KUTLU BAYRAMLAR AMA…
Yine gidiverdi koca yıl ve geldi bir bayram daha ancak yine son yıllardaki gibi hüzünlerle dolu… Ne olduysa 21. yüzyıl dünyaya pek hayırlar getiremedi. Her yerden istenmeyen sesler gelmekte. Neden insanlar anlaşamamakta bilemiyorum diyeceğim ama diyemiyorum önceki yazılarıma da dayanarak… Dünyanın gerginliği mi etkiliyor yoksa insanlar birşeylerden mi sıkıldılar anlamak güç. Bir türlü beğenmediğimiz 20. yüzyıldaki mutlulukları bile yakalayamaz olmamız neden? Kendime sormaktan yoruldum sizlerle paylaşmak istedim. Belki hepimiz kendimize ve sonra da en yakınlarımıza sorarak genişleyen sorma zinciri sonrası cevaplayabilecek duruma gelebiliriz. Çok mu bekler olduk ki bulamadıklarımızla hararetimiz artıyor? Çok mu duyarsızlaştık ki birbirimizi kırmaktan kaçınmıyoruz. Yanlış yapıldığında bir özür dileme vardı anımsadığım, her nedense pek kalmadı. Kaldırımda yürürken üzerinize gelen motorsikletler, bisikletler yoktu sanırım. Ben durup bekliyorum ve “buyrun! burası sizin değil ama diyerek”, anlamak isteyen az da olsa… Hatırlatmak gerek belki insanın insanı anlayabileceğini!
Evet hüzünlü bayram bizim için yine, umulmadık kazalarla canlar gidiverince. Hızlı tren dendi, trafikten daha güvenli olur diye sevindik (ki 80 öncesi ilk mavi tren Ankara-İstanbul daimi yolcusuydum) ancak yapanların yolda kamyon altında kalarak can verebileceklerini de pek hesaplayamadık. Haftasonu iki can toprağa verildi. Yüksek hızlı tren yolunun Bilecik bölümü kontrolünü yapan mühendisler yol kenarındalarken üzerlerine gelip biçen kamyon (şoförü gündüz uyur muydu ya da sürücüsüzlerden miydi?!) sayesinde ailelerini bırakıp gittiler maalesef bayram öncesi. Biri, oğlumun ilkokuldan itibaren uzun yıllar arkadaşının sevgili babası, başarılı jeoloji yüksek mühendisi Timuçin Kızılırmak (54) olunca!... Meslektaşı Ertan Maksut (47) ile nur içinde yatsınlar, ailelerine ve sevenlerine sonsuz sabırlar… Tüm kaybedilenler için de… Şehitlik azalırken değişti mi?
Ünlü ya da ünsüz kim olursa aynı yere gidildiğinden, yeryüzünden başlayan hoşgörü ile hatırlanmaları bayramların en güzel yanı olsa gerek… Sağlık (sağ olmak), sıhhat (sağlıklılık) ve afiyet (yiyebilirlilik) mutluluk üçlüsünü yitirmeden kardeşce yaşamak… Kavgalı kardeşler olmamak çabası ile… Tek olduğumdan belki tam tadını bilmem ancak tüm insanlar kardeşimdir kötülük yapsalar da, er geç kendi başlarına gelince anlayacaklarından!…
İnanılmaz olaylardaki artış; acemileştik mi, hızlanan yollarımıza mı alışamadık, vurdumduymazlık mı huyumuz oldu da dikkatimizi yitirdik, kafamız karışınca zevklerimiz mi değişiyor vd… dedirtiyor, bilemiyor ve sonunda ecel ya da kader diyor bırakıyoruz. Doğru belki ama her tür kayıp acı …
Doğada da özellikle yangınlarla olan kayıplarımız da insan kayıplarımızdan pek farklı değil. Yanan her arazi parçası üzerinde yaşayan canlıların kavrulduklarını düşünmek bile istemiyorum ve istemezsiniz ki şu sıra o da çok artmış durumda, ya mevsimden ya da mevsimin fırsatından! Yazık geleceğimize… Sadece doğada değil milli servete değen tüm yananlara da geçmiş olsun…
Hüzün ararsak çok bu bayramda da ama sevinçli gelişmelerin de oluşu dengelemekte… Özellikle peyzaj mimarları bazı konularda üzülmüş olsalar da, ülkemizi Almanya’da Hamburg “Uluslararası Bahçe Fuarı” na Türk Bahçesi projesi (Kardeşlik Köprüsü-Cennet Bahçesi, Anadolu Çiçekleri-Medeniyet Bahçesi ve Sultan Yolu-Sevgi Bahçesi) ile katılarak temsil eden ve yarışmada gümüş madalya ile çeşitli ödüller kazanan Yrd.Doç.Dr.Ulvi Erhan Erol arkadaşımızın (Süleyman Demirel Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi) başarısı ile de mutlu oldular (Resim 2-3-4-5). Yıllardır çeşitli ülkelerde yapılan bu tür yarışmalarda zaman zaman katılımlar oldu, yazılarımda değinmiştim. Bu da, yine kısıtlı koşullarda, daha çok kişisel girişimlerle kazanılmış bir zafer ve ülkemize zor gelen başarılardan olduğu için de kutlanmaya değer... Türk Bahçesi ile katılınmış bugüne kadar ki yarışmaların hepsinde, çeşitli ödüller alındı, bu da bu yılın güzelliklerinden… Kendisini içtenlikle kutlarken, genç arkadaşlarımın devamını getirecekleri inancımla, desteklenmesinin de çok yararlı olacağını vurgulamak istiyorum. Spor yarışmaları kadar ülkelerarası gelişmeleri sağlayan çalışmaları oluşturduğundan bunu, bayramın sevinç hanesine yazıyorum.
Her mesleğin de kendine özgü sevinç ve hüzün haneleri bulunmakta… Son yıllarda farklı konularla haberler gelişmekte, bazen neye sevinilip neye üzülüneceği de pek bilinememekte… Birgün içinde bile bazen öyle hızlı değişimlerle karşılaşılmakta ki bunu, yıldız hareketlerinde ki değişimlere bağlamamak pek mümkün olamamakta, tesellisi belki de… Ne zaman yaklaşır tam bilemiyorum ama bir kuyruklu yıldızdan da söz edilmekte bu yılın armağanı ki neler getirip götürecek bekleyip görelim!.. İyilik dileklerimizle…
Az hüzünlü, bol sevinçli nice bayramlara….
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM 6.08.2013
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|