Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

DEPREM VAN VE ERÇİŞ’DE KAYAYI DEĞİL OVAYI VURDU

“Deprem kayayı vurmaz, ovayı vurur” diye yıllardan beri haykıran bir Prof. İlyas Yılmazer yine haklı çıktı. Toplu konutların yamaçta ve kayalıkta yapılması için yıllardan beri haykırıyordu.

Birkaç yıl önce İlyas hocaya güvenen bir grup Vanlı, Erdem Kent konutlarını onun önerdiği yamaçta yapmaya başladıklarında, tüm devlet erkânı karşılarına dikilmişti. İşte Van’da 7.2 depreminde sıfır hasarlı Erdem Kent konutları. Kaya üzerinde çok daha az maliyetle yapılan Erdem Kent konutlarında en ufak hasar yok.

Deprem olduğunda ilk aklıma gelen İlyas Yılmazer hoca olmuştu. Ona ulaştım ve sordum, “sıfır hasar” dedi. Erciş’in sulu mahallesinde ve Van’ın göl kenarında, ovalık alandki bulvarda en büyük yıkımlar meydana geldi.

En çok ölen genç öğretmenler için ağladım. Onlarda kendimi gördüğüm için olmalı. Eskiden öğretmen okulundan mezun olduğumuzda bizden bir dilekçe alırlardı, üç şehir adı yazmamız istenirdi, biz de “Türk bayrağının dalgalandığı her yerde göreve hazırım” diye yazardık. Şimdi tayin olamayan öğretmenler benzer şekilde, yeter ki bir görev yeri olsun da neresi olursa olsun diye, görev verilen her yerde çalışırım diyorlar.
Ölen meslektaşlarıma ve tüm kaybettiğimiz yurttaşlarımıza rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.

Bu acıları artık yaşamayalım. Temel fıkrası gibi, idama götürülürken “bu bağa ders olsun” demeyelim. Sadece depremde hasar görmüş binalara yardım değil, tüm sulak yerleşimleri yamaçlara taşıyalım. Şehirlerin ticaret alışveriş yönünü oralara verelim.
Belediyeler, sulak yerleri sadece tarıma açmalı, imara değil. Şu paraya tapan şeytanlar gibi kâr hırsı gözümüzü kör etmesin.

Erdem Kent halkını yürekten tebrik ediyorum, bilime inandıkları için, gerçek bilim adamının sözüne itibar ettikleri için onları kutluyorum. Mücadelelerinin sonunda kendi zaferlerini görmenin heyecanı içinde olduklarını hissediyorum. Darısı tüm milletimize olsun.

Yıkılan evlere karşılık TOKİ evlerinden yer ve ödeme kolaylığı getirecekmiş hükümet. O evlerde oturup da inşaatından memnun olana ben daha rastlamadım, iyilik bu değildir. Yamaçta ve iki katlı müstakil evler çok daha sağlam, ekonomik ve ödemesi kolay olacaktır.

Diğer bir yurt köşemizde, toprak kaymasıyla başı dertte olan Rize havalisine de bir şeyler düşünelim. Sahilde derenin üstüne apartman diktik, sahil dolgularını yüksek tuttuk, suyun önünü kestik ve yeni öğreniyorum ki en büyük yanlışı ÇAY SETLERİNDE YAPTIK.
Teraslama denilen setler, yağmuru kova gibi en dibe kadar içine çekiyor! Yağmur suyu dibe kadar indiği için toprağın kaya ile buluştuğu yerde gevşeme yapıyor! Toprak kayması bundan oluyor!

Oysa eskiden Rize dağları, bayırlarımız, yağmuru üzerinden kayarak akıtan halı gibi yosunla kaplıydı. Yosunla kaplı zemin, altını nemli tutar ama suyu dibe vermezdi. Dikkat edilirse, teraslama yapılmamış olan dik bayırlarda toprak kayması yoktur.
Öyleyse, zararın neresinden dönersen kârdır hesabı, gelecek nesiller için, her yeri çaylık yapmaktan vazgeçmeliyiz. İyi bir jeolog ekibiyle derhal zemin etüdü başlatılmalı, aç gözlülük etmeden, yamaçlarda orman yaratma planlaması yapılmalıdır.

Örneğin; mevcut teraslara okaliptüs gibi suyu hızlı emen ağaçlardan dikilmeli, sökülecek çaylıklara kökü derinden beslenen yerli kızılağaç fidanlıkları kurulmalıdır. Daha elverişli olanları varsa, onları ben bilmiyorum, ormancılarımızla ziraatçılarımız derhal bu işi görev edinmelidir.

Dönüyorum Van depremine. Van’a yardım göndermek isteyenler Ziraat Bankasında Kızılay hesabını tercih ediyorlar. Kızılay başkanı televizyona çıktı, bir özel hesap açmadıkları halde gelen yardıma şaşırdıklarını söyledi. Ben de merak edip Kızılay hesabına Van için para yatıranlardan birine sordum; “Başbakanlık hesabında toplanan Somali’ye yardım paraları henüz hesapta duruyor, yerine ulaştırılmamış” şeklinde duyum almışlar, o nedenle Kızılay’ı tercih ediyorlar. Bunu bir kenara not edelim.

Şimdi bir daha düşünelim: Doğal felaketlere bilimle önlem alabiliriz. Bilimin doğuşu da böyledir.

Kâr hırsı olanlar ise, yıkılsın ki yeniden yapılırken bir daha para kazanırız diye sevinirler. Paraya tapanların neden bilime düşman olduklarını, ders kitaplarından fenni, Pisagor’u ve geometriyi neden çıkardıklarını, sadece para sayacak kadar matematik bıraktıklarını, Jeoloji, Ziraat ve Orman mühendisliklerini şimdi daha iyi anlıyoruz.

Prof.İlyas Yılmazer gibi düşünelim. Deprem bir daha bizi vuramasın, evlerimizi ve çarşılarımızı yamaçlarda yapalım.

Van’a, Erciş’e ve tüm ulusumuza büyük geçmiş olsun.


Mahiye MORGÜL
28.10.2011

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.