Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

GÜNEŞİN GETİRİLERİ

Öyle bir sistem ki evren ve onu ışıtan güneş, çöz çözebilirsen… Yıllardır gözlenir ama tamam şudur denilebilmiş midir? Evrensel denildiği gibi uçsuz bucaksız… Mars’a yolculuk için iki kadın ve iki erkek yolcu seçilecekmiş ki yüzbin kişi başvurunca şaşırmışlar… Neden gidip dönülmeyecek bir yere bu kadar kişi talip? Dünyadan kopmak isteyen neden bu kadar çok, sizi de şaşırtmadı mı? Dünyanın geleceğinden endişeler mi arttı? Astrologlarımız ne der bilmem ama şu son iki yıl neler getirmedi ki! Hala da durulmadı! İnsanlar sanki birbirlerini yemek için yer aramakta ya da ateşlileri deneme hevesine kapılmakta… Nedir buna neden? Her zaman savaşların çok olduğu dönemler yaşanmıştı ama bu kadar mıydı? Ben bilemedim ki savaşlı yılları da yaşasam da ya çocuklarımız? Anlamıyor ve soruyorlar doğal olarak bu nedir? Nedendir bazı görüşlerimiz ters diye terslenmeler? Bakın elinize beş parmak benzemiş mi? Neden beş ve hepsi ayrı uzunlukta, ortadaki en uzun ve ikişer yan kısa… Hepsini bir toplayın tutabildiniz mi bir çiçek? İşte bu, sunun birbirinize… Güneşi ben böyle tanımlıyorum. Bağlayıcı güç… Tüm gezegenler ona bağlı ve keşfedilenler dışında neler var daha bilinmeyen… Bilinenlerde de ne var hala keşfedilmekte ama sadece biri var ki yaşanan, o da Dünyamız… İşte burada başlıyor evrenin anlamı… Neden derseniz üzerinde yaşayan enva-i çeşit insan ve anlayış… Güneş olmasa ısıtan ve ışıtan ne olur? Aya benzeriz değil mi? Buz gibi (gece -173o ) ya da çok sıcak ( gündüz 130o)… Git ve yaşa… Ancak arayış sürmekte, ay denendi şimdi sıra mars’ta!…

Güneş ile ilgili açıklamalar ilginç… http://www.sismikaktivite.org/index.php?icerikgoster=6824 Umulan gerçekten artık bunalan insanların daha rahat ve akl-ı selimle yaşadıkları bir zamanların güzel günlerine dönebilmeleri… Herkes kendine sormakta ne değişti diye ve herkes kendinde ya da çevresinde aramakta, evrendeki değişimlerden de etkilenildiği pek düşünülmemekte… Oysa havanın bile ruh ve beden yapımızdaki etkilerini çok kişinin izlediği ve sonuçlarını gözlediği bilinmekte… Örneğin, romatizması olanların yağış geliyor uyarısı hep duyulandır. Bazılarınınsa burunları kaşınır… Şimdilerde başka uyarılar da ortaya çıktı. Örneğin, uyuduğunuz ve uykunuzu aldığınızı bildiğiniz halde yine uykulu iseniz bekleyin depremi, hem de uzakta da olsa 6.0 üzeri vb. de… Ne diyorum değil mi? Çok sakin başladığınız bir günde farketmeden kızgınlıklarınızla kırdıklarınız, beklenmeyen kaşıntılarınız, umulmadık sinir uçları ağrılarınız vd… Ne garip değil mi? Evet… Bir gariplik de dolap kapakları ilgimi çeken. Ne zaman kayarak açılan dolap kapağı kapanmıyor, ne yapsam kendiliğinden açılıyorsa, hep en az 6.0+ lık deprem oluyor dünyada!… Bu da ilginç değil mi, birden ortaya çıkan karıncalar gibi. Yine söz ettim minicik duyarlılardan. Mecburen çünkü onlar sigortamız. Özellikle kutuplarda değişim yapacak güneş sonrası depremler olacaksa ve bu KAF yani Kuzey Anadolu Fay hattında yoğunlaşacaksa, İstanbul için çok önemli canlılardan!... Herkesin görmezden geldiği ancak en ufacık farklı sesi algılamaları ile tepki veren canlılar oldukları unutulmamalı… Tabi bulutlar da ve artık “Sütçü Bulutları” olarak isimlendirilen tüm bulutlar yani deprem bulutları da… İnternet kesintileri de… Bütün belirtiler belki çok kişinin kurtuluşunda umut olacak… Vurdumduymazlığımız kadar zarar görmek istemiyorsak biraz daha bakar olacağız ama bakar kör değil! Herkes bakıyor ama gören az olunca çözümlemelerde yardımcı olunamıyor… Tek göz ne işe yarar demeyin o da yararmış meğer deneme ile sabit, örneğim var… Siz siz olun gözlerinize iyi bakın! O baktığınız gözlerinizin kıymetli bakışlarından da tahmincilere bilgi gönderiverin ki yine siz için daha doğru üretken olabilsinler…

Güneş, nelere kadirsin bilinen ama bu tür düşünceleri yazdıracağın akla gelmezdi. Parlak ışınlarınla bizlere verdiğin yaşam hakkını, 2014 te altın çağ olarak sunacağın söylenmekte ve hava koşulları düzelince moralleri artan insanların neler yapabildiğini izlemene az süre kalmış böylelikle… Biraz daha sabredersek herşey daha güzel olacak demek ki! Sabır zor ama en güzel anahtardır bilinen ve her kapıyı açan… Deneyin ve görün isterseniz, ben çok denedim ve şükrettim çok kez… Tekrar başlıyorum zira çok şey var sabredilecek tabi taşmadan!

Dünya yeni dönemine girerken, pırıl pırıl günlerde, güzellikleri dertleşmek üzere esen kalın…


Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM
15.08.2013

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 



 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.