BALKON KEYFİ…

Evinizin keyfi içinde ama sanki bir yandan da sokakta olmanın özgürlüğünde. Evet evlerimizin balkonlarından söz ediyorum. Hayır hayır, o şimdilerde pek bir moda olan balkon görünümlü metal ve cam yığınları değil sözünü ettiğim. Bildiğiniz, çıktığımızda dışarıda gibi hissettiğimiz, büyüklü küçüklü, dışarı taşmalı yada şimdilerde bina dışına taşmayan, çiçekli, dekoratif, sade ama her nasıl olursa olsun bir evde mutlaka olması gereken bir mekan bence balkonlarımız.

Bir Akdeniz ülkesi olmanın da alışkanlığı olarak mimarimizde balkon diye güzel bir kültürümüz var bizim. Hem evin bir parçası ama çıktığımızda evin dışında gibi de özgür hissettiğimiz bir mekan. İster güneş ve rüzgarla kurutmak istediğimiz çamaşırlarımızı asalım, istersek yemek yemek, çayımızı kahvemizi yudumlamak için masalar kuralım, ister çiçeklerle rüzgar çanlarıyla mumlarla süsleyelim, her ne şekilde kullanırsak kullanalım, bence evlerimizin en güzel mekanlarından biri balkonlarımız. O şimdilerde deprem yönetmeliklerine göre küçülen hatta bazı mühendislerin tamamen yok ettikleri yada sadece metal ve cam yığını olarak kalan balkon görünümlüler beni üzüyor doğrusu. Ne kadar lüks olursa olsun, balkonsuz bir ev benim için değersizdir. Bir de balkon olup sonradan oda şekline dönüşmüş olan balkonlar var, yani pvc kaplamalarla balkonluktan çıkmış balkonlar ki bunlar da içler acısı.
Bahar ve yaz aylarını çok sevdiğimden midir bilemiyorum ama ben balkonda yemek yemeyi çok severim. Balkonda yediğim yemeklerin tadı bile sanki daha farklı gibi gelir bana. Daha lezzetli, ortam daha sıcak, daha samimi. Ne yemek kokularının birbirine karıştığı, tencere tavalar arasında mutfakta yemek, ne de etrafı eşyalarla dolu bir gözün televizyonda olduğu salonda yemek. Bana en çok keyif vereni balkonda yemek yemek. Sadece yemek mi, hayır tabi ki. Gazetemi dergimi balkonda çayımı ya da kahvemi yudumlarken okumak, müzik dinlemek benim için apayrı bir keyif doğrusu. Belki aydınlık olması, belki az da olsa bahçeli evin keyfini hatırlatması, belki arada etrafa bakınmanın keyfi, belki de hepsi birlikte bilemiyorum. Ama emin olduğum şey balkonumun kesinlikle bir keyif mekanı olduğu.

Bir güneş şemsiyesi, bir çiçek, şık bir masa örtüsü, hoş mumlar, rüzgar çanları, dekoratif bir resim gibi bir biriyle ilgisiz gibi görünen bir sürü güzel objenin buluşma noktası.

Evet biliyorum deprem yönetmeliğine göre balkonlar artık bina dışına taşmamalı, evin metrekaresini küçültmek istemeyen inşaatçılar da neredeyse sadece adı kalan balkonları tercih etmekte. Ben belki haddim olmayarak mimarlara, inşaat mühendislerine sesleniyorum. Lütfen evimizin bu en güzel mekanlarını yok etmeyin. Belki zorunlu olarak küçülebilir, eski evlerimizde olduğu kadar yer tutmayabilir ama lütfen tamamen yok etmeyelim. İzmir’de bir inşaat şirketinin yaptığı evlerin balkonsuz olması sebebiyle hiç satılmadığını duyduğumda içten içe çok ama çok mutlu olmuştum.

Bir çeşit eskiye bağlılık mıdır, yoksa zaten az kalan mutlu olduğumuz şeylerden birine sıkıca sarılmak mıdır bilemiyorum ama ben evimizin bu güzel mekanı balkonlarımızı çok seviyorum ve kendimizi mutlu hissettiğimiz alanların azalması ve küçülmesi yerine daha da artmasını diliyorum.

Balkonlarımıza hak ettiği değeri verin ve lütfen evimizin en güzel yerlerinden biri olabilmesi için elinizden geleni yapın. Süresi ya da orada ne yaptığınız önemli değil, fakat hava nasıl olursa olsun lütfen zaten az kalan keyif kültürümüzün önemli bir parçası olan balkon keyfinizi ihmal etmeyin.


İlknur ERŞAHİN ÇAKICI
24.12.2013

Tweet

Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 

Okuyucu Yorumları