DEPREM
Yaşanan o büyük sarsıntı Van'dakiler kadar olmasa da bütün hepimizi sarstı. Hepimiz bir can daha kurtulsun, bir can daha ısınsın derdine düştük doğal olarak. Yapılan yardım ve gönüllü çalışmalar Türk Milletinin zor zamanlarda nasıl da güç birliği yapabileceğini bir kez daha kanıtladı bütün dünyaya.
Kendi dertlerini, sıkıntılarını, hatta kendi açlığını unutan memleketimizin güzel insanları bir tek cana dokunabilmek için yarıştı adeta. Çöp toplayan bir adamın çocuğunu parasızlıktan başka ellere teslim etmişken, benden daha çok ihtiyaçları var deyişi yürek burkacak kadar anlamlı. Üzerinde tonlarca ağırlıktaki enkazın altında bebeğini yaşatabilmek için, günlerdir su içmeyen ağzının tükürüğüyle bebeğini besleyen anne ise, bu toplumda yeri nereye konarsa konsun kadının, annenin asıl gücünü göstermeye yetti. Evet eleştirecek çok şey var, söylenecek çok söz var.
Herkes bir şeylerin değişmesi, düzeltilmesi gerektiğini söylüyor, herkes haklı. Ama nereden başlanmalı ? Bence işin başı güven olmalı. İnsanlarımız bir birine güvenmeyi yeniden öğrenmeye başlamalı yavaş yavaş. İnsanların işini iyi yapacaklarına güvenebilmeli, insanca yaşam koşullarında yaşayabileceğine güvenebilmeli, yardıma ihtiyacı olduğunda her ne şartta olunursa olunsun herkesin kendisiyle olduğuna güvenebilmeli, haksızlıklar karşısında hakkını savunabileceğine güvenmeli, hakkı olanı elde edeceğine güvenmeli, hakkı olmayana kimsenin sahip olamayacağına güvenmeli, sesi çıktığında sesinin kısılmayacağına güvenmeli, bir evde oturmaya karar verince sağlam olduğuna güvenmeli, evladını okula gönderince okul binasının depreme dayanıklı olduğuna güvenmeli, herkesin işini iyi yapacağına güvenmeli, adaletli bir ülkede yaşadığına güvenmeli, hukuk devletinde yaşadığına güvenmeli, dostça uzatılan elin dostça sıkılacağına güvenmeli, gerektiğinde tanımadığı insanların bile kendisi için günlerce göz yaşı dökebileceğine inanmalı, bu güven yokken sırtı yere getirilemeyen Türk halkının, ah bir de bütün bunlara güvenebileceği bir memleket olunduğunda neler yapabileceğine mutlaka ama mutlaka inanmalı.
Daha çok yıllar enine boyuna konuşulacaktır eminim. Deprem ya da çözülmesi gereken herhangi bir konu deyince aklımıza şu güven meselesini de getirelim artık. Eğer kendine güvenmeseydi, AKUT onca insanı çıkarabilmek için şartlarını zorlayarak ve bir karşılık beklemeden orada onca canı kurtaramazdı, eğer yapabileceğine inanmasa onca insan keyifle kendi işleriyle uğraşmak yerine böylesine bir derneği kurmaz, başkalarının bir şeyler yapmasını beklerdi. Her bir cana emeği geçen herkese, ama gücünü örgütlü kullanan, gücüne güvenen AKUT'a, gücüne güvenin ne kadar önemli olduğunu anlatması anlamında iki kez teşekkürler. Bir yerde başarı varsa mutlaka araştırılmalı.
Amacımızı belirleyelim, gücümüzü ölçelim, kendimize ve birbirimize güvenelim, Türk milletinin başaramayacağı bir şey olamaz. Ölenlere rahmet, yakınlarının acısını yaşayanlara sabır diliyorum. Güçlüyüz, güçlü kalabileceğimize inanmalıyız, gücümüze güvenmeliyiz. Artık devletin bütün kurumları da dahil bu güveni sağlamak için herkes üzerine düşeni yapmalı…
Yoksa bir gün hepimiz üzerimize düşen beton yığınlarının altında can verebiliriz…
İlknur ERŞAHİN ÇAKICI 28.10.2011
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|