Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

2013 İLK YARISINDAN…

Haziran ayının beklenmez hareketliliği ile yılın ilk yarısı tamamlandı. Geriye bakıldığında neler olmamış ki dememek mümkün mü? Tüm dünya farklı değişimler, oluşumlar ile şekillendirilmekte ve yeni bir dünya oldurulma çabası sürdürülmekte… Globalleşme, küreselleşme… Herşey güzel olacak şiddet araya girmese…

Burada yazmaya başladığımdan günümüze geçen sürede değişimlerin değerlendirilmesiyle birçoğunda mutluluk verici sonuçlar olabildiği görülmekte…

Yazılarımın tümüne yorum getirmem belki sayfalara sığmaz ancak önemli gördüğüm bazı konuları Ocak 2009 dan bugüne yıllara göre sıralamaya çalıştım.

170 e yakın yazının 2009 yılındakilerde daha çok mesleki konularımızı tanımlayabilecek bazı konuları dillendirmiştim. Genellikle ilgi çeker düşüncesi ve gençlere hatırlamada kolaylığı yansıtmak üzere akrostiş denemeleri yapmıştım ve sürdürdüm…

Değindiğim konulara ilişkin ilk yıldaki bazı gelişmeler memnuniyet verici… Örneğin; otopark yapma gayretleri ve genellikle çok katlı yapılarda yeraltı otoparkları, huzurevlerine artan ilgi ve eski özensizliklerinden uzaklaşmaları ve çevrelerine gösterilen ilgi, mezarlıklarda oluşan yenilemeler, bitkilendirmelerine verilen önem , stadyumlardaki gelişmeler ki son yıl Akdeniz oyunlarında başarılı organizasyon, alışveriş merkezleri sayılarındaki artışla paralel kalitelerindeki artış, bahçe sergisi yapamasak da özellikle yollarda, parklarda renkli bitkilerle gösteri alanları oluşturmada gelişmeler ve bu amaçla büyük alanlarda özellikle soğanlı, yumrulu, rizomlu yani geofit ve tek yıllık süs bitkileri yetiştiriciliğinin desteklenmesi, engellilere verilen önemin ve yapılanların gelişmesi ki devam etmeli, yanlış yerleşimlerle ya da altyapı yetersizlikleri ile bağlantılı yağışlar sonrası sıkıntılarla gecikmeli de olsa ilgilenme, rekreasyon amaçlı meyve-sebze bahçeleri geliştiren bazı kentlerimiz, şehitlerimizin azalması hatta hiç olmaması için gayretler, doğada çözüm bekleyen yaraların bıçak yarasından çok vicdan yarası oluşturduğunun daha çok görülebilmesi, planlanan peyzajın beklenenleri daha fazla verebildiğinin gündeme getirilmesi ve bazı kentlerimizde peyzaj planlama çalışmalarının başlatılması ile Avrupa Peyzaj Sözleşmesine uyumun gündeme gelmesi, vd.,

2010 yılında ise bazıları meslek dışı görünse de ilgi alanımda önemli bazı konulara değinmişim… Örneğin; İstanbul bir kültür kenti ise neler olmalı bu yıl daha çok değerlendirilmekte, GDO yani genetiği değiştirilmiş organizma da ancak gündeme gelse de önemli kararlar alındı diye düşünmekteyim daha da geç kalınmadan, Türkiye gerçeği depremi vurgulamam bu yıl çok daha gündemde yeni gelişmelerle, enerji ülkesi olma bedelini dile getirmişim ve hala tartışılmakta henüz gerçekçi çözümlere ulaşılamasa da, eski bir sokak öykümü dile getirdiğim yazımda geçen bazı sokak aktivitelerinin günümüze taşınma gayretini görmek güzel, bilgisayarı özellikle çocuklar için uzaklaştırılması zor bir mikrop olarak değerlendirmiştim yakın deneyimimle ve şimdilerde bu konunun daha ayrıntılı işlenmesi iyi bir gelişme, Abant’ta yapılan doğa bozucu çalışmalara ara verildi benzerleri gibi, doğa üzerinde biraz daha dikkatli çalışılmasına özen gösterilmeye başlandığı düşüncesindeyim, Toki çalışmalarında karşılaşılan güçlüklerden ders alınıp yeni kararlar üretilmesi gibi, üniversite tercihlerine de fikir üretmişim ki dileğim herkesin dilediği yerde okuyup ve okuma şansını yakalayabilmesi, vuvuzela modası başladığında martı seslerinden muzdarip olduğumda benzerliklerini vurgulamıştım ki yoğun olduklarında gürültü düzeyine ulaşmaları vazgeçilmelerinde etken, meydanların kentlerde önemini de vurgulamışım ki günümüzde görülmekte ve yenileri oluşturulamadıkça eskiler yenilenmekte Taksim örneğiyle, ayrıca para para denildikçe doğadan uzaklaşmanın getirileri değerlendirilmekte mi gündemi, heykellerle ilgili sempozyumu tanımlamışken heykeller anlamlandı ve günümüze kadar tartışmaları gelmekte Kadıköy Boğa heykeli örneğiyle, internetle doğadan uzaklaşan insanların ve özellikle çocukların (ki yetişmelerinde önemi bilinen), yeni yaklaşımlarla dışa açılımları ve bu amaca uyumlu yeni çalışmaların duyumu, Haydarpaşa yangını ve süre epey uzasa da hala beklenmekte olan bakımı bazı olumsuzluklardan, yeni yılı karşılarken son yazı ise kalite üzerine ki son zamanlarda çok konuda kazanılan kalite pek çok konuda da taviz vermekte ve kaybolmakta özellikle ucuz metaların sağlanması amacıyla uzakdoğu ürünlerindeki kalitesizliğin bazı çalışma alanlarında da özellikle taşeron işlerde artması ile yeni düzenlemelere geçilmesi vd.

