YEŞİL DUVAKLI TANRIÇANIN ÖYKÜSÜ
Bak şu doğaya,
Doya doya bak,
Kucağında sere serpe yatan
Şu yeşil tanrıçaya bak.
Bir zamanlar, yaşamın başladığı çağlarda
Doğa ile yeşil tanrıça,
Tanışmışlar karşılaşınca.
İşte ne olmuşsa o zaman olmuş,
İlahi bir aşk doğmuş
Doğanın toprağında.
Eş seçmiş yeşili,
Böyle mutlu olmuşlar
Yıllar boyunca...
Ve bugüne kadar hiç ayrılmamışlar.
Yeşil her gurbete gidişte,
Doğa dönüşünü gözlemiş,
Sabırla yolunu beklemiş.
Yokluğunda üşümüş, kara yerine hep
Beyazlar giymiş,
Ümidini hiç kesmemiş...
Çoğu kez kıskanınca onları
Öfkeli kızgın güneş,
Yakmış, kavurmuş güzelim yeşili,
Kaybettiğinde onu toprak
Kaderinden çöle dönmüş,
Yas tutmuş aylarca,
Öfkesinden derin izler açılmış bağrında,
Şükürler olsun ki yağmur,
Yalnız bırakmamış, acımış
Koşmuş yardımlarına...
Renk renk, boy boy yeşiller
Her yıl yeniden doğmuş.
Mutluluklarına mutluluk katmış,
Boy attırmış, onlarla oyunlar oynamış,
Sağlık, neşe dağıtmış,
Yıllar yılı bırakmamış yeşil doğayı,
Sadık kalmış, yıkmamış mutlu yuvayı,
Ayırmasın ulu tanrım tanrıçasından doğayı...
Nasıl sevilmez ki işte,
Bu ton... ton... yeşiller tanrıçası güzelim,
Yumuşak bakışlı, sakin mizaçlı şirin gelinim,
Kutlayalım şimdi hep beraber,
Onların bu dostluklarını,
Sonsuzluğa kadar.
Koruyalım ölümsüz aşklarını,
Yaşatalım, el birliğiyle yaşatalım
Sevgi dolu bu mutluluklarını...
Sabahattin AKINCI
28 Haziran 1988 Ankara
Sevgili babam şimdilerde doğayı görmekten
yoksun kalsan da göz tansiyonu esaretinle,
duygularının hissettiği mutluluğun eksilmesin,
bizi birbirimizden ayırmasın,
“baharı bekleyen kumrular gibi”
pencerenizde bizi bekleyin her daim.
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM 20.02.2012
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|