Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

YENİDEN DOĞMAK … VAR OLMAK…

Martı sesleri eşlik ediyor bu sabah kahvaltıma, elimde çayım onların konuşmalarını dinliyorum.

Sanki sahil kıyısında yazlıktayım, oysa şehirdeyim, evimdeyim evet denize uzak oturmuyorum ama martılarda benim gibi bu aralar pusulayı şaşırdı sanırım. Denizden daha içerlere kaçmışlar bir şeyler arıyorlar. Mutsuzlar m? kendilerine iyi gelecek bir şeyler mi arıyorlar bilinmez. Kargalar ile kavga ediyorlar.

Hayat onlar içinde bir savaş. Her gün bir kavgamız yok mu hayata karşı.

Aş için, aşk için, yaşamak için.

Minik kuşlar da uyandılar martılardan hemen sonra. Onlarda cıvıl cıvıl enerjileri ile şarkılar söylüyorlar. Bunları duyabilmek, hissedebilmek; hayatta var olmak ile eşdeğer. Kalben hissettiğimde bu enerji dolu kuş seslerini ‘daha ölmedik ya… sen halen çoşkulusun dedirtiyor bana. Yüzüme gülümseme oturuyor, asık surat dolaba kalkıyor.’

Zaten kendimi bildim bileli çok uzatamam ben asık suratları, huysuzluklarda sıkılırım silkinip daha güler yüz maskemi takıp dolaşırım kalbim kırılmış olsa da. Unutmam ama kinde tutmam.

Bu aralar bendede eski anılarım ile yenileri kavga ediyorlar. Mutluluklar ile mutsuzluklar çarpışıyor.

Negatif yüklü bir insanı çok yanıma yaklaştırırsam bana tüm kötü oklarını fırlatmış hissine kapılıyorum. Yüzü gülmeyen, günaydın demesini bilmeyenler. Oysa ne güzel bir kelime GÜN .. AYDIN… gününüz aydın olsun, ne olmuş ise olmuş bugün yeni bir gün günaydın size.

Oğlum için işime ara vermeden önce evden çıkıp işe gidene kadar karşılaştığım her kese günaydın derdim. Gününüz aydın olsun, ilk başta algılamayanlar bile biran şaşkınlık yaşar sonra kendini toplar ve de cevap verirlerdi bana. Çok gülerdim buna, enerjiyi doğru aldılar diye de sevinirdim.

Yüzünüzü asmakla, etrafa kötü bakmak ile kafanızdaki sıkıntılar geçiyor mu? geçmiyor elbet, oysa siz karşınıza çıkan insana bir günaydın demekle o güne değer katıyorsunuz enerjinizi doğru kullanıyorsunuz.

Neden içinde sürekli nefret var, iyi olabilecek herkese saldırıyorsunuz? Neden savaşıyorsunuz aslında kendinle olan derdini başkalarına yükleyip öfke kusuyoruz?

Neden hayatını idame ettiren ve elindekilerle mutlu olmayı becermeye çalışanı yerden yere vuruyorsunuz?

Neden sürekli kavga ediyorsunuz? neden sözcüklerinizde hep nefret var?

Neden sadece mutlu olmak istiyorum diyerek sadece egonuzu kullanıyorsunuz da mutlu kelimesini tek yaşamıyorsunuz?

Hayatta sürekli birilerini şikayet eden, eleştiren insanlara bakın, aslında onlar kendi hatalarını kusurlarını hep örtmek derdindedirler.

Etrafına sürekli olumsuzluk veren, ailesine, arkadaşlarına işine karşı olumsuz bakan insanlar bütün ortamları tatsız hale getirir ve ne yazık ki hayat böyle olumsuz insanları taşımak için kısa, kendimizi onlara iyi davranmaya çalışarak geçirip kendimize farkında olmadan ceza veriyoruz.

Kimi içkinin arkasına, kimi yalnızlığa, kimi kaçıp gitme düşüncesine saklanıp o anı, o saniyeleri ve elindekileri yok sayıyor.

Bu yazdıklarım belirli bir kişiyi yansıtmıyor, etrafımızda birçok insanda var olanlar. Mutsuz ve keyif almayanlar dolayısıyla yanındakilerede mutsuzluk verenlerdir.

Bu nefis yaz günlerinde, hepimizin, benim, sizin onların hayata daha değerli bakmamız gerektiği ise tek gerçek. Elimizden gitmeden, kıymetleri bilerek.

Heyyyyy sizler bu hayatta AŞK var AŞK. Hayata karşı aşık olun lütfen, güne sağlıklı uyandığınıza, mis gibi kokan çiçekleri, ufacık çocukların iyi niyetlerini, denizin insana verdiği huzuru, güneşin batışı, doğuşu, evde size sarılacak birilerinin varlığına ve bunların yaşattığı aşkları hep hissedin.

Bunlar için çok paranız olması da gerekmiyor, yalılarda büyük evlerde oturmanızda. Hissetmeyi bilin yeter. Sadece atın üstünüzden atıllıkları çıplak ayak çimenlere basar gibi.

YOLU SEVGİDEN GEÇENLER İLE… BİR GÜN MUTLAKA!
ASLANIMMMM DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN.


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
25.07.2012

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 









 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.