2011 e gelindiğinde; şehit haberlerinden mutsuzlukların sürmesi, İstanbul’da yapılan yeni stadyum ve sorunlarının dile getirilmesi ki özellikle ulaşım ve sonrasında ilk yıl öğrencilerimizin gözü ile kentlerdeki mesleğe ilişkin bazı durumlar ve çalışmalara ilişkin yorumlar, bu kent yorumlarının kentlerde birbirinden örnek almada kaynak olması ve yeni çalışmaların görülmesi örneğin, çiçek dikimlerinin artması gibi, hem iş sağlama, hem de görsel etki ile kent insanına moral kazandırma, gençlere yapılan uyarılar ve özellikle mesleki yaşam belirlemede öneriler de son yılın ilginç atağı,
2012 yılı hüzünlü bir yıl oldu. Kayıpların yoğunlaştığı bu yılda felaketler için uyarılar önemsendi zira maya takviminin gösterdiği aralık ayından sonra oluşanlar bu uyarının ne yönde olduğunu belirtmedi diyemiyorum. Sıkıntıların artması ise konuşma dilimizde belki istenmeden de olsa bozulmalara yol açtı ki ‘söz söyleme sanatı’ diyerek bir akroştiş geliştirdim. Güzel sözlerle insanların birbirine hitap etmesi her zaman beklenen ancak uygulanması zor olan bir konu sanırım dikkatli olunmadıkça. Zaman zaman hararet artmakta, kırma ve kırılma pahasına dil bozulabilmekte… Bunda bazı dünya gerginliklerinin etkin olduğu görüşümü artık açıkça söyleyebiliyorum, izlediklerimle bilimsel olarak mutlak izlenmesi uyarımla birlikte yakaladığım bu varsayımımın bazı kanıtlarını da arşivliyorum. Bu yıldaki yazılarımla doğadaki değişimler ve etkilerine daha fazla yer vermeye başladım. Otuziki yıllık üniversite eğitmenliğimin sonu emekliliğim de bu yılın ikinci yarısı başlarında gerçekleşti ve onsekiz yıl yaşadığım yeri hızlı bir kararla terkettim. Büyük şehir aşkı sönmeyen aileme destek vermek üzere İstanbul’da yaşamaya başladım ve gözlemlerim farklılaştı. Yaşam alanım ve önemli merkezlerden Bağdat Caddesinin bazı sorunlarını kısıtlı yaşam alanımdan izlemeye ve dile getirmeye başladım.

