|
NEREDE DOĞARSAN DOĞ…
Kim mi?
Türk’tür onun soyu,
Atası tarihin kanıtı,
Beşiği ana sırtı,
Maması bulgur çorbası,
Oyuncağı babasının silahı,
Ateşi delikanlılık kanı,
Namus bilir avradı,
Savaş baba sanatı,
Rüzgar kır atı,
Şimşek ise mızrağı,
Yedi cihan uğrağı,
Anadolu son durağı,
İşte tanıdın mı şimdi bu ilahı?
Sevgili babam Sabahattin Akıncı’nın 1982 yılında bu şiiri yazarken hangi duygular içerisinde olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
9.Türkçe Olimpiyatlarının ardından ve başarılı öğrencileri izledikten sonra bu şiiri paylaşmak istedim. Türk olmak gerekmiyor Türkçe konuşmak için, ancak güzel Türkçe için çok okumak yazmak gerek, her dili iyi öğrenmenin yolu gibi.
Günümüzde kısaltılan dil ile kullanılan internet, hiçbir dili kökü ile bırakmasa da, gençlerimizin bunu algıladıklarını da görmek, belki zorla olduğunu düşünenler olsa da, güzel gelişme diyorum. Her insanın birbiriyle anlaşabileceği yollar bulunur ama en güzeli konuşarak anlaşmak değil mi?...
Şarkılarla da çok şey ifade ediliyor. 1985 yılında Girne’de görevliyken, babamın bestelenen güftesi gibi. Değerli Bestekar Neptün Üner’e teşekkürler, Kürdili Hicazkar şarkı söyleniyor mu hala, yazanı biliniyor mu bilmem?
Kara Sevdalım
Yarab! Nedendir bilmem, dökülen bu gözyaşım,
Dert nedir hiç bilmezken, benim çilesiz başım,
Çöle döndüm pınarken, umutsuz kaldı aşkım,
Kara sevdadan öldü, yazacak mezar taşım.
Hasreti hiç bitmedi, biricik kızı benden hep ayrı kaldı. Sağlıklar sevgili babam ve annem sizin manevi desteğinizle işlerimi sürdürüyorum. Hasret zor sanat, ben de oğluma hasretim…
Herkes sağlıklı ve mutlu olarak başarıları ile insanlığa faydalı olsun, dünyada olsun...
Şehitlerimizin ruhu şad olsun... Yitirenlere sabırlar olsun…
Dünya felaketlerden uzak olsun…
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM
12.07.2011
 Yazarın Tüm Yazıları... -  Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|
