NİSAN’DA İSTANBUL
Bu ay güzel bir organizasyona kapılarını açan Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde İç Mimari ve Dekarasyon Fuarı var. 5-8 Nisan tarihlerinde gerçekleşen fuarda her geçen yıl artarak galerilerinde katıldığını gözlemliyoruz. Dekorasyon ve iç mimarinin değişmez öğelerinden biridir sanat. Fuardaki galerilerin standlarına izleyicilerinde ilgisi fazlaydı. Fuar 3 Salondan oluşuyor: Mavi salon, mor salon, sarı salon. Fuara katılan galeriler genelde mavi salonda toplanmış. Marjinart, Ütopya Platform, Bonart, Alta Sanat Galerisi, Art Gallery Niş.
Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde Rumeli salonunda girişte mavi salon karşılıyor izleyiciyi. Önce Alta Sanat sanatçılarından Semiha Şakir Elveren’in Osmanlı esintileri taşıyan resimleri karşılıyor sizi, Osmanlı da kullanılan objeleri resimlerine farklı bir hava katmış. ”Sanatçı İngiltere’de doğmuş. İngiltere’de lise yıllarında Fine Arts of Painting kursuna gitmiş. 1981’de Amerika’da sosyoloji okumuş. 1987’den beri çeşitli atölyelerde resim çalışmalarına devam etmektedir. Alta Sanat Galerisi standında birbirinden başarılı sanatçıların eserleri vardır. Lale Acun, Nilgün Kaleliler, Billur Akgün, Gülay Sevsevil, Emine Ermiş, Nurdan Eraslan, Dilek Dindar, Gönül Yılmaz, Dilşan Balkancı. Ütopya Platform fuara iki sanatçısıyla katılmış. Gazi Sansoy’un son dönem çalışmalarından olan minyatürleri günümüz manzaralarıyla eşzamanladığı resimleri görülmeye değer çalışmalar.
Güzhan Müstecaplıoğlu’nun son dönem çalışmalarının yer aldığı bir stand Ütopya Platform. Güzhan Müstecaplıoğlu Osmanlı padişahlarının kaftanlarını yorumlayan resimleri çok güzel. Ancak yeni kişisel sergisinde çok daha ayrıntılı olarak irdelediği bir konu var ki bende çok sevdim. Batı resminde dogmalaşmış klasik resimlerin müslüman bir ressam tarafından yorumu olarak özetlenebilecek resimler. Güzhan Müstecaplıoğlu’nun resimlerindeki az ama izleyiciyi doyuran renkleri konu seçimindeki faklılığı hemen göze çarpıyor. Resimlerinde altın varakları kullanması, eserlerin aslına sadık kalarak yorumu dikkat çekici. Resimlerinde Arapça yazıların olması, birazda batı doktrinlerine alaycı bir yorum olarak algılıyorum.
İşte sanat böyle olmalı dedirtecek resimler.
Gustave Klimt’in “Öpüş” isimli tablosunun yorumunda daha az renkle ve desenle, ancak Arapça yazılarla dengelediği tablosu aslından farklı ama hicivli bir hale bürünmüş adeta.
"Bu sergi bir yorum sergisi; bütün sanatçıların etkilendiği, sanat tarihini takip ederken yapmak istediği eserler vardır. Aynı yere ayrı zaman diliminden bakmak... Aynı sözleri başka yerlerde ayrı dillerden konuşmak... Sanat tarihinin içinde ne yana dönseniz aynı temaları içeren yapıtlara rastlarsınız. Yani aynı metne sadık birbirinden etkilenmiş birçok insan. Ama bir sanatçının ürettiği eseri birebir tekrar yeniden üreten fazla değildir. Farklı zamanlarda benzer duyarlılıklar gösteren sanatçılar bu tür yorumlarla ortak paylaşımlarda bulunmuşlardır" diyen Müstecaplıoğlu, "Resimlerimi Çalmışlar" sergisinde Arshile Gorky, Edouard Manet, Malevich, Piet Mondrian, Leonardo da Vinci, Gustav Klimt ve Francis Bacon gibi dünyaca ünlü ressamların eserlerini kendi penceresinden yorumluyor. “Resimlerimde betimlemeler yapmam nüfuz ederim tuvale, kavrarım resmi ve kendimce bir ‘giz’e erişirim’ diye anlatıyor resimle olan ilişkisini Müstecaplıoğlu.
