Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

KELEBEĞİN RÜYASI….

Mimoza kokuları bir yandan sümbül kokuları bir yandan beni sarmalayıp duruyorlar. Çok hoşuma gidiyor bu kokuları halen alabiliyor ve de aldığım kokuların heyecanına kapılabiliyor olmam.

Hayat bize verilmiş bir armağan diye düşünürüm kendi seçimlerimiz, şanslarımızla da inişli çıkışlı bir armağan içinde yolumuzu bulmaya çalışıyoruz.

Sürekli çiçeklerimi aldığım seranın bahçıvanı, oğluma lale ve sümbüller hediye etti. Oğlum bunları renkli saksılara koyarak evi mis gibi kokuttu. Heyecan duydum keyif aldım Tanrım bana ’’hayat hep iyilik ve güzellikler ile doludur engebeleri olsa da inişler çıkışlar, sınavlar da olsa sen bakmasını bil’’ dercesine.

Oysa o kadar yorgun ki beynim, vücut yorgunluklarını asla konuşmuyorum zira beden yorgunlukları dinlendiğin anda geçer gider fakat beyin yorgunları ve kalp kırgınlıkları bu kadar kolay geçmiyor.

Hayat dersleri bizlere (herkesi katamayacağım zira hiç bir şey almayan algılamayan insanlar o kadar çok ki) çok şey öğretiyor, bakış açılarımız nasılda değişiyor. Yaşama nasıl bakıyorsan aslında bumerang gibi yaşamda sana öyle geliyor. Mutlulukları çok uzaklarda aramayan, hırslarını olumlu yönde kullanan, aşka inanan insanlar (aşk sadece karşı cinse duyulan ile sınırlanandan değil) bumerang oyununda başarılı çıkıyor.

Hepimiz bir sele kapılıp gidiyoruz aslına bakarsanız; bu seller içinde tutunduğunuz dalların iyi olması gerekir. Size cazip gelen fakat sağlam olmayan bir dal sizi hep yarıda bırakmaya mahkumdur.

En zayıf olanda kendiyle savaşan, kendiyle barışık olmayan insanlardır. Hep mutsuzdurlar ve kendilerini mutlu edemedikleri gibi yakınlarını da bu girdaba sürüklerler. Oysa bilmezler ki hayatta bakılması gereken onca güzellikler var. Yarım bardak suyun ne tarafından bakmak gerektiği bilmek gibi.

Kalp kırgınlıkları ise bir anda çıkmıyor en zayıf anda vurulduğunu hissediyorsun. Değerli bir vazonun aniden elinden kayıp düşmesi ve ne kadar usta ellerde onarılırsa da asla orijinali gibi olmaması örneği gibi.

Benim hep bir kelebeğim vardır, inanırım ona, uçuşur durur, başımızda kavak yelleri esen yıllarda daha da enerjikti aklına ne eserse yapmaya çalışır eğlenir güler gezerdi. Çok uzak diyarlara uçar her sevdiği şeyde durur keyif alır sevgi alır sevgi verirdi. Enerjisi vardı, coşkusu vardı.

Kelebek zamanla duruldu, ama hep uçuşup durdu çok yaralar aldı, kendince tamir etti, kiminde bir taraflar yarım kaldı. Kelebeğin rüyasında hep sevgi vardı güzellikler ile dopdolu bir dünya.

Anıları, hatıraları, dostları hep kalbimde taşırım çok değerlidir ve gelecek için sıkı basamaklardır.Yaşamın içinde dolu dolu yaşanmışlık olarak kabul ederim. Ne kadar batıp çıksak da kalp kırıklıkları yaşasak da bunlar ile olgunlaşır hayat insanı olursun.

Hayatımda çok değerli insanların kayıpları. Babamın ani rahatsızlığı bana bunları bir kez daha düşündürdü. Eğer aile büyükleriniz anne ve babanız halen yaşıyorsa siz hep çocuksunuz bu nasıl değerli biliyorsunuz değimli? Ve tabiî ki en önemlisi onlarla sımsıkı bağları olanlar kıymetlerini iyi bilenler.

Babam benim ilk kavalyem, dansların en vazgeçilmez kahramanı. İlk hayat derslerini, kadın erkek ilişkilerini ilk dinlediğim erkek, insanların din dil ırk değil de insan olarak sevilmesi gerektiğini öğrendiğim ilk erkek. İlk rakıyı beraber yudumladığım, erkek arkadaşlarımla sohbetler edip müzik kasetlerini bantlarını benimle paylaşan centilmen adam.

Sağlık kadar önemli hiçbir şey yok, sağlık ve bulunduğun ortamda huzur. Sımsıkı sarılın hayata huzurla, keyifle gerisi bir şekilde yolunu buluyor.

Hayat dersleri böyle bir şey iste. Her şeyi olsun diye kırıp geçiren gözü doymayan o kadar çok insan var ki değerlerini sevgilerini yitirmiş para onlar için tek amaç olmuş ama aslında kendini kaybetmiş bir dolu insan. Bilmiyorlar ki; hayat ebedi değil bir gün gidiyorsun ve o zaman, o güne kadar hırslar ile gözün doymadan elde ettiklerin bu dünyada kalıyor, hiçbir şey yanında gitmiyor. Geride kalan o fani mal mülk ise belki de senin verdiğin değerde korunmayarak çarçur olup gidiyor.

Kelebeğim yine uçuşuyor her taraftan haberler getiriyor, ve hep dualar et, iyi hisset şükret diye kanat çırpıyor. Aşk ise asla vazgeçme diyor. Size de;

KELEBEĞİN EN GÜZEL RÜYALARINI DİLİYORUM, BU BAHAR KANATLARI RENKLERLE BEZENMİŞ BİRÇOK KELEBEK OLSUN YAŞAMINIZDA.


Perrin GÖKDEMİR ÜLKER
4.04.2013

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.