2013ün ilk yarısında çok verimli olamadım, zaman bulmam ve bulduğumda kafamı toparlayıp yazıya dökebilmem biraz güç oluyor. Şu sıra ailemle ilgilenmem yanısıra daha çok depremselliği takip etmekteyim bilimsel olarak desem yalan olmaz. Bu yılın hassasiyeti ilgi alanım olmasına neden oldu ve gelişmelerin izlenmesi gerekliliğini değerlendirmekteyim gücüm yettiğince... İzlediklerim ve uyarılarımla belirttiklerimin başında kentsel dönüşüme başlanan Cadde ile ilgili görüşlerim oldu. Özellikle kendi yapımızla da ilgili gelişmeler olunca bu çalışmaların plansız olması halinde geleceğin hiç te iyi olamayacağını belirttim. Öncelikle kendi yapımız şimdilik beklemeye alındı. Sonra tren yolunun böyle yoğun alanda tüm gün oluşan sesine katılan düdük seslerini dile getirdimdi ki kısa sürede kesilmesi memnun etti ama şu sıra tamamen tren seferlerinin kesilmesi ile tümden sessizlik de ilginç oldu ve düşündürdü neler oluyor? ki gündemde seferlerin Pendik’ten başlatıldığı, Haydarpaşa’dan iptali ve bir vagon yangını vardı. Diğer önemli konu ise, inşaatlarda yeni yöntemlerin kullanılamamasından kaynaklanan büyük sorun gürültü ki kaya zemin kırma çalışmalarının çok sesli olması ortaya konuldu ve çözüm arayışının gerekliliği vurgulandı. Tüm cadde yenilenirken, bir yıldır süren tek inşaatın tüm gün sinir bozucu sesinin ne kadar devam edeceği ve insanların nasıl etkileneceği düşünüldü. Ben zaman zaman duymadan, zaman zaman odaklanınca can sıkıntısı ile bunca ayı geçirdim ki uzağındayken, yakınındakiler ve hele de yanındakiler ne yapmakta?... Tek düşüncem bu konuda İstanbul’da yaşayanların günlük yaşamlarında çok seslilikle mücadele zorunluluğu ile bu seslere karşı özel gelişme sağlamış olmaları, duyarsızlık geliştirmeleri olsa gerek diye düşünmekteyim. Ben de bunca zaman sonra bazen duymamaya başladımsa doğal sonuç diyorum ve bunu bilen insanların neden arayış içinde olmadıklarını anlıyorum. Duyarsızlığımız insanların kaliteyi aramasını geriletmekte, verimsizlikle çalışmaların yürütülmesi sürdürülmekte… Yardımcımız olsun… Son günlerde toplu yürüyüşler için de çok kullanıldığını bildiğim caddede, alışverişe giderken dikkatimi çekince öğrendiğim bir konu ise iki kaldırımın ayrı belediyesi olması ve bakım sorunları bulunması… Yanlışsam kim, nasıl çözer bilemiyorum.

Bu dönem yazılarımda belirttiğim deprem tahmin çalışmalarında gelişmeleri izlemek de güzelliklerden. Sayın Kadir Sütçü’nün deprem tahmininde önemli belirti olan bulutlara marka ismi alması ve uluslararası bir toplantıda tanıtması da farklı gelişmelerden… İstanbul depremi olmadan önce uyarabilmek hedef ve bu amaçla izlenen karıncalar ile bulutlar için çalışmalara katılmak ve destek vermek de insanlık görevlerimizden. Doğadan ve getirilerinden kaçmak güç. Hem getirmekteyiz bazı aksaklıkları, hem de duyarsızlıkla rahat yaşam isteyebilmekteyiz. Ekmek bütün doğru, poşete girip, içerik oranları ve fiyatı değişimi de bu yıla rastlasa da!.. Ramazan armağanı ne diyelim. Afiyetle, daha sağlıklı yaşam için elele…

Hayırlı Ramazanlar, herşey güzel olacak dileklerimizle… Umudumuz, yaz aylarına rastladığı bu yıllarda az zararlanmalarla geçirilebilmesi… Susuz kalanların kan şekeri ayarlamaları da bozulunca saldırıya geçmeden iyi geçinmelerde toleransların yüksek seviyede tutulması dileğim, kolaylıklar…

Yazarımız Perrin hanımın sevgili babasının kaybı da bu yılın hüzünlü haberlerinden… Merhuma rahmetler, acılı ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sonsuz sabırlar diliyorum. Var ya da yok olmak hepimiz için zoru ayrılık olsa da…

Tüm ölenlerimize rahmetler olsun, ailelerine ve sevenlerine sonsuz sabırlar versin…

Bu yılın meslek seçicilerine de kolaylıklar… Tam puanlara erişen kardeşlerimiz başta olmak üzere yerleşebilecek puan alan adaylarımızı kutlarım. Gönüllerince olsun… Mezunlarımıza hayırlı işler... Kadın girişimcilerimize başarılar…


Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM
3.07.2013

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.