GÜZHAN MÜSTECAPLIOĞLU KİMDİR?
11 Kasım 1963 yılında İzmir’de dünyaya gelen Güzhan Müstecaplıoğlu’nun çocukluğu İstanbul Salacak geçer. Arkeoloji okumak için İsviçre’ye gidip, pasta fırınlarında çalışır. Sonrasında tiyatrocu olmak üzere İstanbul’a döner. “İstanbul bir sene tiyatrocu yapmak için uğraştıysa da, Yunan Dili ve Edebiyatı bölümü üç sene konuk etti beni. Sonra güzel sanatların grafik bölümünü bitirip grafik tasarımcısı olmamak için direnip grafik sanatçısı olmak için uğraştım” diye anlatır kendini dost sohbetlerinde. Selim İleri’nin yönettiği Argos Dergisi’nde bir dönem yazı işleri müdürlüğü ve sanat yönetmenliği yapan Müstecaplıoğlu, uzun yıllar (yaklaşık 13 yıl) İsviçre ve Hollanda’da yaşadıktan sonra İstanbul’a döner. 2005 yılında Hollanda’nın Rotterdam kentinde kurduğu Galeri Maas aracılığıyla yurtdışında birçok karma ve kişisel sergilere katılır. Sanatçı halen çalışmalarını Kadıköy Acıbadem’deki atölyesinde sürdürmektedir.
2012 Fusun İnan Sanat Galerisi., Nişantaşı. İstanbul
2011 Four Seasons, Beşiktaş. İstanbul
2011 Ütopya Sanat Galerisi, Kızıltoprak. İstanbul
2010 Dibeklihan Sanat Köyü, Ortakent, Bodrum
2010 Erenus Sanat Galerisi, Beykoz Konakları, İstanbul
2010 Erenus Sanat Galerisi, Ankara
2009 Art Bosphorus Sanat Fuarı, İstanbul
2008 Toprak Sanat Galerisi, City´s City´s, İstanbul, İstanbul
2008 Toprak Sanat Galerisi, The Marmara, Bodrum
2008 Galeri GM Sanat Galerisi, Art Bosphorus Sanat Fuarı, İstanbul
2007 Four Seasons Otel Resimlenmesi, Beşiktaş, İstanbul
2007 dp Sanat Galerisi, Art İstanbul Sanat Fuarı, İstanbul
2007 World Art Delft Sanat Galerisi, Karma Sergi,Hollanda Rotterdam
2007 Galeri GM Sanat Galerisi, Art Bosphorus Feshane Sanat Fuarı, İstanbul
2007 Galerie Maas Sanat Galerisi, Art Bosphorus Feshane Sanat Fuarı, İstanbul
2006 Kent Sanat Galerisi, Teşvikiye İstanbul
2006 Artisan Sanat Galerisi, La Mekani Güz Sergisi, Teşvikiye İstanbul
2006 Galerie Maas Sanat Galerisi, Art İstanbul Sanat Fuarı, İstanbul
2006 Galerie Maas Sanat Galerisi Kuruluş Sergisi, Hollanda Rotterdam
2005 Beyoğlu Sanat Galerisi, İstanbul
2004 World Art Delft Sanat Galerisi, Olimpiyat Sergisi, Hollanda Delft
2004 De Dolen Sanat Galerisi, 40. Yıl Sergisi, Hollanda Rotterdam
2003 Wereld Museum, Mysticisme Sergisi, Hollanda Rotterdam
2002 World Art Delft Sanat Galerisi, Requem en Dood, Hollanda Delft
2002 Birmod Sanat Galerisi, Ankara
2002 Birmod Sanat Galerisi, Antalya
2001 Birmod Sanat Galerisi, İstanbul
1997 Koç Alianz Sanat Galerisi, Mühürlü Zaman Sergisi, İstanbul
1997/96/95/94 Kültür Bakanlığı
1996/95/94 DYO
1995/94/93/92/91 Tekel
1993/92 Adana Çimento
1992/90 Argos Sanat Dergisi, Sanat Yönetmenliği Yazıişleri Müdürlüğü
1992/90 TGSYO Yüksek Lisans
1990/86 TGSYO Lisans Eğitimi
1986/82 İstanbul Üniversitesi Arkeoloji, Tiyatro Eğitimi
1982/80 Mimari Eğitimi, İsviçre Zürih
Güzhan Müstecaplıoğlu 12 Nisan-13 Mayıs 2012 tarihlerinde Füsun İnan Art Gallery Teşvikiye-İstanbul’da tüm sanatseverleri kişisel sergisine bekliyor.
