Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

UCUBELER DİYARI OLMASIN TÜMÜYLE TÜRKİYE…

Bir ucubedir gidiyor…Gerçekten çok ucubeleştik. Önceleri görmediğimiz pek çok şey ‘ucube’ olarak kelime ortaya atılınca göze çarpmaya başladı. Demek ki herşey bir dikkat meselesi. Umursamadığımızda göremediklerimiz, önemsenmeye başlandığında güzel ya da çirkin diye algılanmaya başlanıyor. Aslı algıdan geçiyor.

Güzelin derecesi sorulduğunda kişiye göre değişen estetik anlaşılır. Ancak çoğunluğun görüşü önemlidir. Öyle ucubeler var ki özellikle İstanbul’da, sadece bazılarının ortaya atılması ne kadar doğru? İbadethaneler için bu kelime kullanılabiliyorsa en büyük ucube Ataşehir’de yeni yapılan cami ki, hele de ismi mühim ucube binalardan birinin önünde olunca… İkisi birbirine sarılmış, yıkılan ucube heykelin benzeri bir şekilde, doğayı kucaklamaya çalışan güzelim botanik bahçesinin yanıbaşında tüm ucubeliği ile yoğun trafik akışının arasında huşu içinde bizleri beklemekte… Allahaşkına nedir bu sen ben, ben sen, nerede kaldı biz? Ülkemiz daha ne kadar ucubelerle haşır neşir olacak yok Avrupalaşacağız yok şu olacağız yok bu olacağız derken.

Fırınlar da artık ekmeklerle oynamaya başladığına göre görmek pek nasip olamayacak anlaşılan. Yok poşete mi koysak, yok gramajını azaltıp parası aynı mı kalsa, nasıl kandırsak ambalajla, yok öyle, yok böyle, bırakın buğday ülkesi iken dışarıya sattığımız buğday yerine, dışarıdan aldığımız belki de gdo’lu buğdayla beslenmeyi de ucubeleşmeden daha fazla aslımıza dönelim.

Biz bize yeterken bunca yıldır aç gözlülüklerimizle ne hallere düşüyoruz. Yeter artık fakir kalalım ama haysiyetimizle oynamayıp oynatmayalım. Komşum açken tok yatamazken, açken tok yatırma çabalarımız ne için anlayalım. “Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez” denilir ama nerede o kazlar, yoldayken kızarıp gelemeden bozuluyor anlaşılan ki göremiyoruz ya da nankörlük ediyoruz yapılanlara ama tek yıllık değildir endişeleriyle…

Bir elin nesi, iki elin sesi, seven sayan çok elin ise hüneri vardır maharetle kullanılabildiğince…İyi işlere teşekkürler ama…

Ucsuz bucaksız tarım alanlarımız,
Canlı türleri zengin ekosistemimiz,
Usanmadan üretime katılacak güçteki gençlerimiz,
Bizi biz yapan duygusal dünyamız ile
Ellenmediğimizde biz bize yeteriz.
Laubaliliklerden uzaklaşırsak,
Eş dost akraba oyunlarını
Şakülünde tutarsak,
Tabiatın gücünü görür,
İnsan konforunu sağlarsak,
Ruhsatı yok saymaz,
Ekmeğin nimetiyle
Meziyeti eziyet etmezsek,
Ele güne karşı rezil olmayı,
Dost düşmanı ayırmayı,
İnsanı tanımayı,
Kulluk hakkını,
Lalettayin işleri yapmamayı,
Er geç öğrenirsek,
Rahatı huzuru getirmeyi,
İlahi gücü yadsımamayı,
Mağduru korumayı,
İstekleri karşılarken
Zarar ziyan hesabında
Doğruluğu bilirsek,
Eski yeni saygısını eksiltmeden
Neyin yanında ne olur sorusunu,
Maziyi göz ardı etmemeyi,
İsim soyad onuru yitirmemeyi,
Sağlıklı çocuk yetiştirmeyi,
İstenen mesleklere istihdamın
Nasıl olduğunu bilmek
İstersek, çıkan
Zorlu kelimeyi söylemeye gerek duyulur mu?


Hayırlara intikal etmekte kendimiz olalım.

Üzgünüz mübarek günlerin tüm olayları ile…

Başımızsağolsun / Geçmiş olsun…

Nurlar içinde yatsınlar / Acil şifalar…

Sağlıklı günler…


Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM
12.08.2012

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.