir.

8 Mart kadınlar gününde sanatçı duyarlılığını hemen hemen Türkiye’nin pek çok şehrinden gerçekleşen sergiler, konserler ve etkinliklerle geride bıraktık. Geride kalan güzel şeylerin yanında maalesef bir o kadar acı olayda geçmişte kaldı, erkeklerin sevgisi(!) günde 3 kadının ölümüne neden oluyor.

Ressam Serpil Akgün’ün yeni sergisi görülmeye değer. Sergi Niş Art Gallery Teşvikiye’de 19 Mart tarihinde açıldı. Akgün’ün son dönem resimleri lirik ve anılarla dolu. İzleyiciye oldukça duygulu küçük öyküler anlatıyor.“Hayallerin Güncesi” isimli sergi 6 Nisana kadar izlenebilir.

UPSD’nin yeni bir sergi projesi var “ÖZGÜRLÜK, SİL BAŞTAN!”.Genç sanatçıların bir çok disiplinden işlerinin yer alacağı “Genç Etikinlik 5” etkinlik 12 Nisan MKM Beşiktaş Çağdaş’ta izlenebilir.

27 Mart Dünya Tiyatrolar günü kutlu olsun. Bu anlamlı günün Dünya Bildirisini Jessica A.Kaahwa kaleme almış. Tiyatronun sosyolojik etkilerinin yanında iletişim, toplumsal dönüşüm ve reform adına evrensel bir araç olarak dünya barışı için nasıl kullanılabileceğini büyük bir duyarlılıkla yazmış. Ulusal Bildirimizi ise bu yıl Ali Poyrazoğlu kaleme almış. İki bildiride mutlaka okunmalı. Ben Sayın Ali Poyrazoğlu’nun bildirsinden bir alıntı yaparak sizlere hoşçakalın diyorum.

“...
Biz oyuncular her akşam geliriz sahnenin üstüne, ellerimize insanla ilgili bin bir düğümü olan rengârenk yün çilelerini takarız, başlarız açmaya. Yünün bir ucunu da sizlere, sahneden aşağıya seyircilere atarız. Onlar da başlarlar sarmaya, top yapmaya. Biz açarız onlar sarar, biz açarız sizler sararsınız sayın izleyiciler, saygıdeğer seyirciler.

Biz açarız çileyi, siz sararsınız. Biz asılırsak da yün kopar, seyirci çok çekerse de. İki taraf da büyük bir dikkatle işini yapar. Oyunun sonunda bizim elimizdeki yün çileleri biter. Yünün ucu sahneden salona kayar...

Ve sevgili seyirciler, çıkar gidersiniz tiyatrodan yüzünüzde çiçek açmış gülücüklerle, zihninizde bin bir renkli yün topçuklarıyla. Sorarsınız: “Ne kaldı bende oyundan geriye? Ne kaldı bende?” Oysa bilmezsiniz ki, ya da çok iyi bilirsiniz ki, zihin alır, biriktirir, sıralar, dosyalar, yerleştirir. Üstüne düşünmeye, fikir üretmeye, yorum yapmaya başlar.”

Sanat bir ayrıcalık, sanatçı olmak ise özel bir durum kimsenin hatırla gönülle, parayla erişemeyeceği nokta. Sanata ve sanatçıların önemini bilelim.


Nebahat KARYAĞDI
27.03.2011

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 













 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.