Bonart Sanat Galerisi : Nadir Baylan, Serdar Okan, Saeideesmaeili, Enis Aktaş isimli genç ve başarılı sanatçılarla katılmış.
Nadir Baylan Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu bir sanatçı güçlü desenleri çalışmalarında daha çok kalabalık mekanları konu edinmesini sağlamış adeta.Kullandığı güçlü renkler çalışmalarını daha dikkat çekici kılmış.
Serdar Okan Mimar Sinan Güzel Sanatlar mezunu bir sanatçı çalışmalarındaki motifler tüm resmi kaplayan ancak izleyiciyi kavrayan bir yapısı var. Serdar Okan’ın eserlerine bakmadan standı geçemiyor insan. Farklı materyalleri kullandığı eserleri hayal gücünün sınırlarını zorluyor sanki.
Saeideesmaeili İranlı bir sanatçı 2004 yılında Türkiye’ye gelerek Prof. Devrim Erbil’in 5 yıl asistanlığını yapmış. Resimlerinde Prof. Devrim Erbil’in etkilerine rastladığımız sanatçı fotogerçekçi İstanbul manzaralarını çalışarak yapboz etkisi oluşturmayı bilmiştir. Enis Aktaş daha soyut kompozisyonlardan oluşan çalışmalar yapmış. Eserlerindeki renkler yumuşak ancak dikkat çekicidir.
Art Gallery Niş büyük iki standla fuara katılmıştır. Galeri Süheyla Sabır, Sema Taşdemir, Şükran Baykara, Bahar Zorer, Betül Şengül, Pınar Selimoğlu, Nurhayat Altuncuoğlu, Kerem Ağralıgil, Ferhan Bayık, Ömer Muz isimli sanatçılarla katılmıştır.
Marjinart üç standla katıldığı fuara: Tülin Yiğit Akgül, Tuba Ö. Demircioğlu, Süheyla Sabır, Pandora, Nergis Akçura, Fügen Baş, Eti Behar, Ece Kazan,Ebülfez Ferecoğlu, Candan Karan, Aysel Erez Şener, Belgin Şahin, Ayhan Tomak isimli sanatçılarla katılmıştır.
Başarılı sanatçıların büyük bir alanda eserleriyle fuara ayrı bir renk katmışlar. Modern ve çağdaş eserlerle dolu standlarda tüm sanatçılarla tanışma fırsatım oldu. Pandora’nın eserleri çok beğendim. Resimlerinde insanı geometrik parçalara bölmesi ve kullandığı renkler Ece Kazan isimli sanatçının seramikleri stantda bambaşka bir derinlik katmıştı. Fügen Baş, Eti Bahar fuara heykelleri katılmış.
Ayhan Tomak kadın figürü ahşap eserin tam ortasında ayna yerleştirmiş, Nergiz Akçura Minyatür resmi tuval üzerine yorumu dikkat çekiciydi.
Refika Betül isimli sanatçının gravür çalışmaları dikkat çekici idi. Gravür baskılarını kağıt yüzey yerine kumaş üzerine basmış. Eserleri daha hayatın içinde hisstmemizi sağlamış adeta.Yastık üzerine gravür baskılarına bayıldım. Osmanlı’nın giyim kuşamı, tarihi eserleri, Osmanlı’nın kadınlarını konu edinmiş sanatçı. Kısaca “Osmanlı Gravürleri” olarak nitelemiş eserlerini.
Farklı bir stand da ise genç bir sanatçı Züleyha Şenyıldız üç eserle fuara katılmış. Ve bu üç eseri tam on yılda tamamlıyabilmiş. Eserleri Leonarda Da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği, Mona Lisa “ ve Saray Bosna’da olan Mostar Köprüsü. Ancak bu eserleri bizim ülkemize biraz yabancı bir teknikle goblen yapmış.
Sanatçı Züleyha Şenyıldız bir yağlı boya inceliğinde yaptığı çalışmalar için hobi olarak başladığından bahsetti. Tesadüfen öğrendiği goblen çalışmasında çok başarılı örnekler yaptığını söyleyebilirim.
Tüm Sanatsever dostlara güneşli ve sanat dolu bir nisan ayı diliyorum.
Aylin MENEKŞE 16.04.2012
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|